DOLAR
EURO
ALTIN
BIST
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Kocaeli °C

FUTBOL, ASLINDA FUTBOL MU?

28.05.2018
991
A+
A-

Bu soruyu bir çok insan kendi kendine soruyor; futbol, aslında futbol mu? Ben değil diyenlerdenim. Süper Lig’de Galatasaray Şampiyon olmuş, eyvallah. Peki ne olmuş? Fenerbahçe Denizli’de Şampiyonluk maçına çıkarken oyun 32 dakika durmuş. Bay Hakem o maçı iptal edip, soyunma odasına gitmesi gerektiği yerde inatla maçı bitirmiş. Maçtan önce Denizlispor Kulübü Başkanı Ali İpek elinde bir siyah çantayla avazı çıktığı kadar bağırmış. “Eğer küme düşersek, bu çantayı açarım” demiş. Denizli küme düşmedi, Fenerin şampiyonluğu gitti. Ne hikmetse başta Futbol Federasyonu Başkanı olmak üzere, bu işe el atması gereken kimlerse, gıklarını dahi çıkarmadı. “O çantada ne vardı?” demedi. “Bu tehditleri nasıl savurursun?” diyemedi. Sonra Fener 3 Temmuz sürecini yaşadı. Adice bir kumpas kuruldu. Başkan Aziz Yıldırım hapis yattı. Sonunda ne oldu? Olan Fenerbahçe’ye oldu. Adi bir kumpas olduğu ortaya çıktı, kumpası kuranlar ya kaçtı, ya hapse girdi. Fener seyircisi dimdik ayakta durdu, kulübüne, başkanına sahip çıktı. Şanlı bir direniş gösterdi. Sonra Fenerbahçe 5 puan farkla liderken, otobüsü kurşunlandı, kirli eller katliam girişiminde bulundu. Allah korudu, Fener otobüsü şarampole uçmadı, faciadan dönüldü. Peki ne oldu? Son üç maçta Fener puan kaybetti, futbolcular “Acaba yine otobüsümüz kurşunlanır mı?” gibi düşünceler yaşadı, olan Fener’e oldu. Bu adice katliam girişiminde bulunanlar henüz yakalanmadı. Sürekli Fenerbahçe üzerine kurulan kumpaslar, neticede takımın üzerinde moral açısından olumsuz etkiler yaptı. Bu seneki maçlara bakın; verilmeyen penaltıları, rakibe gösterilmeyen kırmızı kartları, elinizi vicdanınıza koyarak bir yorumlayın. Bütün bunlara rağmen Fenerbahçe ligi ikinci olarak bitirdi. Şampiyonlar Ligi için ön eleme oynayacak. İnşallah buradan muvaffak çıkar ve Şampiyonlar Ligi’ndeki yerini alır. Eğer futbolda maçın kaderini futbolcuların gayretine bırakmazsanız, hiç kimse ortaya çıkıp ta futbol aslında sadece futboldur demesin!

DERTSİZ ÇOBAN

Adamın birisi, bir gün, durup dururken kör olmuş. Çaresiz bir şekilde doktor doktor dolaşmaya başlamış. Ancak gittiği tüm doktorlar adamın neden kör olduğunu “Gözlerinde bir hastalık yok ama görmüyorsun, biz senin durumundan bir şey anlayamadık ” diyerek cevap verip adamı tedavi edememişler… Doktorlardan umudunu kesen adam, derdine çare aramak için dünyayı dolaşmaya başlamış… Gittiği bir dergahta kör adama; “bak efendi, sen bu derdinden kurtulmak istersen, hayatta hiçbir derdi olmayan bir adam bulacaksın, onun üzerindeki gömleği gözlerini süreceksin, böylece gözlerin tekrar görmeye başlayacak” denmiş. Bu söz üzerine adam yine yollara düşüp koca dünyada dertsiz birini aramış durmuş… Günün birinde, bir dağda bir çoban olduğunu ve onunda hiçbir derdinin olmadığını öğrenmiş. Ve hemen söylenen o dağa doğru yol almış. Denildiği gibi dağda çobanı bulmuş, derdini anlatmış, demiş ki: Eey çoban; duydum ki senin bu dünyada hiçbir derdin yokmuş, doğru mu? Çoban mahçup bir sesle ‘yoktur’ diyerek yanıtlamış adamı. ‘Allah’a şükür benim hiçbir derdim yoktur.’ Kör adam sevincinden ne yapacağını şaşırmış, onca zamandır beklediği an gelmiş çatmış, gözlerinin görmesini artık çok az bir zaman kalmış… Kör adam konuşmasına devam etmiş: Çobanım, canım çobanım, gömleğini hele bir çıkarda, çıkarda gömleğini gözlerime süreyim, gözlerime süreyim ki bende görebileyim… Çoban cevap vermiş; iyi ama benim gömleğim yok ki!

ÖNCE KENDİ ÇİZGİNİ UZAT

Öğretmen sınıftaki zeki fakat kıskanç öğrenciye:

– “Niçin arkadaşlarını çekemiyor, onların yaptıklarını bozup kavga ediyorsun?” diye sordu.

Öğrenci, bir süre düşündükten sonra,

– “Çünkü onların beni geçmelerini istemiyorum” dedi. “En iyi ben olmalıyım. ”

Öğretmen, masasından kalktı, eline bir parça tebeşir aldı ve yere 15 cm. uzunluğunda bir çizgi çekti, kıskanç öğrenciye bakarak,

– “Bu çizgiyi nasıl kısaltırsın?” dedi.

Öğrenci bir süre bu çizgiyi inceleyip içinde çizgiyi birçok parçaya bölmek de olan birkaç yanıt verdi.

Öğretmen, yanıtları kabul etmedi ve yere ilkinden daha uzun bir çizgi çekti.

– “Şimdi birinci çizgi nasıl görünüyor?” diye sordu.

Öğrenci utana sıkıla,

– “Daha kısa” diyerek başını öne eğdi.

Öğretmen bu yanıt üzerine öğrencisine unutmaması gereken şu öğüdünü verdi:

– Bilgini ve yeteneklerini artırarak kendi çizgini uzatman, rakibinin çizgisini bölmeye çalışmandan daha iyidir

YAZARIN EKLEMİŞ OLDUĞU YAZILAR
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.