HASAN KABA ANLATIYOR
Nerede o eski Ramazanlar?
HASAN KABA ANLATIYOR
Türkiye Emekliler Derneği Gölcük Şubesi Eğitim Teşkilat Sekreteri Hasan Kaba eski Ramazanları anlattı. 4.10.1934 Trabzon Vakfıkebir Deregözü Köyü doğumlu olan Hasan Kaba, “Eski zamanlarda yokluk vardı ama Ramazan’larda huzur vardı” dedi.
“Benim çocukluğumda köyde yokluk vardı ve İftar’da yeri gelirdi ekmek bulamazdık”
Hasan Kaba, “ Ben 4.10.1934 Trabzon Vakfıkebir Deregözü Köyü’nde doğdum ve 9 yaşımdan beri oruç tutarım. Benim çocukluğumda köyde yokluk vardı ve İftar’da yeri gelirdi ekmek bulamazdık. Muhtarlıktan vesika alırdık ve devletten ev nüfusuna göre mısır alırdık. Çok şükür paramız vardı ama alabilecek ürün yoktu. Öyle ki ekmeksiz iftar yaptığımızı hatırlarım. Ben 9 kardeşim ve kuşlar nasıl yavrularını beslerse izi öyle beslerdi. Sahurlarımızda yoktan var ederdi ve bizi doyururdu. Gündüzleri tarlada çalışır ve hayvanlarımıza bakardık. Bizim zamanımızda Ramazan topu vardı ve topun atılmasıyla oruçlarımızı açardık. İftarımızı yaptıktan sonra babam ve kardeşlerimle birlikte köyün camisine gider ve teravih namazımızı kılardık. Namazdan sonra eve gider ve günün vermiş olduğu yorgunluk ile sahur vaktine kadar uyurduk. Ramazan Bayramı yaklaşınca annem bütün evi dip köşe temizler ve evi gelinlik bir kız gibi süslerdi. Bayramlarımız çok neşeli geçerdi. Bayram sabahı babam ile camiye gider ve bayram namazımızı kılardık. Namaz çıkışı önce camide ki büyüklerimizle sonrasında ise köyün çocukları olarak köyde ne kadar ev varsa gezer ve bayramlaşırdık.
“Ben her bayram eşime ve çocuklarıma bayramlık almadan geçirmezdim”
1946 yılında Gölcük’e taşındım ve kendi köyümüzden olan eşim ile 1947 yılında evlendim. 5 kızım, 2 oğlum ve 18 tanede torunum var. Eşim çok hamarattır ve her sene Ramazan Ayı yaklaşınca komşuları ile bir araya gelir ve yufkalar açar, tarhana yoğurur ve salça yapardı. Sonra Ramazan ayında sahurlarımızda o yufkalar ile börekler yapardı. Gündüzleri işe giderdim ve eve döndüğümde iftar sofrası hazır olurdu. Ailecek iftarımızı yapardık. Ramazanda misafir berekettir ve iftar sofralarımız da misafirlerimiz olur ya da biz misafir olarak giderdik. Ramazan bayramı yaklaşınca hanım evde temizlik yapmaya başlardı. Ben her bayram eşime ve çocuklarıma bayramlık almadan geçirmezdim. Bayram öncesi hanımı ve çocuklarımı alır, çarşıya çıkar ve bayramlıklarını alırdım. Bayram sabahı çocuklarım ile birlikte camiye gider ve bayram namazımızı kılardık. Eve döndüğümüzde hanım kahvaltı sofrasını hazırlamış olurdu. Kahvaltımızı yaptıktan sonra aile olarak bayramlaşırdık. Sonra da akrabalarımızı ziyaret ederdik. Tabi biraz daha zaman geçip çocuklar büyüyüp evlenince şimdi onlar bizi ziyaret ediyor ve bayramlarınız hala birlik ve beraberlik içinde geçiyor” dedi.