Gölcük Ulusal Basına haber oldu DERE ÜZERİNE YAPILAN BİNALAR

Gölcük Ulusal Basına haber oldu

DERE ÜZERİNE YAPILAN BİNALAR

Gölcük Ulusal Basına konu oldu. Çevre Mühendisleri Odası Kocaeli Şube Başkanı Sait Ağdacı, tarafından Hürriyet Gazetesi’ne yapılan açıklamalar aynı zamanda ulusal bazda yayın yapan televizyonların da konusu oldu. Haberi virgülüne dokunmadan aşağıda yayınlıyoruz.

17 Ağustos’un merkez üssü Gölcük’te dere yatağına yüzlerce konut

ÇEVRE Mühendisleri Odası Kocaeli Şube Başkanı Sait Ağdacı, 17 Ağustos depreminin merkez üssü Kocaeli’nin Gölcük ilçesinde dere yatağı yapılan yüzlerce konut olduğunu ve bu evlerin depremde yıkılma riskinin çok fazla bulunduğunu söyledi. Ağdacı, “1999 depreminden sonra bırakın ders almayı daha da geriye gitmişiz” dedi.

Gölcük Değirmendere Mahallesi’nde bulunan Kerimağa Deresi yatağına yapılan apartmanlar dikkat çekiyor. Dere yatağındaki apartmanlarda yaşayan insanların hayatlarının tehlike altında olduğunu söyleyen Çevre Mühendisleri Odası Kocaeli Şube Başkanı Sait Ağdacı, “Kerimağa Deresi’nin yatağı üzerinde onlarca hatta yüzlerce konut var. Bu sitelerin içerisinde insanlar yaşıyor. Bir tane iki tane daire de değil, onlarca yüzlerce daire, dere yatağına inşa edilmiş durumda. Bu bölgede imar izni 3 kat olmasına rağmen kot farkı gibi bahaneler kullanarak 6 katlı siteler yapılıyor. ‘Deprem geliyor’ diyoruz, İstanbul depremi yakında. Ondan önce bana göre Bursa depremi bekleniyor, geldiği takdirde bu konutlar çok ağır hasar alacak bu konutlarda yaşayan insanlar hayatını kaybedebilir” dedi.

‘DENETİMSİZ YAPILARIN YIKILMA RİSKİ ÇOK FAZLA’

Dere yatağına yapılan binaların yoğun yağışta su baskınlarına maruz kalacağını söyleyen Ağdacı, “1999 depreminin acısını hep beraber yaşadık, binlerce insanımızı kaybettik, tekrar bunu yaşamak istemiyoruz. Biz, görüldüğü üzere 1999 depreminden sonra bırakın ders almayı daha da geriye gitmişiz. Bu noktaların tek tehlikesi deprem de değil. Bu bölgelere lokal yağışlar olduğu zaman dere yataklarına yapılmış olan evlerin özellikle alt katlarında su baskınları olmasını bekliyoruz.  Her taraf beton olduğu için yağışlar artık toprakla buluşamıyor. Buluşamadığı zaman da sel vaziyetinde yüksek yoğunluklu ve yüksek debili akıyor; neticede de evleri su basıyor. Ondan önemlisi de Allah korusun bir deprem durumunda yıkılacak bu evler. Yani bu türde yapılan yapıların mevzuata uygun olmayan, kontrolsüz denetimsiz yapıların yıkılma riski çok fazla ve maalesef içerisinde vatandaşlarımız da hayatını kaybedecek.”