IŞIĞIN HÜNERLİ ELLERİ
IŞIĞIN HÜNERLİ ELLERİ
Sanırım resim yapmaktan sonra ikinci buyuk aşkım fotograf cekmek.
Tabi amatörce.
Yıllarca tüm yerlerin anısı bendeki fotograflardı..Herkes özenle sakladığım fotoğraflara
bakar,hatırlamak istediklerimizi orada bulurdu.
İstanbul dan Gölcük’e yerleştiğimde,yepyeni bir çevre içinde neler yapacağımı bilemez
halde iken,Tanrı en güzel insanı bana getirdi.
Burada birçok insana bu aşkı aşılamış bir fotoğraf sanatçısı.BERNA İKİZ”i
Gölcük Belediyesi ile ortaklaşa hazırladığım bir resim ve fotoğraf sergisinde tanıştık bu
güzeller güzeli insan ile..İnanılmaz hoş bir hanımdı,en güzeli de fotoğraf sevdasını tüm
çevresine sabırla öğretmesiydi..
Son derece başarılı işler ortaya çıkarıyordu..Fotoğraf sanatını herkese öğretmekle kalmıyor,
onlarla saha çalışması yapıyor ve sonrasında tüm teknik takibini yapıyordu..
Mesela ,kim ne sorsa özenle anlatıp göstermesi bana çok hoş gelmişti..Kimsenin bilgisini
kolay kolay paylaşmadığı bu zamanlarda,o herkese karşı sanki sosyal bir sorumluluk üslenmişti..
Ben ona fotoğraf perisi ismini takmıştım..
Çünkü,sihirli bir değneği vardı..
Sanki,mucizeler o makinelerin içinde saklıydı ve Berna ile ışığa ulaşmayı beklıyordu..
Benim bu fotoğraf perisi Bernam,geçen hafta inanılmaz bir ödül daha aldı..
YEKÜV ün düzenlediği yarışmada birincilik ve kristal bir fotoğraf makinası.
25 yıldır binlerce öğrenciye burs vererek okumalarını sağlayan YEKÜV ‘ün yarışmasında
çektiği ve hepımızın yureklerının gülümsediği bir fotoğraf gerçekten bunu hak etmişti..
Eğitimin yuvada başladığını bizlere gösteren,evcilik oynayan bir torunla büyükanne…Bir kahve
sunumu ile başlayan nesiller arası sıcacık sohbet..Ve eğitimin hünerli elleri..
Bir fotoğraf daha ne anlatabilir ki..
Sizin belki de saatlerce anlatacağınız nesiller arası yakınlaşma hikayelerine,bir anlık bakış..
Ruhumuzu gülümsetmek için daha ne olabilirdi ki..
Tanıdığım yıllar boyunca ,sayamadığım kadar ödül aldığını duydum ve sevincini paylaştım..
Çünkü,onun hiç şımardığını duymadım..Hep çevresine faydalı olduğunu biliyorum..
En güzeli görebilmek adına geziyor ve bir yerlere saklanmış mucizeleri güzel yüreğinin
ışığı ile bulup bizlere sunuyor..
Etrafımızda bu kadar güzel insanlar varken,bu güzel ışıkları paylaşmak lazım.
Ben şanslı olduğumu düşünüyorum..
Sık sık bu güzel fotoğraf sanatçılarının çektiği güzellikleri görmek,açtıkları sergileri gezmek
insana çok iyi geliyor..Zaten yaşadığımız yer,coğrafyası ile müthiş güzel bir yer..Fotoğraf çekmemek
gibi bir hata yapamazsınız..Deniz kenarında size poz veren martılar,batarken binlerce renk alan
güneş,arada patlayan fırtına size hergün binlerce fotoğraf hazırlıyor zaten..Ya da yemyeşil köylere
çıkıp,tarih kokan köyleri hergün başka gözle görmemek mümkün mü..Biraz daha yukararılara çıkıp
kar manzarası isteyene de Kartepe sevgiyle kucak açmıyor mu..
Bu kadar zengin bir yerde yaşarken,elimize bir fotoğraf makinesi alıp yollara düşmekten başka
ne yapmalı sizce..
İşte tüm bu duygular,sonunda sizi mutlaka ya resim yapmaya ya da fotoğraf çekmeye götürecektir..
Yani,sonunda ışığın peşine..
Sanatçılar da zaten hep ışığın peşindedir.
Tabi kendi ışıklarını da mutlaka etrafına yayarlar..
Yüzünüzü o tarafa dönmeniz yeterlidir..
SANATLA KALIN..