ÇOCUKLAR DUYMASIN
ÇOCUKLAR DUYMASIN
Televizyon ekranlarında yıllardır Çocuklar Duymasın’ı büyük bir keyifle izleriz. Dün fileye dönüş konulu bir makale yazmıştım. Akşam ekran başında Çocuklar Duymasın aynı konuya değiniyordu. Bizim meşhur müsteşar Kemal bey, çaycı Hüseyin’in evinde aile fertleri olan kadınlara file yapmalarını rica etmişti. Sonra o fileleri gelip kahvede mahalle sakinlerine dağıtarak naylon poşete son kampanyasına da mesaj vermiş oldu. Şimdi burada kadınlarımıza büyük iş düşüyor. Bizim kadınlarımız örgü örmeyi iyi bilir ve severler. Demek ki bu filelerden her aile beşer onar tane yapsa Pazar ve market alışverişlerinde fileler kullanılsa naylon poşet kullanımı da çok büyük bir oranda düşer. Belki sıfırlanmaz ama sonuçta büyük bir kirliliği, doğanın mahvolmasında önemli rol oynayan naylon poşetlerinde zararı en aza indirilir. Haydi bakalım. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün “Ey kahraman Türk kadını. Sen yerlerde sürünmeye değil, omuzlar üzerinde yükselmeye layıksın” dediği gibi kolları sıvayalım, ailelerimizin ihtiyacını giderecek kadar filelerimizi örmeye başlayalım.
SURİYE’DE ZATEN NE İŞİNİZ VARDI?
Önceki gün ani bir gelişme oldu. ABD Suriye’den çekiliyoruz dedi. Ee biz de soruyoruz. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın dediği gibi, “Orada ne işiniz var?” Almışınız eline bir dünya haritası. Nerede ne yaparız, nerede ne savaşı çıkartırız, nerenin kanını emeriz? Bunların hesabını yapıyorsunuz. Milyonlarca masum insan ölmüş. Binlerce çocuk öksüz ve yetim kalmış. Sizin hiç umurunuzda değil. işinize geldi mi demokrasi havarisi kesilirsiniz gelmedi mi de acı ve gözyaşları karşısında Fransız kalırsınız. Dün yine Fransa’dan bir açıklama geldi. Suriye’deki askeri varlıklarını sürdüreceklermiş. Fransa nere, Suriye nere? Orada ne işiniz var kardeşim? Dünyanın bir sürü kötü niyetli sözde küresel gücü gözünü enerji kaynaklarının olduğu orta doğu’ya gitmiş, aç kurt gibi bekliyorlar. Mesela eğer insanlıksa Arakan’da niye yoksunuz? Orada yüzbinlerce insan soykırıma uğruyor, siz sessiz kalıyorsunuz. Çünkü zulme uğrayan Müslüman. Güney Afrika’da terör örgütleri halkı kırıp geçiriyor. Ey Amerika. Ey Fransa. Ey İngiltere. Ey Rusya. Orada niye yoksunuz? Çünkü orada kanını emeceğiniz topraklar yok. Oradaki tek derdiniz kan ve gözyaşından nemalanıp Dolarları cebinize indirmek.
TÜRKİYE KARARLI
Burnumuzun dibindeki Suriye’den ülkemizi tehdit edecek hiçbir oluşuma izin verilmeyeceği bizzat Cumhurbaşı Erdoğan tarafından açıklanmıştı. Dün Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar hendek kazıp beton döken teröristler için “Yerin dibine girseler onları oraya gömeceğiz” açıklaması yapmıştı. Asker tetikte bekliyor. Her türlü hazırlığını yapmış, bütün dünya bilir ki bizim ordumuz hiçbir ordunun başa çıkacağı bir ordu değildir. Türk Milletinin savaş gücü ve kabiliyeti çok farklıdır. Tarih bunun örnekleri ile doludur. Ordu Suriye’ye teröristlerin olduğu bölgeye girdiğinde kaçacak delik arayacaklarını biliyorlar. Bizim beklediğimiz ABD’nin Suriye’den çekiliyoruz kararından sonra samimi davranışlar sergileyerek bunu biran önce yapması ve Türkiye’yi tehditte hangi terör unsurları varsa onların da yanlarından biran önce ayrılmasıdır. Güney’deki kara sınırlarımızın 900 kilometrelik bir komşuluk çizgisi Suriye ile alakalıdır. Orada bir terör koridoru oluşturulup ülkemizi tehdit edecek oluşumlara karşı bir balyoz gibi indiğimizde teröristler darmadağın olacak, kazdıkları hendeklere mutlaka gömülecektir. Yukarıda söylediğim gibi sözde küresel güçlerin orada ne işi var? Olmaması gerektiği yerde kendi şahsi çıkar ve menfaatleri için istilacı durumunda olan hangi ülke varsa Türkiye’ye karşı bir tehdit unsuru oluşturamazlar. Büyütüp besledikleri teröristlerde kendi kanlarında boğulurlar. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün dediği gibi, “Geldikleri gibi giderler”