DOLAR
EURO
ALTIN
BIST
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Kocaeli °C

BOR ve TÜRKİYE

06.02.2019
935
A+
A-

BOR ve TÜRKİYE

Eğer elinde stratejik bir ürün varsa işin zor. Bakın etrafınıza enerji kaynaklarının yüksek olduğu ülkelerde ya kral vardır ya bir kapalı rejim veya diktatör. Bunları etrafımızdan söylüyorum. Suudi Arabistan; kral, Libya; bölük pörçük, Suriye; aynı, İran; baskı rejimi. Niye? Buralarda petrol var. Adamı rahat bırakmazlar. Bizde yok daha doğrusu yeterince yok diyelim. Ama bor var. Müthiş bir stratejik ürün. Dünya üretiminin %70’i Türkiye’de karşılanıyor. Şimdi böylesine sadece Türkiye’nin hakim olduğu bir ürün, bizim etrafımızda stratejik düşmanlar barındırmaz mı? Bunun cevabı sokaktaki küçük bir çocuğa sorsanız evet der. İşte Amerika’nın işte Avrupa’nın rahatsızlığı bu ürünle çok yakın alakalı. Türkiye güçlenirse bunlar inişe geçerler. O halde Türkiye güçlenmemeli. Rahmetli Turgut Özakan’ın ‘Şu Çılgın Türkler’ kitabı raflardan inememeli. Bilge Kağan’ın ‘Ey Türk titre ve kendine dön sözü gerçekleşmemeli. Türkler denizlere hakim olan cihana hakim olur diyen Kaptan-ı Derya Barbaros Hayrettin Paşa’nın sözlerini yerine getirmemeli. İstikbal göklerdedir sözü hayal olmalı. Yani kısacası üç yanı denizlerle çevrili ülkemizin havada, karada ve denizde güçlü olmaması gerekir ki şer ittifakları hayat bulsun.

VATANDAŞ SEDAŞ’A ATEŞ PÜSKÜRÜYOR

Biz evimizde kullandığımız elektriğin bedelini öderiz. Böyle bir huyumuz vardır. Peki SEDAŞ ne yapar? Size bir fatura gönderir. Bakarsınız ki fatura 2 yüz lira. Yani siz 2 yüz liralık elektrik kullanmışsınız. Faturanın içerisinde dağıtım bedeli vardır. Aslında bu bal gibi kayıp kaçak bedeli, enerji fonu, TRT payı bir de BTV. O 2 yüz liranın altına tüm bu bedelleri eklerler ondan sonra KDV’sini üzerine koyup toplam tutarı yazarlar. Bir bakmışsınız ki satın aldığınız enerji bedeli 2 yüz lira fatura ise 4 yüz liraya dayanmış. Şimdi soru şu; dağıtım bedeli ne demek. Eğer kayıp kaçak anlamına geliyorsa vatandaş hırsızın parasını niçin ödüyor? Üstelik KDV’si ile birlikte. SEDAŞ bunu açıklamalı. Açıklamazsa sormaya devam edeceğiz. Enerji fonu, TRT payı, BTV gibi ücretlerin üzerine neden KDV konur bu neyin nesi. İşte bundan dolayı vatandaş gerek evler, ine gerekse ,iş yerlerine gelen faturaya büyük tepki gösteriyorlar.  Yakında CİMER’i bu konuda şikayet yağmuruna tutarlarsa kimse şaşmasın.

YAZARIN EKLEMİŞ OLDUĞU YAZILAR
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.