ÇANAKKALE SAVAŞI’NDA FATMA ANAMIZIN ELİ
Bugün bir milletin dünyaya benim bileğimi kimse bükemez dediği gündür. 18 Mart 1915’te yüce milletimizin dünyanın kaderini değiştirdiği gündür. O dönemde dünyanın en güçlü donanması olarak kabul edilen Fransız ve İngiliz Donanması’na karşı torpido subaylığını Ali Haydar Öztalay’ın yaptığı Muavenet-i Milliye Gemisi’nin Fatma anamızın elinden giden torpidolarıyla İngilizlerin, Golyat zırhlısını batırıp Çanakkale Savaşlarının başladığı gündür. Merhum Ali Haydar Öztalay’ın notlarından okudum. Golya’da ilk torpidoyu gönderirken şöyle dua ediyor: Allah’ım bu Fatma anamızın elinden olsun. Sevgili Peygamberimizin muhterem kızları Fatma Anamız. Torpido Golya’da tam isabet. İkincisini ve üçüncüsünü de gönderirken de aynı duaları ediyor Ali Haydar Bey. Golyat batıyor ve savaş başlıyor. 253 bin şehidimizin savaşmaya değil ölmeye gittiği bir destandan bahsediyoruz. Yüzbaşı Hakkı Bey’in Nusret Mayın Gemisi ile elde kalan son 26 mayını Körfez’e, kıyıya paralel dizmesi sonucu dönüş yoluna geçen düşman donanmalarını mayınlara çarparak karanlık sulara gömüldüğü gün. Seyit Onbaşı’nın cüssesinden 3 kat daha fazla ağırlığı olan torpidoları sırtında taşıdığı işte bugün. Bir milletin tarihinden gelen inancıyla bütünleşen Allah için savaştığı gün. İngilizlerin meşhur Devlet Adamı Başbakan Churchill avam kamarasında şunları anlatıyor: Hayatımda hiçbir savaşı kazanacağımdan bu kadar emin olduğum anda kaybetmedim. Çünkü bizim ecdadımız oraya vatan savunması için şehit olmak için gitmişti. Bu duygularda olan göğüs göğse çarpışan düşman kuvvetlerinin komutanlarının dahi hayran kaldığı Türklerle savaşmaktan onur duyduğu bir zaferin kazanıldığı gün. İşte biz böyle bir milletiz. Esir aldığımız düşman askeri dahi olsa aşımızı bölüştük. Yaralılarını tedavi ettik. Bugün böyle bir gün. Dünyanın siyasi kaderi ve fiziki haritası yüce milletimizin destanlaşan mücadelesiyle değişmemiştir. Mazlum milletler yüce milletimizden ilham alıp bağımsızlık savaşı vermiştir. Dolayısıyla Çanakkale Savaşı’nın yıldönümünde bizlere esareti değil özgürlüğü, korkaklığı değil cesareti armağan eden ecdadımızı, başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere bir kez daha rahmet, minnet ve şükranla anıyoruz.