FIKRALAR
Siz Olsanız Ne Yapardınız?
Mahkemede hakim davacıya sormuş:
– “Kazadan sonra size ‘Nasılsınız?..’ diye soran otoyol polisine ‘Çok iyiyim, harikayım’ demişsiniz, şimdi tam tersini söylüyorsunuz ve tazminat istiyorsunuz!”
– “Efendim atım Karataş.”
– “Bırak şimdi atını matını… Olayı anlat..!”
– “Efendim, müsaade ederseniz olayı arz edeceğim, atım Karataş ile otoyolda giderken kamyonun biri bize çarpınca ikimiz de yolun kenarına fırladık, müthiş canım yanıyor ve kımıldayamıyordum, yattığım yerden atımın acı dolu feryatlarını duyuyordum tam o sırada otoyol polisi geldi, atın iniltilerini duyunca ona yöneldi, tüfeği ile tam alnının ortasından vurdu, elinde dumanı tüten tüfekle benim yanıma geldi, “Atının durumu çok kötüydü hallettim” dedi ve “Peki, sen nasılsın bakalım?.. ” diye sordu. Affedersiniz ama siz olsaydınız ne yapardınız!”
Melodiye Eşlik Eden Köpek
Küçük çocuk, keman dersi için evde prova yapıyor, babası da oturmuş gazete okuyordu. Evin köpeği de çocuğun kemanından çıkan melodilere havlayarak eşlik ediyordu.
Bu gürültüde babanın gazete okuması mümkün mü? Bir duruyor, iki duruyor, ama ne çocuk keman çalmayı ne de öteki havlamayı kesiyordu. En sonunda baba, oğluna seslendi:
“Oğlum, şunun bilmediği bir parça çalsana!”
Karagümrüklü Bilet Atmaz!
Otobüs şoförü yola çıkar. Sorunsuz bir şekilde bir duraktan diğerine ilerler. Derken; durağın birinde iri yarı, güçlü kuvvetli ve oldukça tehlikeli görünüşe sahip bir adam otobüse biner. Şoföre sert bir bakış fırlatır ve, “Karagümrüklü bilet atmaz.” diyerek arkadaki bir koltuğa geçer ve oturur.
Ertesi gün, ondan sonraki gün ve her gün aynı şey tekrar olur. Bu durum otobüs şoföründe kompleks oluşturmaya başlar. Hat değiştirme dilekçesi de red edilince son çare olarak bir jimnastik kursuna yazılır. Artık kendine güveni gelen iyi bir dövüş ustası haline gelmiştir.
Ertesi günü tekrar otobüsüyle yola çıkar. Uzaktan, Karagümrüklü’nün durakta beklediğini görür otobüsün kapısını açar. Karagümrüklü otobüse biner, şoföre sert bir bakış fırlatır ve, “Karagümrüklü bilet atmaz.” diyerek ilerleyecekken tam o sırada, sıkı bir kavgaya hazır olan şoför birden koluna yapışır:
– “Neden atmıyormuşsun?”
Şoföre şaşkınlıkla bakan adam şöyle der:
– “Karagümrüklü’nün mavi kartı var.”
Fıtık Ameliyatı
Bir gün çok ünlü bir ressamımızın yolu, önemsiz bir hastalık nedeni ile Karadenizli doktorumuz Temelin muayenehanesine düşmüş. Dr. Temel para almamış, küçük bir resmi tercih edeceğini söylemiş. Ressam bir süre sonra koca bir tablo ile gelince:
-“Uyy, pu çok değerli, kapul edemem.”
Ancak ressam alması için ısrar edince:
-“Peçi öyleyse, size bi fituk ameliyati borcum olsun.”
İngilizle Türkçe Anlaşmak
Temel Çımacı olmuş, ilk kez yurt dışına gitmişti. Gemi Liverpool Limanı’na yanaşırken, Temel iskeledeki İngiliz’e bağırdı:
-Tut şu halatı! İngiliz anlamadı bir şey..
Temel yine bağırdı:
-Tut şu halatı! İngiliz’de gene hareket yok..
Temel ortaokuldaki ingilizcesi ile bağırdı:
-Do you speak English?
-Yes.. Yes.. dedi İngiliz.
Temel öfkeyle bağırdı:
-O zaman tut şu halatı..!
Zeka Ölçümü
Dursun’la Temel, bebeklerini parkta dolaştırıyorlardı.
Dursun 12 aylık bebeği yürüyor, Temel’in 22 aylık bebeği ise kucakta..
-Övünmek cibi olmasun benimçi çok akillidur, dedi Dursun.
Temel’in cevabı daha bi gariptir:
-Benimçi daha akilli daa! 20 aylik oldu hala kendini taşıtayi..
Çay Takımı
Okuldan dönen Fadime ile Temel konuşurlarken, Fadime şöyle der:
-Bizim evde bir çay takimi var, tam yirmi alti parçadur…
Temel:
-Peki, o parça parça şeyi nasi kullanaysinuz?
Temel’in Fil Oyunu
Temel, annesinin sakladığı pastayı bulamadı ve annesine şöyle dedi:
-Anacuğum, senunle fil oyuni oynayalum.
-Ben pilmeyrum ula oni.
-Çok basit anacuğum, ben fil olacağum, sen de file pasta veren iyi kalpli kadun.
Paylaşımcı Temel
Fadime, Temel’e:
“Ula Temel dolaptan elma aşurduğuni gördüm,” dedi. “Paylaşalum..”
Temel:
“Peki ama akşama annemdem işiteceğum azari da paylaşmaya razi olursan.”
dileniyorsun?”
‘Ağabey’ diyorum, Vallah memlekete dönecem 10 liram eksik!”