KADIN ŞİDDETE UĞRARSA

KADIN ŞİDDETE UĞRARSA
“Her kadına sahip olmaya çalışan adam, kadına hasret kalır; bir kadına sahip olan adam, her kadını kendine hayran bırakır.”demiş William Golding.
Ne kadar güzel bir anlatım, adamlığın bu kadar kibar bir anlatımı başka nasıl olur acaba?
Her yıl 19 Kasım’da kutlanan ve Birleşmiş Milletler tarafından desteklenen uluslararası bir gün.
1990’lı yıllarda resmen kutlanmaya başlanmış.
19 Kasım’da 70’den fazla ülkede kutlanıyor ama Türkiye’de çok fazla bilinmiyor.
Uluslararası Erkekler Günü. Resmen ilanı 1990’ları bulmuş.
19 Kasım Dünya Erkekler Günü olarak kutlanmaktaymış,
8 Mart’ ta Dünya Kadınlar Günü. Ne güzel, her iki cinsinde yenilenme ve yapılanma şansı var değil mi?
Toplumumuzda “kol kırılır da yen hep içinde kalır.” Şiddet gören çoğu kadın “ben eşimden dayak yiyorum ya da tacize uğruyorum”, diyemez.
Aynı durumda olan erkek de “beni eşim dövüyor” demez. Sanırım erkeklerin çoğunluğu bunu söylemez. Günümüzde şiddet dediğimizde akla hemen kadın gelir. Oysa itilmiş kakılmış erkekler de var. Onlarda psikolojik şiddet içindedirler ancak dile getiremezler.
Dünya Kadınlar Günü nedeniyle Özel Bahçeşehir Koleji Aile Birliği Başkanı Burcu Uzguç Yalgın, yönetimden Nukhet Çimen, Serpil Dağ, Nihal Altın Kocaeli Barosu ile birlikte sosyal sorumluluk anlayışıyla güzel bir program düzenlediler.
Kocaeli Barosu Kadın Hakları Merkezi avukatları Av. Aysun Kılınç ve Buse Arslan Yuvacık İlköğretim Okulu velilerine “Kadına Yönelik Şiddet” başlıklı bir sunum yaptı. Kadın şiddete uğrarsa neler yapabileceği, nerelere başvurabileceği, nasıl korunacağı, kadın ölüm sebepleri, öldürülme biçimleri anlatıldı. Çoğunluğu bayan olan veliler sunumu ilgiyle izlediler, görüşlerini bildirdiler. (Okul yönetimine, değerli öğretmenlerine ve velilerine emek vererek gösterdikleri ev sahipliğine teşekkür ederiz.) Güzel olduğu kadar da bilgilendirici bir sunumdu.
İşte bunlardan bazıları:
*Psikolojik( duygusal) Şiddet:
Kişinin bedeninden çok ruh sağlığını hedef alan sürekliliği olan şiddet türüdür.
Sürekli olarak bağırmak, aşağılamak, korkutmak, küfür ve hakaret etmek aile ile arkadaşlarla komşularla görüştürmemekte bir şiddettir. Giyim tarzı ile ilgili baskı altına almak eve hapsetmek, kıskançlık bahanesiyle sürekli kontrol altında tutmak, başkalarıyla kıyaslamak, sevdiği eşya ve hayvanlara zarar vermek, tehdit etmek şantaj yapmak, aynı şekilde düşünmeye zorlamak gibi eylemlerle karşı karşıya geliyorsa kadın erkek fark etmez, Psikolojik şiddet görüyor demektir.
*Kocaeli Barosu Adli Yardım:
Maddi imkânı olmayan kişilerin haklarının korunması amacıyla Baroların Adli Yardım Merkezleri vardır. Adli Yardım Merkezlerinin aradığı şartları taşımak koşuluyla, Baro tarafımızdan, davanız için avukat görevlendirilebilir. Bu nedenle sizlerden avukatlık ücreti istenmez.
*Şiddet Konusu Olduğunda Arayabileceğiniz Numaralar:
Polis İmdat: 155, Jandarma: 156, Baro tel: 0262 322 36 36, Alo şiddet hattı: 183 Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü: 0262 322 17 91-97-99 Sosyal Hizmetler Merkezi (İzmit) 0262 332 36 41 ;
Şiddet gördüğünüzde bu numaralardan ulaşabilirsiniz.
*Şiddete maruz kalan kadınlara hizmet sunan kurumlar vardır. Bunlar Kolluk Kuvvetleri, Adli Kurumlar, Sağlık Kuruluşları, Belediyeler, Barolar, Sosyal Hizmetler, STK ve Çocuk Esirgeme Kurumudur.
*Anayasa:
Anayasa’nın 10. Maddesi , “kadınlar ve erkekler eşit haklara sahiptir, devlet bu eşitliğin yaşama geçmesini sağlamakla yükümlüdür.” Anayasa’nın 41 maddesinde der ki “aile Türk toplumunun temelidir ve eşler arasında eşitliğe dayanır” hükümleri bulunmaktadır.
* Şiddet Döngüsü:
Şiddetinde kendi içinde döngüsü vardır. Şiddeti uygulayan kişi gerilim yaratır, Kadını kıskanır, kıskançlık sebepleri yaratır. Kadının davranışlarını kontrol eder, dahası tehdit eder, bu birinci aşamadır.
İkinci aşamada gitgide kadının tüm yaşamını kontrol etmeye çalışır. Küçük şeylerden kavga çıkarır, duygusal ve Psikolojik şiddet uygular.
Üçüncü aşamada davranışlarında biraz daha acımasız olur ve bir süre sonra fiziksel şiddet başlar. Şiddetin boyutu üçüncü aşamada değişir sonrasında şiddeti uygulayan kişi yaptıklarına bahane bulur.
Balayı aşaması denilen dördüncü bölümde bahanelerden sonra şiddet uygulayan erkeğin, gönül alma çalışmaları başlar, gerilim azalır. Şiddet uygulayan durumunun normale dönmesi için genellikle yapıcı bir tavır sergiler ta ki tekrar gerilim aratma aşamasına yani en başa dönene kadar. Bu şekilde tekrar kısır döngüyle devam eder.
*Cinsiyet: Bireyin kadın ya da erkek olarak gösterdiği genetik, fizyolojik ve biyolojik özelliklerdir.
Toplumsal Cinsiyet:
Kadının ve erkeğin sosyal olarak belirlenen rollerini ve sorumluluklarını ifade eder. Kadın ve erkek olarak toplumun bizi nasıl gördüğü, nasıl algıladığı, nasıl düşündüğü ve nasıl davranmamızı beklediği ile ilgili bir kavramdır.”
12 Mart İstiklal Marşı’nın Kabulü ve Mehmet Akif Ersoy’u bu yıl da sevgi, saygı ve minnetle andık.
Ve 18 Mart Çanakkale Zaferi.. Tam 104 yıl önce yazılmış destan.
Kanlarımızla yazdığımız ve hala o günleri hüzünle, bir o kadar da gururla dinlediğimiz, kadın-erkek, çoluk çocuk demeden toprağa verdiğimiz bir 18 Mart’ ı daha geride bıraktık. Çanakkale Savaşı’nın gizli kadın kahramanları, Hemşire Safiye, Hemşire Erica Hanım, Hatice Hanım, Nezahat Onbaşı ve daha niceleri…
Bizler için canını feda eden başta Ulu Önder Atatürk olmak üzere toprağa düşmüş şehitlerimizin ruhları şad olsun. (aysuazak@hotmail.com)
Sevgiyle kalın.
“Bir milletin medeniyetini ölçmek istiyor musunuz: kadınlarına nasıl muamele edildiğine bakınız.” M.Kemal ATATÜRK.