İSTANBUL’UN YOLLARI
İstanbul bir başka alem, bir başka cennet. Son günlerde mesleki çalışmalar, programlar ve toplantılar nedeniyle sık sık İstanbul’un yolunu tutuyorum. Bizimkisi gazetecilik ile ilgili ama İstanbul seçimi konuşuyor. Nereye giderseniz gidin Binali Yıldırım ile Ekrem İmamoğlunun posterleri ilanları afişleri var. Ahali seçimle yatıp seçimle kalkıyor. Türkiye gazeteciler cemiyetinin üyeliğinde yılları geride bıraktık. Neredeyse 40 yıla yaklaştık. Bizim işin ayrı bir onuru ve gururu vardır. Bunu sağlamak için işinizi temiz yapacaksınız. İş ahlakınız olacak. durup dururken kimseye gazeteci demezler. Olmak için çalışacaksınız. Bizim kulvar farklı bir kulvardır. Ayrık otlarını ve eğrelti otlarını kabul etmez. Toplantılara gidiyorum. Konferanslarda konuşmacı oluyorum. Büyük bir fotoğrafı ortaya çıkartıp tartışıyoruz. Sadece sürekli basın kartı taşımıyorum. Bir başka kimliğimde uluslararası basın kartı sahibi olmamdır. Eğer uçak korkumu yener bunu becerebilirsem Belçika’daki toplantıya katılacağım. Bugün yani Perşembe günü itibariyle akşamüzeri İstanbul’da kesişecek. Hani şu işler güçler misali. Türkiye’de kimin nasıl gazetecilik yaptığını devlet çok iyi biliyor. Kalemi nasıl salladığını, nereye salladığının her şeyiyle farkında. İşte bizde 40 yılı aştığımız meslek hayatımda o kalemi de düzgün tutma çabasında olduğumuz için cemiyetin üst makamları bunu değerlendirip Gölcük Haber Gazetesi’ni en iyiler arasına koymayı bir görev biliyor. İşimiz bu. Bu sıralarda güzel güzel İstanbul yollarındayız. İstanbul gerçekten bir başka güzel. Taksim’de, İstiklal Caddesi’nde Ahmet Zerrin Ellialtıoğlu’nun vakfının merkezinde balkonda kahvemi yudumlarken nefis boğaz manzarası beni o kadar dinlendirmiş ki ancak arkadaşların Nurettin bey iyi misin demesi üzerine, kendime gelip bırakın şu keyfi yapmaya devam edeyim demişim. Çok sık İstanbul’da olduğum için insanlara da bakıyorum 23 Haziran seçimlerine kilitlenmiş durumdalar. Kafede, lokantada, takside sokakta her yerde konuşulan tek konu seçim ve müthiş bir merak ve heyecan var. Ne olur ne gider bilemem. Sonuçta buna İstanbul halkı karar verecek. Bense birkaç gün daha İstanbul’da gazetecilik ile ilgili konularda yoğunlaşıp çalışmalar yapacağım. Evet, Gölcük’te de bugün çocuklar karnelerini alacaklar. Dün Atatürk Anadolu Lisesi öğrencileriyle, gazeteciliği okuyan öğrencileriyle bir araya geldim. Bana güzel bir yemek ısmarladılar. Onlarla birlikte olmak bana ayrı bir mutluluk ve gurur verdi. Çok güzel çocuklar. Hepsi pırıl pırıl. Bizim mesleğinin geleceği de bu güzel ve akıllı çocuklara emanet. Bugün karne alacaklar. Öğrendim ki hepsinin karneleri çok başarılı. Ben de çok sevindim tabi.