OKUL BAŞARISI İÇİN VELİLERE ÖNERİLER (BÖLÜM 2 / 2 )
Çocuklarımızın eğitiminde ve başarılı olmalarında etkili olan ortamlar: Aile, Okul ve yaşanılan çevredir. Bu 3 ortam birbirini tamamlayan fonksiyonlara sahip olmakla beraber çocuğun eğitiminde en önemli görev aileye düşmektedir. Yapılan araştırmalar, huzurlu ve mutlu ailelerde yetişen çocukların okul ve iş yaşamında daha başarılı olduklarını göstermiştir.
Çocuğunuzun gerekli tüm sorunları için sınıf ve okul rehber öğretmenlerine başvurunuz. Bu konuda size yapılan çağrılara mutlaka uyunuz. Onunda sorunlarını gerektiğinde sınıf ve okul rehber öğretmenlerine anlatması için teşvik ediniz. Sizin ve çocuğunuzun sorunlarınızın gizliliğe önem verilerek çözülmeye çalışılacağından emin olunuz.
Öğrencilerin çalışmaya ihtiyaçlarının olduğu kadar dinlenmeye de ihtiyaçları vardır. Bu sebeple süre olarak çok çalışmanın değil verimli çalışmanın önemli olduğunu bilmeli ve gereksiz baskıdan uzak durmalısınız.
Çocuklarınızın çoğu evde, aileleri tarafından ders çalışmaya ikazlarının fazlalığından yakınmaktadırlar. Sürekli dersine çalış ikazı olumsuz etki yapabileceği gibi aynı zamanda çocuğunuzun çalışma azmini de kıracaktır. Çocuğunuzun programlı çalışmaya alıştırılması, özendirilmesi, teşvik edilip isteklendirilmesi, arzu duymasının sağlanması gerekir.
Çocuğunuzun ders çalışma ortamını hazırlamasına yardımcı olunuz. Mümkünse bir çalışma odası oluşturunuz. Eğer ayrı bir çalışma odası düzenlemeniz mümkün değilse uygun odalardan birin de çalışma köşesi de düzenleyebilirsiniz. Çalışma odası mümkün olduğu kadar fazla sıcak veya soğuk olmamalıdır, iyi havalandırılmalı ve sessiz olmalıdır. Eş dost toplantılarınızı onun programına uygun hale getirmeye gayret ediniz, ev işlerini ya da alış-veriş sorumluluklarını ders çalışma saatlerinin dışında oluşturunuz.
Çok çalışması değil, düzenli çalışması, tüm derslere yeteri kadar zaman ayırması konusunda telkinlerde bulunalım. Kendini programlamasına ve zamanını yönetmesine yardım edelim.
Çocuğumuzu tanımaya, ilgi, yetenek ve değerlerini öğrenmeye çalışalım. Onun ilgi ve yetenekleri dışındaki alanlara zorlamayalım.
HİÇ BİR SINAVIN HAYATIN SONU YA DA HAYATIN KENDİSİ OLMADIĞINI, HAYATIN TÜM FIRSAT VE SEÇENEKLERİYLE BİR SÜREÇ OLDUĞUNU UNUTMAYARAK, ÇOCUĞUNUZA DA AYNI ANLAYIŞI KAZANDIRMAYA ÇALIŞIN.
‘Sınavı ve başarılı olmayı, çocuğun “var olma nedeni” haline getirirsek, onun elini kolunu bağlamış, özgüvenini zedelemiş ve kaygılarını çoğaltmış oluruz. UNUTMAYALIM Kİ, BAŞARILI OLMAYI EN ÇOK O İSTİYOR; ama belki de ne yapacağını bilemiyor Çocuğunuzu, her zaman sınav psikolojisi içinde başarıya programlanmış bir robot gibi görmeyin.
BU AMAÇLA İLK
YAPILACAK ŞEY :
YETERLİ SEVGİ
YETERLİ DİSİPLİN
YETERLİ HOŞGÖRÜ
SONUÇ: İYİ İNSAN, İYİ VATANDAŞ, MUTLU İNSANLARDAN OLUŞAN TOPLUM…
(Rehber Öğretmen Esra Budak’ın yazısından alıntıdır.)
Sevgiyle kalın…