Gölcük’te DASK’lı ev sayısı artacağı yerde HER GEÇEN GÜN AZALIYOR

Gölcük’te DASK’lı ev sayısı artacağı yerde

HER GEÇEN GÜN AZALIYOR

Asrın felaketi olarak adlandırılan 17 Ağustos 1999 tarihinde yaşadığımız Gölcük Depreminden sonra 2000 yılında kurulan Doğal Afet Sigortaları Kurumu( DASK) ile konutlara artık zorunlu deprem sigortası yapılması gerekirken, depremin merkez üssü olan Gölcük’te DASK yaptırılan ev sayısı artacağı yerde her geçen azalıyor.

DASK yaptıranlar bile poliçelerini yeniletmiyor

Geçtiğimiz ay Silivri açıklarında meydana gelen ve ilçemizde de büyük bir korku ve paniğe neden olan 5.8 büyüklüğündeki depremden sonra yeniden gündeme gelen Zorunlu Deprem Sigortası DASK ilçemizde ne kadar ilgi gördüğünü İlçemizde hizmet veren Çelikkol Sigorta Acentesi’nin sahibi Seher Çelikkol’a sorduk. Çelikkol Sigorta Acentesi’nin sahibi Seher Çelikkol yaptığı açıklamada, birinci derece deprem bölgesinde olmamıza rağmen Gölcük’te bulunan konutların % 50’sinde DASK bulunmadığını, bununla beraber DASK yaptıran kişilerin ise bir sonraki yıl poliçelerini yeniletmediklerini ifade etti.

Olası bir deprem sonrası DASK olmayan evlere kalıcı konut verilmeyecek

Türkiye, topraklarının % 98’i aktif ve farklı deprem kuşakları üzerinde yer alan bir deprem ülkesi olmamsı sebebiyle DASK’ın oldukça önemli olduğunu ifade eden Çelikkol Sigorta Acentesi’nin sahibi Seher Çelikkol, “Ülkemiz büyük can ve mal kaybıyla sonuçlanan 1999 Gölcük depremi ve 12 Kasım Düzce depremleri ile oldukça derin yaralar aldı. Kısa aralıklarla gerçekleşen bu iki afetin Türkiye’de deprem bilincinin artmasında önemli bir yer edindi. Ülke ve birey olarak yaşadıklarımıza bakıldığında, deprem öncesinde gerekli önlemleri almış olanların depremden sonra hayatlarına kaldıkları yerden, umutla devam edebildiğini gözlemledik. Bu nedenle 2000 yılında kurulan DASK, ülkemizde Zorunlu Deprem Sigortası edindirme, uygulama ve yönetimi faaliyetlerinden sorumlu olarak kurulmuş tüzel bir kamı kuruluşudur. DASK “ Deprem geçecek, hayat devam edecek” yaklaşımından yola çıkarak, deprem sonrasında vatandaşların yaşamının kaldığı yerden yeniden güvenle devam edebilmesini amaçlar. Unutulmamadır ki 1999 yılında evleri yıkılan daire sahiplerine tanınan kalıcı konut hakkı olası bir deprem sonrasında DASK olmayan evlerde uygulanmayacaktık. Bu nedenle Sorunlu Deprem Sigortası her şeyden önce hepimizin sosyal sorumluluğu olduğunu belirtmek isterim” dedi.

Çelikkol vatandaşları uyardı

DASK’ın kuruluş amacı hakkında bilgi veren Çelikkol Sigorta Acentesi’nin sahibi Seher Çelikkol, “17 Ağustos 1999 tarihinde meydana gelen ve çok büyük can ve mal kaybına neden olan Marmara Depremi’nden sonra kamu otoritesince deprem zararlarının en aza indirilmesi amacıyla birçok tedbir alınmıştır. Bu tedbirlerin en önemlilerinden biri de Zorunlu Deprem Sigortası’na (ZDS) ilişkin düzenlemedir. 587 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile kurulan ve 27 Eylül 2000 tarihinden itibaren konutlar için ZDS teminatı sunan DASK, 18 Ağustos 2012’de yürürlüğe giren 6305 sayılı Afet Sigortaları Kanunu ile birlikte daha sağlam yasal bir çerçeveye kavuşmuştur. DASK, kamu tüzel kişiliğine haiz bir “sigorta havuzu”dur ve ZDS teminatını sunmak üzere kurulmuştur. Kamu ve özel sektör iş birliği ile oluşturulan özgün bir organizasyon yapısına sahip olan DASK, kâr amal gütmeyen bir kurumdur. 
DASK, “Deprem geçecek, hayat devam edecek” yaklaşımından yola çıkarak, deprem sonrasında vatandaşların yaşamının kaldığı yerden yeniden güvenle devam edebilmesini amaçlar. ZDS ile deprem ve depremden kaynaklanan yangın, infilak, yer kayması ve tsunami risklerine karşı, sigortalı konut sahiplerine maddi güvence sağlar. İster oturulamaz durumda ister kısmî hasarlı olsun, bina zararını en hızlı şekilde tazmin ederek, yaşamın normale dönmesine aracılık eder. DASK, ZDS’nin yaygınlığını ülke genelinde birlikte çalıştığı sigorta şirketleri, bunlara bağlı acenteler ve banka şubelerinden oluşan dağıtım ağıyla arttırırken, uyguladığı düşük prim maliyetleriyle de herkesin bu güvenceye sahip olmasını kolaylaştırmayı hedefliyor” dedi.

“Olası İstanbul Depreminden Gölcük çok fazla etkilenecektir”

Geçtiğimiz ay meydana gelen ve ilçemizde de hissedilen Silivri açıklarında ki deprem sonrasında İstanbul’da bulunan sigorta acentalarının yoğun mesai harcayarak DASK poliçesi hazırladığını ifade eden Çelikkol, Gölcük’te ise deprem sonrası vatandaşlar tarafından ilk bir hafta çok yoğun bir şekilde bilgi alındığını fakat geri dönüşlerin çok az olduğunu ifade etti. Çelikkol yaptığı açıklamada, “ Unutulmamalı ki Türkiye’nin büyük bir bölümü deprem bölgesi ve en yoğun bölgelerden biri yaşadığımız şehir olan Gölcük. 17 Ağustos 1999 tarihinde yaşadığımız ve büyük bir kayıp verdiğimiz Gölcük Depreminde nasıl ki İstanbul ve Yalova başta olmak üzere bir çok ilde de hasarlar oluşmuş ve hatta binalar yıkılmıştı. Olası bir İstanbul Depreminde de aynı şekilde üstelik büyük bir deprem geçirmiş bir bölge olarak Gölcük’te oldukça fazla etkilenmesi bekleniyor. Çelikkol Sigorta olarak sadece geçtiğimiz ay 10 daire sahibi DASK poliçesini yeniletmedi. Gerekçe olarak çok farklı açıklamalarda bulunsalar da bunların en dikkat çekicisi, “ 99 depreminde evleri yıkılanlara ev verdiler bizim evlerimizde yıkılırsa devlet bize de ev verir” demeleri oluyor. Fakat şunun bilinmesi gerekiyor,  1999 Gölcük Depreminde evleri yıkılan vatandaşlara sağlanan kalıcı konut imkanı olası bir deprem sonrasında DASK yaptırmayan daire sahiplerine uygulanmayacağı gibi devlet tarafından afet sonrası yapılacak olan her türlü yardımdan muaf tutulacak. Bu gerçeği bilerek daire sahiplerinin mutlaka evlerine DASK yaptırmalarını tavsiye ediyoruz” dedi.

İsim: Serap DURUKAN