KIŞ GELDİ

KIŞ GELDİ

Aklında tatil olanlar Uludağ, Erciyes, Palandöken ,Kartal Kaya hayali kuranlar şimdi pek memnunlar. Kasım’ın son günlerinde havalar soğudu. Hep deriz ya Kasım Aralık’ın habercisidir. Önce çok sıcak bir yaz , son  baharda yalancı bahar derken, dün itibariyle sobalar kaloriferler, doğalgazlar yanmaya başladı. Eskiler ayva çok olunca kestane bol olunca kış ta ağır geçer derler. İyi de garip gureba , fakir fukara, nerede tatil yapacak ? Aralık ayında iyice yanmaya başlayan ısıtıcı unsurlarının faturaları Ocak ayında gelecek. Tabii ki cepler üşüyecek.  Aslında şu ağaçları bu kadar çok kesmeyip Gölcük’te Gürgen ve Meşe ormanlarını koruyabilseydik belki asrın nimeti doğalgazdan yararlanmazdık ama ondan daha ucuza odunla bu işi hallederdik. Ben böyle söylerim de kulak arkası edenlerin çok olduğunu biliyorum. Neymiş efendim odunla kim uğraşacak, kim kıracak, kim taşıyacak, sobayı kim yakacak, küllerini kim atacak , cekdecak şimdi ki genç, evli çiftler böyle şeyleri bilmezler , işlerine gelmez onun içinde sevmezler. Kış aylarının en ucuz sebzelerinden biri ıspanaktır. Dün çocuklar Çarşamba pazarını gezdi. Ispanak boynunu bükmüş ağlıyor, iki göz iki çeşme. Fiyatı 1 Tl ye düşmüş alan yok hani şu malum ıspanak olayı vardı ya, milletin içini bir korku kaplamış. Halbuki biz o olayda önce ve sonra ıspanak yedik. Hiç bir şey olmadı yiyen arkadaşlarım da aynı şeyi söylüyorlar. Demek ki neymiş, bu süreci özellikle basın iyi yönetememiş, milletin üzerine öyle bir korku salınmış, millet öyle bir tedirgin olmuş ki sormayın. Konuyu biraz dikkatlice takip ettiğim de bir uzmanın küresel ısınmalar nedeniyle bir çok çiçeğin erken açtığını bu nedenle bu tip olayların yaşandığını ifade ediyor. Evet havaların çoksıcak olması yazdan ve bahardan günler yaşamamız nedeniyle Gölcük’te de ağaçlarda çiçekler açtığını gördük. E şimdi soğuklar başladı kış kışlığını yapacak çiçekler kuruyacak ve baharı bekleyecek. O zaman bir daha açar mı açmaz mı, açarsa ne olur bunları bilemem. Baharı bekleyen kumrular gibi biz de çiçeklerin durumunu bekleyeceğiz. Aslında kimi yerler de elektrik sobaları var. Eğer fiyatı bu kadar pahalı olmasa ve insanlar sadece oturdukları yerde yani o odada elektrikli sobayla ısınmaya çalışsalar kış ucuz atlatılır da fiyatlar yüksek. E doğalgaz fiyatları da öyle olduğuna göre kimi ailelerin odun ve kömür için arayışlar içerisinde olduklarını görüyoruz. Kışın bir başka yansıyanı da kalın kalın giysilerdir. Üşümemek için yün çoraplar , içlikler, kazaklar, paltolara sarılırız. Ayağımızda hafif ayakkabılar yerine botlar olur. Kışın yükü ağırdır. Bunu altından kalkmanın yolu ,her ailenin kendi bütçesine ve yapısına göre olacağı için mesela biz bu kışı palandöken de falan geçirmeyeceğiz. Uludağ burnumuzun dibinde nasıl gidelim , lakin şimdiden birinci sömestr tatilini bekleyip kapağı kayak merkezlerine atmak için sabırsızlananlar da var . Belki de hayat  böyle bir şey kimine göre bal börek, kimine göre zehir zembelek. Ayva boldu kestane boldu kışta bol olacak diyelim.

ADNAN HOCADAN RİCAM VAR

Camii’ler bizim toplanma alanlarımız. En önemli ev sahipliğini vakit namazları için yapar, onun dışında çeşitli toplantılar vaazlar düzenlenir. Burada insanlar kendilerini daha mutlu ve daha huzurlu hissederler. Şu namazlar konusunda bazı şeylere kafam takılıyor. Mesela belki daha önce yazmıştım ifade edeyim ‘’ namaz kılan birinin önünden geçmek için bir arkadaş 200 yıllık bir günaha girdin ‘’ deyişti.  vay anam vay insanın ömrü 200 yıl değil. Sonra bunu kitapta yazmadığını gördüm. Nerede yazıyor bilemem . Bir ara Adnan Hocaya sormuştum kendisi müftü vekilimiz olur. Adnan Yıldız kardeşim de yok öyle şey demişti. Ancak insanları bu konuda iyice aydınlatmak lazım. Mesela yarın Cuma namazı idrak edilecek burada bu konuya değinirsek cemaat aydınlanır, kendini 200 yıllık günaha girdiğini zanneden kardeşimizin içi rahatlar. İnsanlar ne yapsın birinin önünden mecbur kalmadıkça niye geçsinler. Adamın işi vardır yetişmeye çalışıyordur, yolculuğu vardır yetişmeye çalışıyordur. Bu ve bunu gibi konular olmasa belki bu olaylar da yaşanmaz yaşanıyorsa da şu 200 yıl günaha girdin neyin nesi. Ben bu zamana kadar hiç duymadım. Cuma namazlarını da takip ediyorum orada da hiç duymadım. Peki bunu kim neye dayanarak söyledi , onu da anlamak  mümkün değil. Bunu en güzelini Sevgili Adnan Hoca yarın Cuma vaazında anlatabilir. Sonuçta otorite odur, bu konuyu aydınlatırken aynı zaman da bir çok hurafeden de bahsederek insanlardaki tedirginlikleri ve kafa karışıklıklarını giderebilir.