TAHİR BÜYÜKAKIN’I ZİYARET VE KONUŞMALAR

Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Doç. Dr. Tahir Büyükakın’ı geçen gün makamında ziyaret ettim. Güzel bir sohbetimiz oldu.  Köy kahvaltısında buluşma konusundaki iradenizi bir kez daha yineledik. Tahir hoca Üniversiteye yıllarını vermiş. Ardından Kocaeli büyükşehir de genel sekreterlik yaptıktan sonra Bilecik valiliği yapan önemli birisi. Türkiye’nin en büyük büyükşehirleri arasında yer alan Kocaeli’de başkanlık yapmak tabi ki iyi bir çalışma ve tecrübe ister. Tahir Bey de bu var yukarıda saydığım görev alanlarına baktığımızda işin üstesinden kalkma konusunda iyi bir iradeye sahip olduğunu görürüz. Son derece sıcak ve samimi bir şekilde geçen sohbetimiz de tavşankanı çaylarımızı da yudumlarken iyi bir konuşma ve görüşme olduğu kanaatindeyim. Tahir hoca içinde bu aynen böyle oldu. Çünkü samimi davranışları içten karşılaması şükür kavuşturana sözleri bunu en güzel ifadesi ve yorumuydu. Büyük bir Mega Kent olan Kocaeli’de iyi işler yapması tabi ki büyük dileğim. Çünkü ben de bu kentte yaşayan bir insan olarak Kocaeli’nde güzel işler olmasını candan yürekle istiyorum. Uzun bir süreçte Kocaeli’nin güzel hizmet alanlarıyla buluşacağına da inanıyorum.

KONUŞMALAR

Konuşuyoruz ama nece konuşuyoruz. Konuşuyoruz bir türlü anlaşamıyoruz. Yerel dilleri bilenler zaten konuşuyor. Ama ana dilimiz Türkçe hepimizin bildiği ve konuştuğu bir dil. Bizi birleştiren bütünleştiren güzel Türkçemizi maalesef duygularımıza yansıtamadığımız için bir türlü anlaşamıyoruz. Kimi karnından konuşuyor. Bak işte bunu bir kaç kategoriye ayırmak gerek. Karşınızdakinin karnı açtır, gurul gurul guruldar ve oradan bir ses çıkar. Bu onun açlığının bir ifadesi ve karnından yansıyan serzenişleridir. Doyur beni diyor, yeter artık diyor. İşte mesaj burada . kimi çok yer , karnı homur homur homurdanır. Oradan aşağıdan ve yukarıdan olmak üzere farklı sesler çıkar rahatsız olmuşuzdur. Aksırana tıksırana kadar yemiştir. Kendi de rahatsız olmuştur lakin göz doymayınca işte bu tip konuşmaların şekli de farklı oluyor.  Daha itici daha gıcık verici. Kimi karnından konuşur ne dediğini anlamazsınız. 10 dakika konuşsa içinden bir kaç saniyede söylediği bir kaç cümleyi anlama imkanınız dahi olmaz. Konuşur da durur , buna boş konuşma denir. Hani bir de konu kendisini ilgilendirmediği halde karşısındakileri de hiç ilgilendirmediği bir duygu içerisinde vıdı vıdı konuşanlar vardır. Burada zaman boşa akmakta boşa geçmekte sadece vakit öldürme amaçlı bir karışık ses armonisiyle karşılaştırdığınız bir durumdur. Kimi konuşur zehir zembelek, kimi konuşur adeta ağzından bal damlar . Peki biz şöyle etrafımıza bir bakalım bu konuşma türlerini genelde hangilerini yapıyoruz. Azımızdan bal mı damlıyor yoksa kırıcı itici konuşmalarla birbirimizi incitiyor muyuz? Hep söylemiş atalarımız hayvanlar koklaşa koklaşa insanlar da konuşa konuşa anlaşır diye. Bunu bir türlü gerçekleştiremediğimiz için birbirimize bakış şeklimiz de farklı oluyor. Kırmaktan dökmekten incitmekten üzmekten hiç kimseye fayda gelmemiş insanlar hep iyi konuşup iyi düşündükleri sürece toplum olarak huzuru yakalayabilmişler. Bir çift terliğin diğeri ve öteki gibi farklı yollara sapınca ana yoldan çıkarsınız tali yollar sizi kimi zaman köstebek yuvası gibi düşüp kalktığınız bir yerinizi burktuğunuz yollara sürükler kimi zaman da o tali yollar toz toprak içerisindedir. Ne kadar yürürseniz toza ve toprağa o kadar bulaşırsınız. Ana yolda tüm ana kavşaklarla gelerek  buluşmanın cem olmanın en güzel yolu iyi düşünüp iyi konuşmaktır. Ana yol hepimizin buluşma yeridir. Orasını toplumun merkezi hatta meclisi olarak düşünün bütün yollar ana yola çıktığına göre bizler de o yolun kıymetini bilip hal ve hareketlerimizi toplumun yapısına göre düzenleyip sevelim sevilelim bu dünya hepimize yeter felsefesi içerisinde işler yaparsak adımlar atarsak kitabımızı da buna göre konumlandırırsak aynı dilde konuşmuş aynı düşüncelerle yoğrulmuş aynı hedefe giden insanlar oluruz. Bakın bir çok anonim türkülerimiz var duyduğumuzda hepimiz anlarız. Yazanı belli değildir ama öyle güzel bestelenmiştir ki bugünlere kadar aynı sözler ve aynı ses tonlarıyla gelebilmeyi başarmıştır. Yol uzundur yol bitmez yolcu da bitmez. O halde her yolda karşılaştığımıza içten bir merhaba deyip, gününü hatırlayıp güzel temellerde bulunursanız o zaman işte güzel düşünüp güzel konuşuyorsunuz demektir ki bizim en çok buna ihtiyacımız var. Gününüz aydınlık, işleriniz bereketli, ömrünüzde sağlıklı olsun. Bu sabah veya öğlen kiminle karşılaşırsanız kocaman bir merhaba diyin benden tüm dostlara merhaba.