ACILARDA BİRLEŞEN MİLLETİZ
Havasına, suyuna, taşına, toprağına bin can feda bir tek dostuma bir başkadır benim memleketim Kuzusuna Kurduna Yunusuna bir başkadır benim memleketim. Acılarda yumruk olan zor günlerde tek yürek nasıl olunur, tüm dünyaya gösteren eşsiz bir milletiz. Önceki gün saatlerin 21:00’i gösterdiği sıralarda Elazığ Sivrice merkezli 6.8 büyüklüğünde bir deprem felaketi yaşadık. Malatya’da da Elazığ’a yakın ilçelerde çok ciddi hissedildi. Haberin duyulmasından sonra devlet her türlü imkanlarıyla milletle koşar adım deprem bölgesine ulaştı. Böylesine üzücü haberleri duyduğumuzda en büyük hassasiyeti 17 Ağustos 1999 asrın deprem felaketinin merkez üssü olan Gölcüklüler gösteriyor. Bizim yaşadığımız Bolu’dan İstanbul’a Yalova’dan Bursa’ya hatta Eskişehir’e kadar o felaketin en büyüğüydü . Gördük ki Gölcük anında organize olmuş. Belediye Başkanı Yıldırım çağrılarını yaparak kolları sıvamış, Gölcük yardıma koşmuş muhtemelen Çarşamba günü Gölcük’lü kardeşlerinden Elazığlı kardeşlere bu yardımlar gönderilecek. Kocaeli Büyükşehir Belediyesi anında konvoyu yola çıkarıp battaniye kaban mont kış şartlarında aklınıza gelebilecek ne varsa hemen gönderilmiş. Başta İstanbul İzmir ve Ankara olmak üzere illerimiz anında yardım konvoylarını yola çıkarmış . Türkiye’nin her yerinde yardım konusunda gösterilen hassasiyetler bizim ne kadar Alicenap ve birbirimize sahip çıkan acı günde dost olan yüce bir millet olduğumuzu gösteriyor. Karşılaştığımız manzaralar tabi ki yine acı uzmanlar hep söylerdi deprem öldürmez bina öldürür diye, bunu Elazığ depreminde de gördük. Hasarlı binaya sağlam raporu verenler enkazın altında kaldı. Bunlar nasıl bir yapıya sahip ki insanları bile bile ölüme gönderiyorlar. Bizim felsefemiz söz konusu vatansa gerisi teferruattır olmasına rağmen bu sorumsuzların temek prensibi söz konusu Rantsa gerisi teferruattır. Görülüyor ki 17 Ağustos asrın felaketinden birileri yine ders çıkarmamış. Devlet kararlı, mutlaka bunlara yasalar çerçevesinde hesap sorulacaktır. Şuanda bu sorumsuzlar korkudan tir tir titriyor, belki de geceleri uyuyamıyorlardır. Sakın vicdanları rahatsız olduğu için diye sanmayın. Onlar devletin millet adına ödeteceği faturanın korkusuyla uyuyamıyorlar vicdanları olsaydı zaten yıkılması gereken binaya sağlam raporu vermezdi. Deprem bölgesindeki kurtarma ekiplerini başta silahlı kuvvetlerimiz olmak üzere gösterdikleri canla başla sürdürdükleri çalışmalar takdire şayandır. Birde askerimizin depremzedeyle geçen konuşmalar insanım diyen herkese duygu dolu anlar yaşattı. UM-KE görevlisi bir kızımızın telefonla enkaz altındaki bir depremzede kardeşimizle yaptığı konuşma onu yönlendirmesi cesaretlendirmesi sonuçta da kurtarılması acılarımızı biraz olsun hafifletti. Ekiplerin ne kadar hazır ve bilinçli bir çalışma yürüttüğünü de bizlere gösterdi. Şu soğuk kış şartlarında baktık ki deprem çadırları çok farklılaşmış bir kaç odadan oluşan aile çadırları yapılmış. Binlercesi depremzedelerin emrine gönderildi. Görünüyor ki ve bundan sonra da görülecek ki Türkiye bir deprem ülkesi artık kimse keşke demeyecek şekilde her türlü tedbirler alınmalı, depreme dayanıklı binalarla Türkiye yaşayacağı depremlerde bir felaket yaşamamalı. Bilim adamlarımız çıktı tek tek konuştu, neyin nasıl olması gerektiğini anlattı. Artık bilime dayalı, bilimsel çözümlerin üretildiği bir yapılanmayla Türkiye’yi depremlerden arındırılmış, felaketlerden kurtarılmış bir ülke haline getirelim. Deprem bölgelerine yardım için sms ile katkıda bulunabilirsiniz. Birimiz hepimiz, hepimiz birimiz için diyerek tek yürek olduğumuz şu günlerde bu yürekliliğimizi de devam ettirelim. Elazığ’da meydana gelen depremde hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet yaralılara da acil şifalar diliyoruz