Bize ne oldu böyle?
Her Ramazan ayı öncesinde gıda fiyatlarında mutlaka artış olur. Vatandaşın mağduriyetinden birileri para kazanır. Bu hastalıktan kurtulmadığımız sürece de sofralarımız hem çeşitlilikten hem de bereketten eksik kalır. Kurban Bayramına bir aydan az bir süre kaldı. Bakın görün ki kurbanlık fiyatları da patladı gitti. Büyükbaş hayvanlarda hisseler 2 bin liradan başlayıp yukarı doğru çıkıyor. Gel gör ki Müftülük yurt dışında kurban kesecekler için 875 lira gibi bir fiyat açıklarken, yurt içindekiler içinde 900 küsur liralık bir fiyat açıkladı. Diyanet işleri eliyle de bu fiyata katılacaklar bağış yaptıklarında fakir fukara garip guruba önce ülkemiz olmak üzere diğer Müslüman ülke halklarını da kurban eti dağıtılacak. Şimdi insan ister istemez düşünüyor biz de neden iki bin liradan başlayan fiyatlarla kurban hissesine giriyoruz. İnsanlar doğal olarak hem kesmek istiyorlar. Hem de yüksek fiyatlar karşısında yoruluyorlar. Bağış da yapmak isterler ama biz daha çok kurban kesilirken başında olalım, yardım edelim hem evimiz soframız bereketlensin,hem konu komşu hem de fakir fukara sebeplensin isteriz. Şimdi tamda işin bu yerinde Tapduk Emre’den bir kıssadan hisse anlatalım. Bilenler bilir; Gönüller Sultanı Yunus Emre Nallıhan Kadısıyken yolu Tapduk Emre’nin dergahıyla kesişince o bir Yunus Emre olur. Gönüller Sultanı Yunus Emre sıfatını böyle kazandı. Tapduk Emre bir gün müritleriyle gezerken yolu bir Tımarhaneye düşer. Oradaki Hekimlerle sohbet eder. Hangi ilaçları kullandıkları hakkında bilgi alır. Sonra Hekimlere “Peki günahın ilacını da hele bir söyleyin” der. Bir sessizlik sonrasında orada tedavi gören delilerden biri “Müsaade ederseniz bunu size ben anlatmak isterim” der. Tapduk Emre ‘hele anlat dinleyelim’ deyince şöyle der deli “Günah hastalığının ilacı şudur ki tövbe kökünü istiğfar yaprağıyla karıştırıp gönül havanına koyduktan sonra tevhit toprağıyla döveceksin. İnsan eleğinden eledikten sonra gözyaşı ile hamur edip aşk ateşinde pişireceksin. Muhabbet balından da biraz karıştırıp sabah akşam kanaat kaşığıyla azar azar yiyeceksin. ..”