KISSADAN HİSSELER

Bugünde Kıssadan hisseler derledik.  Hepimizin hayatına örnek ve ders olsun.

ŞEYH EDEBALİ’NİN OSMAN BEY’E NASİHATI

İnsanlar vardır , şafak vaktinde doğar , akşam ezanında ölürler.

Avun oğlum , avun…güçlüsün , kuvvetlisin , akıllısın , kelamlısın ama bunları nerede ,nasıl kullanacağını bilemezsen,sabah rüzgarında savrulursun gidersin.

Öfken ve nefsin bir olup aklını yener.daima sabırlı , sebatlı ve iradene sahip olasın… Dünya senin gözlerinin gördüğü gibi büyük değildir.

Bütün fethedilmemiş sırlar , bilinmeyenler , görünmeyenler senin fazilet ve erdemlerinle gün ışığına çıkacaktır.

ananı , atanı say… Bereket büyüklerle beraberdir.

Bu dünyada inancını kaybedersen yeşiller çorak olur, çöllere dönersin.

Açık sözlü ol , her sözü üstüne alma… Gördün söyleme , bildin bilme.

Sevildiğin yere sık gidip gelme. Kalkar muhabbetin,itibar olmaz.

Üç kişiye acı :cahiller arasındaki alime

zengin iken fakir düşene,

hatırlı iken itibarını kaybedene.

Unutma ki , yüksekte yer tutanlar aşağıdakiler kadar emniyette değildir…

Haklı olduğunda mücadeleden korkma!

Bilesin ki atın iyisine doru , yiğidin iyisine deli derler…

KOCA SEYYİD

1886 yılında Balıkesir’in Havran kazasının Manastır Köyü’nde doğan Seyyid isimli bir genç, 1906 yılında askere çağrılır. Memleketin içinde bulunduğu malum şartlar nedeniyle 9 yıl askerlik yapar. 1915 yılında birliğiyle beraber Çanakkale Rumeli Mecidiye Tabyası’na gelerek, boğaza hakim bir yere yerleşirler. Çanakkale Savaşları başlamıştır. Düşman olanca gücüyle, tüm savaş gemilerini seferber etmiş, Boğazları almak için savaşmaktadır. Ardarda atılan topların mermilerinden bir tanesi de, Seyyid’in görevli olduğu topun çok yakınına isabet eder. Açılan derin çukurlardan fırlayan toprak parçaları, Seyyid ve 14 arkadaşını yutar. Ayakta kalan tek kişi batarya komutanı Yüzbaşı Hilmi Bey’dir. Büyük bir üzüntü ve gayretle, askerlerini kurtarmaya çalışır. Ama nafile.. Toprağın altında kalan erlerden hiç bir hayat belirtisi gelmemektedir. Hepsinin şehit olduğu düşüncesi Yüzbaşıyı kahrederken, az ilerden bir inilti duyar. Koşar bakar ki bu Seyyid’den başkası değildir. Bir gayretle Seyyid’i kurtarırken, yığınların içinden Niğde’li Ali’nin de çıktığını görür, sevinirler.

Olayın şaşkınlığı, 13 arkadaşının şehit olması Seyyid’i çok etkiler. Bir anda ayağa kalkarak topun yanına koşar. Arkadaşlarını şehit eden, memleketi istila etmek isteyen düşmandan intikamını almaktan başka düşüncesi yoktur artık… Patlamanın etkisiyle, mermiyi topa çıkarmak için kullandıkları vinç bozulmuştur. Topun ateşlenebilmesi için tek çare, 275 Kg’lık mermiyi elle namluya sürmektir. İnsanüstü bir gayretle devasa mermiyi sırtına yükler. Niğde’li Ali’nin de yardımıyla, topun merdivenlerinden çıkar ve mermiyi namluya sürer. Topu ateşlerler, ancak isabet ettiremezler. Bir daha, bir daha derken üçüncü kez 275 Kg’lık mermiyi topun namlusuna sürer ve ateşlerler. Bu sefer tam isabet kaydetmişlerdir. Düşmanın Ocean (Okyanus) isimli zırhlısı dümen kısmından vurulmuş, kendi etrafında dönmeye başlamıştır. Kontrolden çıkan zırhlı, daha önceden döşenen mayınlara çarpmaya başlar. Düşman, ardarada gelen patlamalarla ne yapacağını şaşırır ve 7 saat kaldığı boğazlardan, 3 büyük zırhlıyı denizin derin sularına bırakarak, 7 tanesi de ağır yaralı olarak çıkmak zorunda kalır. 18 Mart sabahı başlayan düşman taarruzu, öğleden sonra saat üç gibi boğazdan girdiği gibi gitmesiyle son bulmuştur. 19.Tümen Komutanı Mustafa Kemal Paşa tarfından bizzat kutlanan Seyyid, Çanakkale Savaşları’ndan sonra terhis olmuş, köyüne dönmüştür. 1939 yılında vefat eden bu kahramanın köyünün ismi de, daha sonraları Koca Seyyid Köyü olarak değiştirilmiştir.