Dede hani okul?
Torunlar bir başka alem. İki de bir okul soruyorlar. Torunlar dedelere şöyle diyor? ‘Dede okul nerede, ne zaman gideceğim.’ Şimdi bu çocuklara baktığımızda ya İlkokul 1’e gidecek, İlköğretime ilk adımı atacak olanlar ya da Anaokulu’na giden bebeler. Tabi onlarda 4-5 yaşlarında. Biz onlara hala bebeler diyoruz. En çok onlar arkadaşlarını özlemiş. Lakin okullarının önlerinden herhangi bir şekilde geçerken mahsun mahsun, kimileri de ağlayarak bakmaktan başka bir şey yapamıyorlar. Mini mini 1’ler heyecanı dorukta yaşıyorlar. Çünkü onlar sıralarla ilk buluşacak çocuklarımız. Bir heyecan bir heyecan sormayın. Anne ve babalarına televizyonda okullarla ilgili açıklamalar yapıldığında sert sorular soruyorlar. ‘Biz niye okula gidemiyoruz?’ Ne yapsın anne babalar, boyunlarını büküyorlar. Diyecek fazla bir şeyleri yok. Sorumsuz ve samimiyetsizlerin yüzünden. O küçücük çocukların boynunu bükük bırakanlar, belli ki utanmazlıkları tavan yapmış olanlar. Hala pişkin pişkin virüs yaymaya devam edip, ‘bana bir şey olmaz’ edasında gezenler utanmadan arlanmadan birbirlerine şu soruyu soruyorlar; ‘Senin tanıdığın virüsten ölen var mı? Cevap yok. Peki senin tanıdığın var mı? Cevap yine yok. O zaman yine pişkinler ‘corona morona yok’ diyorlar. Belli ki öldükleri zaman akılları başlarına gelecek de o zaman iş işten geçmiş olacak. Şimdi ki yaptıkları ise miniklerin boynunu bükük bırakmak.