KÜÇÜKLERE CORONAYI NASIL BULAŞTIRIYORUZ?

Soru şu “Bu ülkede yaşayan hangi insanın yavrularımızın geleceğiyle oynamak gibi bir lüksü olabilir?” Yine bu ülkede yaşayan hangi insanın çocuklarımız eğitim görmesinler diye akıl almaz çabalar sarf edebilir? Cevap ancak kafayı yemiş olmaları lazım ki akıl dışı hareketlerde bulunsunlar diyorsunuz. Yukarıda dedim ya büyükler çocuklara nasıl corona bulaştırır diye. Bir kere şunu söyleyelim; küçücük çocuklara corona bulaşmıyor. Ve onlar bize karşı bulaştırıcı riski de taşımıyor. Demek ki pırıl pırıl yavrularımızdan bahsediyoruz. Peki biz ne yapıyoruz? Sorumsuzca davranarak onları okulla buluşturmuyoruz. Sınıfın o nefis tadını almalarını engelliyoruz. Öğretmenlerinin kokusunu duymalarını engelliyoruz. Halbuki hepsi büyük bir heyecan içerisindeler. Okula gideceğim sevincini yaşamalarına mani oluyoruz. Torunların “Dede okul ne zaman açılacak” sorularına karşı boynumuz hep bükük kalıyor. İşte bunun adına eğitime korona bulaştırmak derler. Evet var mı bir babayiğit çıkıp da şu çocuklara söyleyecek bir sözü olsun. Artık ayıbında ötesine geçtik. Şeytanla dans ederek onu imana getirmeye çalışanlar bilsin ki şeytanla çelik çomak oynanmaz. Bir gözünüzü çıkarır onun için de adına kör şeytan derler. Şimdi biz sorumluluklarımızı yerine getirsek çocuklarımızın eğitim hayatıyla buluşması için üzerimize düşen görevleri yaparsak; önlerine engel koymamış, geleceklerini karartmamış ve büyük olma vazifesini yerine getirerek sorumlu bir vatandaş gibi davranmış oluruz. Tablo gösteriyor ki 21 Eylül’de okulların kademeli olarak açılacağı söylense de hala bu ülkeye kötülük yapmak için yarışanlar engel koymak için ellerinden geleni yapıyorlar. Ne yapalım kardeşim laftan anlamıyorlar ceza meza bunlara vız geliyor tırıs gidiyor. Arka sokaklardaki Mesut Komiser gibi mi olalım?