GÖLCÜK ULUSLARARASI SEMPOZYUMA EV SAHİPLİĞİ YAPIYOR

GÖLCÜK ULUSLARARASI SEMPOZYUMA EV SAHİPLİĞİ YAPIYOR

Gölcük uluslararası bir sempozyuma daha ev sahipliği yapıyor.

Gölcük Belediyesi ve Kocaeli Üniversitesi iş birliği ile; bu yıl 5.kez düzenlenen Uluslararası Marmara Fen ve Uluslararası Marmara Sosyal Bilimler Kongresi (IMASCON 2020 AUTUMN) Gölcük Belediyesi Kazıklı Kervansaray merkezli online olarak yapılıyor. 19 farklı ülkeden 1000’e yakın akademisyenin katılacağı kongrenin açılış programı; Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Doç.Dr.Tahir Büyükakın, Kocaeli Üniversitesi Rektörü Prof.Dr.Saadettin Hülagü, Gölcük Belediye Başkanı Ali Yıldırım Sezer’in katılımıyla gerçekleştirildi.

GÖLCÜK MODERN YAPISININ YANINDA TARİHİ DOKUSU İLE DE ÖN PLANA ÇIKIYOR

Açılış konuşmasını yapan Gölcük Belediye Başkanı Ali Yıldırım Sezer: “Kocaeli Üniversitesi iş birliğiyle Uluslararası Marmara Fen ve Uluslararası Marmara Sosyal Bilimler Kongresi’ne Gölcük Belediyesi olarak ev sahipliği yapmaktan büyük bir memnuniyet duyduğumu buradan ifade etmek istiyorum. Bugün; Askeri Tersanesi, Donanma Komutanlığı, otomotiv sektörü ile modern bir Gölcük’ten sizlere sesleniyorum. Bu kongreye katılacak olan katılımcılar 500 yıl geçmişi olan, Kanuni Sultan Süleyman döneminden günümüze kalan Kazıklı Kervansaray’dan seslenecekler. Yine Roma döneminden bugüne kalıntılar kalan Yazlık Ilıcası ve Osmanlı dönemi eserleriyle, bugünkü Gölcük, modern görünümüne ilaveten, tarihi bir dokusunun da olduğunu göstermektedir” dedi.

SALGIN ORTAMINDA BİLİMSEL FAALİYETLERİN DEVAM ETMESİ ÖVÜNÇ MESELESİDİR

Konuşmasına devam eden Başkan Sezer; “Küresel salgın tüm dünyayı etkilediği gibi Gölcük ilçemizi de etkiledi. Salgınla mücadelemizde sağlık çalışanlarımız ön planda bulunmaktadırlar. Biz de normal belediyecilik faaliyetlerinin yanında sağlık çalışanlarımızı destekleyerek bu sistemin ayakta kalabilmesi açısından elimizden gelen gayreti ve desteği gösterdik, göstermeye de devam ediyoruz. Bunda da büyük ölçüde başarılı olduğumuzu düşünüyoruz. Hemen her alanda Gölcük Belediyesi salgınla mücadele eden vatandaşlarımızın ve sağlık çalışanlarımızın yanında yer almıştır. Salgın ortamında dahi bilimsel faaliyetlerin devam etmesi de övünç meselesidir. Bu çalışmaların içerisinde aşıyla ilgili çalışmalarda da Kocaeli Üniversitesi önemli görevler üstlenmiştir. İnşallah bunların başarıyla neticelenmesi sonrasında bir sonraki kongrenin yüz yüze yapılabilmesini ümit ediyorum. Kongrenin hayırlara vesile olmasını diliyorum.

Kongrenin yapılmasında emeği geçen herkese de teşekkürlerimi sunuyorum” dedi. 

Gölcük Belediye Başkanı Ali Yıldırım Sezer; “Küresel Salgın Dönemimde Normalleşme Süreci” başlıklı paneldeki konuşmasında:

“Kültür tarihimizin önemli isimlerinden Selçuklu Veziri Nizamülmülk, Siyasetname eserinde, şehir yönetimini ilm-i tedbir-i Medine olarak ifade ediyor. Yani; şehir yönetiminin, esasen; mevcut ve muhtemel sorunlara alınacak tedbirlerin ilmi olduğu ifade ediyor. Yaşadığımız salgın sürecinde bu tespitin son derece isabetli olduğunu yaşayarak müşahade ettik. “ dedi.

KONGREDE 19 FARKLI ÜLKEDEN 1000 KATILIMCI YER ALACAK

Kocaeli Üniversitesi Rektörü Prof.Dr.Saddet Hülagü ise yaptığı konuşmada:  “İçinden geçtiğimiz zor süreç, tüm dünyası ve aktiviteyi olumsuz etkilediği gibi bilimsel çalışmaları da önemli ölçüde sekteye uğrattı. Yalnız IMASCON Kongresi bu sürdürülebilirliği yakaladı. Önemli bir kongre olarak bu pandemi sürecinde de devam etti. Başta düzenleme heyeti olmak üzere, Gölcük Belediyemize ve değerli başkanı Ali Yıldırım Sezer’e, emeği geçen herkese teşekkürlerimi iletiyorum. Bugün; İMASKON Kongresi’ne baktığımızda 5.si düzenlenen ve itina ile düzenlenen bir bilimsel faaliyet olarak görüyoruz. 276 bildiri, 19 farklı ülkeden katılımcı olması uluslararasılaşma ve bilimsel etki açısından da büyük bir önem arz etmektedir. Bu çerçevede toplantıya iştirak eden 1000 katılımcının katacağı katkının büyük bir etki yapacağını öngörüyorum. Başarılar diliyorum” dedi.  

KRİZ ÇIKMADAN ÖNCE HAZIRLIKLI OLMALISINIZ

Kongrenin hem şehrimiz ve ülkemiz hem de dünya için hayırlı sonuçlar vermesini dileyerek sözlerine başlayan Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Doç. Dr. Tahir Büyükakın şunları söyledi: “Çeşit çeşit krizlerle süreç içerisinde karşı karşıya kalıyoruz. Bu sefer de bir salgın krizi ile karşı karşıya kaldık. Kentlerin krizlerle karşı karşıya kaldığında dirençlerini ölçen bir tabloyla da karşı karşıya kaldık.  Burada iki temel mesele karşımıza çıkmaktadır: Bir tanesi öngörü meselesi. Önceden ne olacağını tahmin edebilmeniz. Kriz çıkmadan önce krize hazırlıklı olmalısınız. Bir de çıktıktan sonra yönetmeniz meselesi vardır. Dayanıklı şehirler ya da esnek şehirler kavramlarını daha çok düşünmek lazım. Bir şehir bu krizlere nasıl hazır olur. Sadece salgın değil, afetlerle de karşı karşıya kalma riskimiz var. Bunlar ön görülmeli ve ona göre de hazırlık yapılmalı. Pro aktif bir şekilde sürecin yönetimine hazırlık yapmanız gerekir. Bu uzmanlık gerektiren bir durumdur. Üniversiteler başta olmak üzere çok kurum arasında iyi bir koordinasyon yapılması gerektiği açık bir gerçektir. Bu manada, belediyelerle üniversitelerin daha sıkı çalışması özellikle risk yönetimi alanında ve kriz yönetimi alanında çalışmaların yapılması son derece kıymetlidir” dedi.

SOSYAL DESTEK PROGRAMLARI ARTMASI GEREKECEK

Başkan Büyükakın ayrıca: “Bir pandemi süreciyle uğraşıyoruz ama aynı zamanda adına infodemi diyebileceğimiz başka bir süreçle de uğraşıyoruz. Bir enformasyon salgını dönemi yaşıyoruz. Bahsetmek istediğim gerçek olmayan verilerin hızla yayılması nedeniyle endişelerin ortaya çıkması. Böyle bir sorunla da karşı karşıyayız. Bu bizim için kritik. Kriz dönemlerinde psikolojinin de yönetilmesi gerekiyor. Pandemi ile ilgili yaza doğru bayağı mesafe almış olacağız ve artık yeni bir normalleşme dönemi daha oluşacak. Belki de eski normalimize geri döneceğiz. O durumda da bugün psikolojik olarak hastalığa ilişkin tedbirlerden etkilenen insanlarımızın rehabilitasyonu meselesi ortaya çıkacak. Sosyal destek programlarının artması gerekecek. Bu pandemi süreci bize sosyal destek ve yardımlaşmanın, bunun içinde organize olmanın son derece kritik bir şey olduğunu zaten gösterdi. Bu manada; sivil toplum kuruluşlarının güçlenmesi, yerel yönetimlerle güçlü bağların sağlanması, akademinin de içinde olduğu bir çerçevede çalışmaların yapılmasının önemini de karşımıza çıkardı. Bu kapsamda gönüllülükle ilgili çalışmalarında değerlendirilmesi lazım. Bütün belediyelerin bu gönüllü çalışmalara destek vermesi şansı var. Bunu sosyal ağlarda yaygınlaştırmak da mümkün” dedi.