Depremde gözden kaçan büyük tehlike
Tüm gözlerin İstanbul depremine çevrildiği şu günlerde uzmanlar 2045 yılına kadar yıkıcı bir deprem beklemediklerini söylüyorlar. Aslında bu durum İstanbul’daki kentsel dönüşümün tamamlanması için çok önemli bir fırsat. Ancak civar illerde olası depremlerin İstanbul’u ne kadar etkileyeceği konusunda da bir bilgiye sahip değiliz. Biz aslında Gölcük’ü etkileyecek olan depremleri düşünmek ve tedbirlerimizi ona göre almak durumundayız. 17 Ağustos 1999’da asrın en büyük deprem felaketinin merkez üssü Gölcük’tü. Lakin Adapazarı’nda da yıkıcı büyük bir deprem oldu. Tarihe baktığımızda Adapazarı’nda 1942 yılında büyük bir depremin olduğunu biliyoruz. Ardından 1966 yılında olan deprem ve 1999 depremi. Adapazarı’ndaki tarihsel sürece bakacak olursak bölgede 30 yıl aralıklarla şiddetli depremler olmuş. 1999’un üzerinden 22 yıl geçti. Eğer tarih tekerrür ederse ki inşallah olmaz 8-10 yıl gibi bir zaman aralığında Adapazarı depremi ile karşılaşabilir miyiz? İşte Gölcük’ü direk ilgilendirecek olan temel nokta da bu. Bizler de bu zaman zarfı içeresinde kentsel dönüşümü mutlaka gerçekleştirmek ve ilçemizi depreme dayanıklı sağlam yapılarla donatmak durumundayız. Hepimiz biliyoruz ki 17 Ağustos Depremi’nde yüzlerce binlerce binamız orta ve az hasarlı hale geldi. Bunlara her ne kadar güçlendirmeler yapılmış olsa da aradan geçen 22 yılda çevremizde oluşan ve bizlerin de hissettiği depremler yapılara zarar vermiş olabilir. İstanbul tabi ki bugün 16-17 milyon nüfusa dayanmış dev bir mega kent. Burada olacak bir sarsıntı sadece İstanbul’u değil tüm ülkeyi etkiler. Biz ise şu kısa süre aralığı için Gölcük’te yapmamız gerekenleri mutlaka yapalım ki 17 Ağustos gibi acılar yaşamayalım.