TÜRKİYEYİ BEKLEYEN KORONADAN DAHA BÜYÜK TEHLİKE
Dünyanın gözü kulağı pandemide olduğu için bizi koronadan daha büyük bir tehlikenin beklediğini NASA’dan öğrendik. Rapora göre ülkemiz dünyada orta kuşak yağış alan bölgeler arasında yer alıyor. Karadeniz, Marmara, Ege ve Akdeniz’in sahil kesimleri yağış alırken Anadolu maalesef az yağış alan bölgelerimiz arasında. Kuruyan göllerimiz var, yok olan akarsularımız var, hatta Vanlıların göl değil deniz dediği Van gölünde de sularda gözle görülür çekilmeler yaşıyoruz. Susuzluk demek açlık demektir. Topraklarımızdan gerektiği gibi verim alamazsınız, kuraklık gıda ürünlerini çok kötü etkileyeceği için tarımda hiç de arzu etmediğimiz manzaralarla karşılaşabilir. Yer altı kaynaklarının bilinçsizce kullanılması göllerimizi ve akarsularımızı olumsuz etkiledi. Konya’da obruklar oluştu. NASA’nın raporuna göre tam bir felaket senaryosu. Dolayısıyla bir an önce modern tarıma geçmek zorundayız. Su kaynaklarımızı doğru kullanıp çoğaltmak mecburiyetindeyiz. Aksi takdirde bu korona illaki geçer aşı bulunduğuna göre en önemli viraj dönülür, mutlaka biter gider. Susuzluk ise tam bir felaket olur. İnsanoğlunun neden olduğu küresel ısınma maalesef ülkemizi de olumsuz etkiliyor. Hava sıcaklıkları artarken, yağmura hasret kalıyoruz. Hepimiz gördük ki yazın ve son baharda yeterli yağmur düşmeyince Ankara, İstanbul ve İzmir gibi Mega kentlerimizi besleyen barajlardaki su seviyesi yüzde 20’lerin altına düştü. Demek ki tehlike büyük. Bunu NASA’nın bilimsel çalışmaları ortaya koyuyor ve bizlerde biran önce tedbir almak zorundayız. Su demek hayat demek…