YAĞLAR HAKKINDA BİLMEDİKLERİMİZ – 3
YAĞLAR HAKKINDA BİLMEDİKLERİMİZ – 3
(Önceki haftanın devamıdır.) Aysu— Erkek ya da kadın pek çok kişinin sorunu olan varisli bacaklar için “At Kestanesi” okumuştum seneler önce ve ne çok aramıştım. Bunun için ne dersiniz? Alternatifi var mı? Ayçin Öztürk – Varis problemi damar yapısı, irsi veya çok fazla ayakta kalmayla ilgili de olabiliyor. Bu konuyla ilgili mutlaka kalp damar cerrahisi hekimine başvurmalıyız. Sebebini mutlaka araştırmalıyız. Damar problemlerinden ziyade dolaşımı hızlandıracak veya varislerin sebep olduğu ağrıyı azaltacak yağ kombinasyonları yapılabilir. Aromatik yağlarla oluşmuş varisleri tedavi edemeyiz. Ağrıyı azaltmak için nane veya winter green gibi soğuk etkili yağları kantaron yağında seyrelterek kullanabiliriz.
Aysu– Yine en çok bayanları ilgilendiren bir konu selülit, bunun için önerileriniz nelerdir? Ayçin Öztürk – Selülit problemi aslında deri altındaki yağ dokusunun içine suyun birikmesi ile oluşan bir problem. Genellikle yanlış beslenme, hareketsizlik, dolaşım bozukluğu, hormonal dengesizlik gibi sebeplerden oluşuyor. Öncelikle bu nedenleri ortadan kaldırmaya çalışmak gerekir. Bununla birlikte yağ kombinasyonları ile birlikte evde yapacağımız masaj hareketleri ile dolaşımı hızlandırarak çok başarılı sonuçlar alabiliyoruz. Limon, biberiye, servi, karabiber, greyfurt, nane gibi dolaşımı hızlandıran uçucu yağlarla, avokado, tatlı badem, kayısı çekirdeği, susam gibi yağları doğru oranlarda karıştırılarak sabah akşam o bölgeye masaj uygulamak çok iyi sonuçlar verebiliyor. Bu karışımlar doğru oranlarda ve yüzde yüz saf ve organik yağlarla hazırlanmalıdır. Aromaterapi yapan eczanelerde hazırlatılabilir.
Aysu— Bu yağların kaliteli ve taze olanı nasıl anlaşılır? Güvenilir olduğunu nasıl anlarız? Ayçin Öztürk — Yağların kaliteli olup olmadığını anlamanın en kolay yolu etiketine bakmaktır. Organik sertifikalı ve doğru etiketlenmiş bir yağ en güvenilir yağdır. Etiketin de yağın bitkisinin latince ismi, üretici firma bilgileri, bitkinin hangi bölümünün kullanıldığı, bitkinin tür bilgisi, nereden ve hangi tarım uygulamaları ile toplandığı bilgileri yazılmalıdır. Gerçek ve kaliteli bir tıbbı uçucu yağ ve sabit yağın üzerinde mutlaka son kullanım tarihleri üretim seri numaraları yazılmalıdır.
Aysu – Hangi yağları cildimize sürmemeliyiz ya da hangi yağla karıştırıp sürmeliyiz? Ayçin Öztürk – En doğru uygulama uçucu yağları mutlaka bir sabit yağ veya çiçek suyu içinde seyrelterek kullanmaktır. Çay Ağacı ve lavanta çeşidi yağların dışında tüm uçucu yağların cildimize sürülmesi sakıncalıdır. Hatta karışım yapıldığında bile özellikle alerjik bünyeli iseniz öncelikle bilek içinizde veya kulak arkasında yağı küçük bir bölgeye uygulayıp alerji yapıp yapmadığını test etmemiz gerekmektedir.
Aysu – Yağların kullanma süreleri var mı?Bozulduğunu nasıl anlarız? Ayçin Öztürk – Evet yağların kullanım süreleri vardır. Bir uçucu yağın bozulduğunu anlamak için bu konuda uzman olmak gerekir. Koku hafızası oluşmuş olmalı. Uçucu yağlar çabuk okside olurlar özellikle turunçgil uçucu yağları. O yüzden en iyi uygulama açıldıktan sonra mutlaka serin ve kuru bir yerde saklamak ve ağzını açık bırakmamak, sıkı sıkıya kapağını kapatarak havayla temas etmesini önlemektir.
Aysu – Yağlar genelde bir karışım olarak kullanılıyor. Bu karışımı yapmanın belli kuralları vardır. Bu karışımları hazırlarken nelere dikkat edersiniz? Ayçin Öztürk – Karışımların yaparken birçok şeye dikkat ederiz. Evet, kuralları ve ritüelleri vardır. Bir aromaterapist yağı hazırlarken birçok unsuru göz önüne alır. Öncelikle kişinin tercihleri ve ürüne uyumu çok önemlidir. Mutlaka hazırlamadan önce kendisi ile konuşur koku tercihlerini, herhangi bir bitkiye alerjisi olup olmadığını kullanım alışkanlıklarını öğreniriz. Doğru formulasyonla bu tercihleri birleştirmeye çalışırız. Burada hocalarımız tarafından denenmiş formülleri kişinin durumuna göre uçucu yağ oranlarını belirleyip ve kullanacağım uçucu yağları formüllerdeki sıraya göre koyarız. Kullandığım uçucu yağların sayısı ve seyrelteceğimiz sabit yağların çeşidini bile belirleriz.
Aysu – Aromaterapi, yağlarla yapılan bir koku tedavisi olarak geçiyor. Her uçucu yağın dikkatli, bilinçli ve uygun biçimde kullanıldığında kendine has bir faydası varmış. Biraz da bu konudan kısaca söz eder misiniz? Ayçin Öztürk – Kesinlikle doğru, aromaterapinin kısa tanımına baktığımızda kokulu bitkilerle tedavi demek olduğunu görüyoruz. Kokuyla ve vücudumuzda limbik sistem dediğimiz sistemi kullanarak etki ediyor, bu aynı zamanda koku ve bellekle çok ilişkili bir sistem. Her bir uçucu yağın koklandığında kendine has bir faydası vardır. Tüm yağların özellikleri farklı faklıdır. Örneğin bir okaliptüs yağını kokladığınızda direk burnunuzu açar, koku bilgisi beyne çok çabuk ulaşır, bu yüzden de bu yağlar çok hızlı etkilidir.
Aysu – Zihin açıcı kokularımız var mı? Odaklanma ve konsantrasyon için hangi yağların kokuları etkilidir? Ayçin Öztürk – Zihin açıcı ve odaklanmada konsantrasyonda biberiye, sedir, nane, portakal kabuğu, gül ve lavanta uçucu yağlarını sayabiliriz. Diffuser aracılığı ile mekânın kokulandırılması yolu ile ortama uygulanabilir.
Aysu – Yaygın olarak kullanılan, sizlere en çok sorulan yağlar hangileridir? Ayçin Öztürk – Benim en çok tavsiye ettiğim yağlar her evde bulunması çok işe yarayacak çay ağacı yağı, antibakteriyel ve antiviral antioksidan özelliği olan bir yağdır ve çok güvenilir bir uçucu yağdır. Tıbbi Lavanta yine uyku problemlerinde ve sakinleştirici olarak, evsel yanıklarda kullanılabilir. Okaliptüs yağı kış dönemi için çok uygun bir yağ burun ve nefes açıcı, ağrılar için tıbbı nane yağıdır. Sabit yağlardan ise Sarıkantaron, calendula, badem ve jojoba yağı olursa bir aromaterapi eczanesi evinizde oluşturdunuz demektir. Bir sabit bir uçucu yağ ile çok rahatlıkla pratik formüller hazırlanabilir.
Aysu – Bu arada beyler en çok hangi yağları tercih ediyorlar ve yağlar hangi aralıklarla ne kadar kullanılmalıdır? Ayçin Öztürk – Beyler uçucu yağlarda genellikle odunsu kokular ve turunçgil kokularını tercih ediyorlar. Yağlar için önemli olan önerilen dozlarda kullanılmasıdır, her hangi bir kısıtlama yok, uzun süre kullanılabilir. Yağlar tedavi amaçlı kullanılıyorsa tedavi sürecinde kullanmak yeterlidir. Aromaterapi kişiye özgü olduğu için kişinin cilt yapısı ve tercihleri önemlidir.
Aysu – Değerli okurlarım, bu güzel bilgilerin paylaşımı için Ayçin Hanım’a teşekkür eder sağlık ve huzur içinde cildinizi korumanızı dilerim. Zira cildimiz bizim elbisemizdir. O da temizlenmek, paklanmak ve bakım ister.
Hadi o zaman şimdi aynaya bakma zamanı J
Cildinizi ve kendinizi sevmeniz dileğiyle…. (aysuazak@hotmail.com)