BİZ ÇANAKKALE RUHUYUZ
BİZ ÇANAKKALE RUHUYUZ
Dünyanın en güçlü donanması diye böbürlenen Fransız ve İngiliz donanmasından oluşan devasa flo Churchill’in eline verilmişti. İngilizlerin deha dediği bu zavallı adam öyle böbürlendi ki “bir kaç saat içinde Çanakkale’yi geçerim, İstanbul da İngiliz seferiyle beş çayını içtikten sonra Rus Çarına yardım etmek için yola koyulurum”. Şimdi bu ahmak bilmiyor ki Harold Robbins’in dediği gibi önce hayaller ölür çünkü hayal demek güzeli ve yapabileceğini istemek ve ummak demektir. Bizim tabirimizle de olamayacak duaya amin diyen Churchill kurucu liderimiz Gazi Mustafa Kemal’in nasıl bir deha olduğunun farkında değildi . Bizim elimizde 26 mayın vardı. Nusret Mayın Gemisi’nin kaptanı Yüzbaşı Hakkı Bey ve arkadaşları öyle bir plan yaptılar ki o mayınları İngiliz ve Fransız donanmasının dönüş yoluna yani manevra yapacağı yöne çevirdiler ve 26 mayın haçlı donanmasını perişan etti. Yine Muavenet – i Milliye Gemisi’nin İzmirli Torpido Subayı Ali Haydar Öztalay üç top mermisi gönderdi. Birinci mermi için “Yarabbim bu Fatıma anamızın elinden olsun” dedi küt tam isabet. iİinci ve üçüncü topları da aynı sözlerle gönderdi tam isabet . Böylece İngilizlerin çok övündükleri Golyat zırhlısı Çanakkale’nin mavi denizlerine gömüldü. Böylece Çanakkale Savaşları da başlamış oldu . 57. Alay Komutanı Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün askerlere söylediği şu söz bize ne olduğumuzu anlatan yüze bir direktiftir. Atatürk “ben size savaşmayı değil ölmeyi emrediyorum” dedi. 10 binler şahadet için düşmana saldırdığında sonuçta kesin bir zafer vardır. Haçlı zihniyeti Yeni Zelanda’dan Avustralya’dan Anzak’ları da getirmesine rağmen kara savaşlarında da netice alamadılar. İngiliz sömürgesindeki Hindistan’dan dahi askerler gelmişti. Türk askerinin Allah Allah diye savaştığını duyan Hintli Müslüman askerler “Biz ne yapıyoruz” dediler. Nasıl bir hatanın içine düştüklerini anladılar. Ne Churchill Çanakkale’yi geçip İstanbul’da çay içti ne de Rus Çarı Nickola’ya yardıma gidebildi. Çanakkale Zaferi Dünya siyasi tarihinin de dönüm noktasıdır. 1917’de Rusya da ihtilal olmuş ve o tarihten sonra mazlum milletler de özgürlük peşinde koşmaya başlamışlardır. Türk askerinin eline esir düşen düşmanla ekmeğini paylaşması o esirler tarafından kitaplara dönüştürülerek yazıldı çizildi. Düşman dahi olsa aman dileyene kucak açan onu aç açıkta bırakmayan bir yüce millet andımızın tartışıldığı şu günlerde tam da Türk Milletidir. Gazi Mustafa Kemal Atatürk, Anzak ailelerine yani savaşta hayatını kaybeden askerlerin ailelerine şöyle demiştir: “Onlar bizim topraklarımızda bizim bağrımızda rahat uyuyacaklarından emin olun. Onlar bize emanet”. İşte her 18 Mart günü Çanakkalede Anzak’lar sabah ayini yaparlar. Tüm dünya Türk’ün savaş kabiliyeti kadar merhametini de Çanakkale Savaşlarında görmüştür. Bugün andımızın tartışma konusu olması beyhude bir uğraştır. Biz hepimiz Çanakkale ruhuyuz o ruhu taşıdıkça da andımızı söylemeye devam ederiz ne mutlu Türküm diyene