ERMENİ LOBİSİ, YAHUDİ LOBİSİ VE KKTC
Dünya bir tiyatro senaryo yazanlarıyla oynayanları arasında ikiye ayrılmış durumda. Biz yıllarca Amerika’yı dost, Rusya’yı da SSCB (Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği) döneminde en azılı düşman bilirdik. 12 Eylül öncesinde emperyalizmin oyununu kardeş kavgasında ülkücüler solculara ‘Komünistler Moskova’ya’ diye bağırır, solcular da onlara ‘faşistler’ diye söylenirdi. Hoş Ruslar bizim hiç bir zaman kadim dostumuz olmadı, olmaz da. Lakin ABD’nin dediği kadar da işler öyle değildi.. Bir gün yani bundan tam 42 veya 43 yıl önce Değirmendere de rahmetli Sadri abinin işlettiği Çay Bahçesinin kapalı bölümünde Dünya Güreş Şampiyonası vardı. Türk Güreşçi ile Rus güreşçi finalde kapışıyordu. Yine o dönemde Gölcüklülerin de çok yakından tanıdığı SSK Dispanseri’nin Başhekimi Doktor Vahit Bey’in iki oğlu da aşırı solcu bilinirdi. O iki delikanlı da güreşi izliyordu. Ben şöyle bir düşünceye kapıldım. Acaba bu şimdi hangi tarafı tutacak? Rus güreşçiyi mi? Türk güreşçiyi mi? Birinde ay yıldızlı mayo, diğerinde orak çekiçli mayo. Güreş başladı. O iki kardeş, ‘Haydi oğlum, haydi aslanım tuş et şu Rus’u, kabart göğsümüzü’ diye bağırıyordu. Bir saniye bile yerlerinde duramadılar, hem şaşırmış hem de çok mutlu olmuştum. Öyle ya bize söyletirlerdi ya Komünistler Moskova’ya diye Türk Güreşçi Rus’u yendi. En çok onlar sevindi. Hep beraber bir sevgi yumağı oluşturduk. ABD bizi nasıl da kandırmıştı. Şimdi dönelim günümüze. Yıllarca Ermeni lobisinin ABD Senatosu’ndan geçirmeye çalıştığı Sözde Ermeni Soykırımı Yasa Tasarısı o dönem bizim yanımızda olan Yahudi lobisi tarafından sürekli engelleniyordu. Ermeni’ler başaramadılar. İşte biz birazda bu nedenle ABD’yi severdik. Halbuki bunun da bir oyun olduğu, bugünlerde açık ve net bir şekilde görülüyor. Şimdi her ikisi kol kola Türkiye’nin başına çorap örmek istiyorlar. Bir de KKTC’den bahsedelim; 1974’de Rahmetli Ecevit, Rahmetli Erbakan koalisyonunda Kıbrıs Barış Harekatı dönemin Dışişleri Bakanı Kandıralı ağabeyimiz benim de iyi dostum olan Turan Güneş’in ‘Ayşe tatile çıksın’ sözleri ile başlamıştı. Kesin bir zafer ilan ettik. Mücadele ve fikir adamı Rahmetli Rauf Denktaş buluşup yemek yediğim, bana evlat diye hitap eden büyüğüm sonra KKTC’yi kurdu ve kurucu Cumhurbaşkanı oldu. Amma velakin o güzel ve hak edilmiş Cumhuriyeti dünyada kimse tanımadı. Bir ara Pakistan tanıdı, baktı ki başka tanıyan yok, onlar da Kıbrıs’a Büyükelçi atamayarak pasif kaldılar. Gençlerimizin tarihi iyi bilip, iyi değerlendirmeleri gerekir. Bizim etrafımızda hiç dostumuz yoktur. Okyanuslar ötesinde de hiç bir zaman olmamıştır. Bugün bir kez daha anladık ki; solcu gençler de bu vatanın en temiz evlatlarıdır ve Ülkücü gençlerinde hakkını teslim edelim; Ülkücüler her zaman şöyle der; ‘Türk’ün Türk’ten başka dostu yoktur.’