KARGA PEYNİRİ KAPTI TİLKİ PEŞİNE TAKILDI

KARGA PEYNİRİ KAPTI TİLKİ PEŞİNE TAKILDI

Bu defa tam tersi oldu, tilki tam da peyniri kapıyordu ki karga yukarıdan öyle bir pike yaptı peyniri kaptı. Tilki düştü karganın peşine biliyor beyhude koşturduğuna, karga dala kondu sonra kalın bir yaprağın üzerine peyniri bıraktı. Tilki heveslendi “Karga bir şarkı söylesene” dedi. Karga önce yaprağa koyduğu peyniri güzelce yedi, sonra tilkiye dönerek “Sana çok sesli bir şarkı gönderiyorum” diyerek üzerine pisledi.  Karga mı akıllı tilki mi akıllı bunu ben bilemem. Bildiğim karganın uzun süre yaşadığıdır. 250 sene falan yaşayanlar olduğu söylenir. Demek ki bu kavga yüzyıllardır var. Biri ekmek peşinde koşar diğeri onu çalmaya çalışır. Hırsız karnını doyurur öbürü aç kalır, dünün meselesi değil. Belki de hayat böyle bir şey, hani bir tiyatro sahnesi falan diye söyleriz ya işte öyle bir şey.  Şimdi Ramazan ayında şeytanın dili mili bağlanırmış yani Allah merhamet rahmet ve mağfiret kapılarını açar, kullarından dua beklermiş isteyin ki vereyim. Biz nalıncı keseri gibi olduğumuz sürece nur falan yağmaz. Toplu halde yapılan ibadetler sonrası mesela Camii’de imam ne der , cemil cümle ‘ günahlarımız için estağfurullah yani hepimizin bütün günahlarıdır kasıt sevaplar için de aynı şeyi söyler. Biz şimdi işin sevap tarafını da sadece kendimize bıraktık. Ver de bana ver moduna geçtik. Böyle olunca sonu belli olmayan karga ve tilki hikayeleri de  çokça dinleriz. Bir gün bu entrikalı oyundan karga galip çıkar ertesi gün tilki, değişen bir şey olmaz. Ne zamanki sana yapılmasını istemediğin ne varsa aynı şeyleri karşındaki için de istersin o zaman adam oluruz. Daha doğrusu insan oluruz. Kasaba gidip her ne aldıysan onu ballandıra ballandıra anlatmakla ancak alamayanların ağzını sulandırırsın. Demek ki neymiş kimsenin gırtlağından neyin geçtiği belli değil de haram mıdır helal midir ? ama son tahlilde onun çıkış şekli bellidir.  Diyerek birkaç güzel fıkrayla sizleri baş başa bırakıyorum.
Kötü Alışkanlık

Doksanlı yaşlara yaklaşmış iki yaşlı kadın sohbet ediyorlarmış.

– “Benim bey bu sıralarda kötü bir alışkanlık edindi. Tırnaklarını yemeye başladı. Ne yaptıysam vazgeçiremedim. Sinirlerimi bozuyor.”

Diğer kadın ise cevaben:

– “Haklısın benimki de bir ara başladı ama uyguladığım tedbirlerle tırnak yemesini engelledim.” der.

– “Çok iyi! Ne yaptıysan bana da öğret lütfen.”

– “Çok basit dişlerini sakladım.”

Melodiye Eşlik Eden Köpek

Küçük çocuk, keman dersi için evde prova yapıyor, babası da oturmuş gazete okuyordu. Evin köpeği de çocuğun kemanından çıkan melodilere havlayarak eşlik ediyordu.

Bu gürültüde babanın gazete okuması mümkün mü? Bir duruyor, iki duruyor, ama ne çocuk keman çalmayı ne de öteki havlamayı kesiyordu. En sonunda baba, oğluna seslendi:

“Oğlum, şunun bilmediği bir parça çalsana!”