Bayram ve Corona artışları
Yine bir Bayram Arefesi, yine Dini Bayramların şükredeceğimiz Kurban Bayramı. Bayramlar coşkunluk pınarları olduğuna göre bayramdan sevgi, kardeşlik ve coşku akar. Bayramlar zaten böyle bir şeydir. Kurban fiyatları ne olursa olsun, geçim sıkıntısı ne kadar yükseğe çıkarsa çıksın bayramlar her zaman kendi mecrasında yol alır. 50 yıl öncede kurban kesmeyen vardı, 100 yıl öncede. Kurbanın farziyesi Hac gibi, Zekat gibidir. O konuda uygunsan yapılacak şeyler oruç gibidir. Sağlıklıysan tutarsın. Olmayıp ta tutma arzusunda olan farklı değerlendirilir diye düşünüyorum. Kurban Pazarlarında büyük ve küçükbaş hayvan kalmadığına göre demek ki ülke bu konuda önemli bir hassasiyet gösterdi. İşte tam burada hassasiyet göstermediğimiz, inatlaştığımız sonunda da toplum sağlığını bilerek tehdit etiğimiz bir konu var. Pandemi. Yani corona denen illet. Her ne hikmetse azalmıyor, yukarı çıktıkça çıkıyor. 8 binli rakamlara doğru çıkması ileri ki günler için tehlike sinyallerinin de kötü bir habercisidir. ‘Keşke böyle olmasaydı’ diyoruz da hepimiz biliyorsunuz ki hayat keşkelerle geçmez. İşin şimdi İstanbul’a dönüşü var. Bir ironi yapalım; Şaire demişler ki ‘Ankara’nın nesini seversin, İstanbul’a dönüşünü’ demiş. Şimdi yüz binlerce tatilci bayramdan sonra İstanbul’a ödenecek bakalım bu duruma sevinecek miyiz, yoksa üzülecek miyiz? Her neyse. Mübarek Kurban bayramı önce ülkemize sonra ilçemize son da tüm İslam Alemine hayırlı ve mübarek olsun.