Öyle koyun falan deyip te geçmeyin. Herkes tehlikenin nereden geleceğini çok iyi bilir. Sabah Gölcük’ten İzmit’e gidiyorum, iki yolu birbirinden ayıran duvarların üzerinde bir adam, yanında eşi ve bir kız çocuğu var. Allah size akıl fikir versin dedim. Trafiğin akıcı olduğu bir yolda ip cambazı gibi duvarın üzerinde durmak neyin nesi. Allah muhafaza; biri dengesini kaybedip düşse sonu felaket . Şaşırdım tabi, ah dedim şurada bir tesadüfen Trafik Polisi olsaydı da üçüne birden ceza kesseydi bakalım bir daha yaparlar mıydı? Neyse İzmit’e gittik. Dönüşte Yeniköy civarlarında koyunlar gördüm. Yol kenarındaki bariyerlerin altında otluyorlardı. Bariyerin yol tarafında olanlara hiç dokunmadılar. Şöyle etraflarına bakıp hafifçe başlarını uzatıp oradakileri yerken bir yandan da tabiri caizse yolu kesiyorlardı. İşte kimi zaman koyun sürüsü falan diye böyle laflar söyleriz ya bak o koyunlar canlarının ne kadar kıymetini biliyorlar. Bir tanesi şuradaki otları da yiyeyim diye canını tehlikeye atmıyor insanlarsa nasıl bir kafa yapısına sahip ki ailece duvarın yani bariyerin üzerinde durma cesaretini gösteriyorlar. Televizyonlarda ve gazetelerde bu tehlikeli oyunlarla ilgili zaman zaman üzücü haberleri okusak ve görsek de demek ki hala Nato Mermer Nato Kafa yapısında olanlar var. Ee be kardeşim kocaman adamsın. Hiç mi aklın kesmiyor. Ya kızın oradan düşer de bir kazaya mahsur kalır diye? Zorun ne derdin ne biraz daha yürü zahmet et azıcık yürü müsait olan bir yerden karşıdan karşıya geç. Hani Gazi Mustafa Kemal Atatürk demiş ya; ‘Hayatta en hakiki mürşit ilimdir’ diye acaba niçin söylemiş o damdaki kemancıyı oynayan aile bir düşünsün hele…
