DOLAR
EURO
ALTIN
BIST
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Kocaeli °C

ADD Gölcük Şubesi Başkanı Cemil Özbaş, ‘ATATÜRK YAŞIYOR!’

ADD Gölcük Şubesi Başkanı Cemil Özbaş,

‘ATATÜRK YAŞIYOR!’

ADD Gölcük Şube Başkanı Cemil Özbaş 10 Kasım nedeniyle yayınladığı mesajında “Atatürk yaşıyor” dedi.

Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) Gölcük Şube Başkanı Cemil Özbaş yayınladığı mesajında şunları dile getirdi: ‘Değişmez önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ün bedenen aramızdan ayrılışının üzerinden 83 yıl geçti. O’nu suikastlarla, ihanetlerle yok etmeye çalışanlar da, ebediyete intikalinden sonra yalan ve iftiralarla unutturacaklarını sananlar da başaramadılar. Tersine iç ve dış bedhahlar saldırdıkça büyüdü, yalancılar unutturmak istedikçe güçlendi.’

‘Çünkü; Haklıydı, Ahlâklıydı, Namusluydu, Aldanmıyor Aldatmıyordu, Bilimi Rehber Edinmiş Katıksız Devrimciydi!’

ADD Gölcük Şube Başkanı Özbaş, ‘İzmir Suikastı sonrası bir Ajansa verdiği demeçte; ‘Temeli, büyük Türk milleti ve onun kahraman evlatları olan büyük ordumuzun vicdanında, akıl ve şuurunda kurulmuş bulunan Cumhuriyetimiz’ in ve milletin ruhundan ilham alan ilkelerimizin bir vücudun ortadan kaldırılması ile bozulabileceğini sananlar çok zayıf dimağlı bahtsızlardır… Benim naçiz vücudum bir gün elbet toprak olacaktır. Fakat, Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır. Ve Türk milleti, güvenliğini ve mutluluğunu sağlayan ve koruyan ilkelerle uygarlık yolunda durmaksızın yürüyecektir.” derken, Cumhuriyet’e, ilke ve devrimlere inancını, ulusuna sarsılmaz güvenini vurguluyordu. Sözünü ettiği bahtsızlar ve takipçileri bu nedenle önce kurduğu Cumhuriyeti, ilke ve devrimlerini hedef aldılar, sonra anıtlarını, anılarını, fotoğraflarını, ailesini, hatta annesinin iffetini… Stadyumlardan, meydanlardan, kamu binalarından adını sildiler, kazandığı savaşları meleklere, evliyalara pazarladılar, bindiği hurda geminin transatlantik olduğunu bile söylediler… “Keşke Yunan kazansaydı“ diyen meczupların kuyruğuna takılanlar, Lozan’ı hezimet sayanlar da oldu, başları sıkıştığında dev fotoğraflarının ardına sığındıkları halde hakaret edenler de… Ne yapsalar olmadı, yel kayadan ancak toz aldı. Dünya çok devrimci gördü, çok devrim yaşadı. Zaman içinde devrimlerin birçoğu tükendi, yapanlar kendi yurttaşları tarafından unutuldu, lanetlenenler bile oldu.’

‘Dünyada örneği yok’

Geleneklerimizde önemli yeri olan mezar ziyaretleri, bir süre sonra seyrekleşir, giderek unutulabilir. 83 yıl önce yaşamını yitirmiş aile büyüklerini ziyaret edenlerin sayısı herhalde çok fazla değildir. Bu gerçeğe karşın, her gün yurt içi ve dışından binlerce insan kendi istekleriyle ATATÜRK’e gidiyor. Ulusal bayram günleri ziyaretçi sayısı yüzbinleri, 10 Kasım’larda milyonu aşıyor. O’na ve eserlerine saldırı ve ihanet arttıkça halkımız, daha büyük bir özlemle Anıtkabir’e koşuyor. Dünyada örneği yok: 10 Kasım 1938’den bugüne pek çok kişi ve siyasi akım kendi ATATÜRK’ünü üretmeye çalıştı. Artık çok iyi tanıdığımız kimileri saldırılacak, hakaret edilecek, bazıları da, sahip çıkar gibi yaparak, en önemli özelliklerini gizleyip sadece kendi çıkarlarına yarayacak Atatürk’ler yarattıklarını sandılar. Bakla tarlasında küçük Makbule ile karga kovalayan Mustafa’yı ballandırarak anlatanlar, O’nun emperyalist işgalcileri ve yerli işbirlikçilerini yurdumuzdan nasıl ve ne pahasına kovduğunu göstermek istemediler. Askeri dehasını över gibi yaparken meclise verdiği önemi, antiemperyalist ve tam bağımsızlıkçı ATATÜRK’ü anlatmadılar, bütün “İZM”leri ezberlediler de KEMALİZM’i yok saydılar, “Mustafa Kemal Paşa” dediler de, zorda kalmadıkça “ATATÜRK” diyemediler. Bir ağaç için köşkün yerini değiştirdiğini söyleyenler, yurdumuzun haritası Sevr ile değiştirilmek istendiğinde neler yaptığını söylemediler. Sevdiği iğde ağacı için ağladığını anlatanlar, kendi elleriyle yarattığı Atatürk Orman Çiftliği’nin yok edilişi karşısında kıllarını kıpırdatmadılar.

‘Atamızı saygı, sevgi ve minnetle anıyoruz’

Atatürkçü Düşünce Derneği olarak varlık nedenimiz bu ve görevimiz de; KEMALİZM’i kutup yıldızı bilip Aydınlanma Devrimlerini sürdürmek, devletimizi yeniden HUKUK DEVLETİ yapmak, üretim tesislerimizi, yer altı yer üstü kaynaklarımızı yeniden harekete geçirmek, köylümüzü yeniden efendi yapmak, kadınlarımızı yeniden özgürleştirmek, gençlerimizi, çocuklarımızı laik bilimsel eğitimle buluşturup yeniden geleceğe güvenle bakar hale getirmek, Tam Bağımsız ve Gerçekten Demokratik Türkiye hedefini yeniden önümüze koyup Kemalist Cumhuriyeti yeniden kazanmaktır. Bu görevi mutlaka başaracağız. And olsun. Aramızdan ayrılışının 83. yılında tarihin kaydettiği en büyük devrimci Mustafa Kemal ATATÜRK’ü saygı, minnet ve özlemle anıyoruz’ diyerek açıklamalarını tamamladı.

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.