BARBAROSLU YILLAR
BARBAROSLU YILLAR
İlkokulu Piri Reis’te bitirdikten sonra lise ve ortaokulun birlikte öğrenim gördüğü çarşı içindeki şimdi yıkık olan, arazi olan, otopark olan Gazi Ortaokulu’nda okumuştum. Hatta ilk sınıfta şapka falan takmıştık da ertesi sene Allah’tan kalktı. Zordu liselilerle okumak biz minik minik çocuklar, onlar sanki koca koca adamlar. Ortaokulu böyle bitirdik. Orada Allah’tan Kavaklı’da ki Barbaros Hayrettin Lisesi imdadımıza yetişti. O dönem Türkiye’de 3 deneme lisesi açılmıştı. Biri Balıkesir biri Ankara’da biri de bizim Barbaros Gayrettin Lisesi. Efsane hocaların bizlerle abi kardeş olduğu muhteşem yıllardı. Geniş geniş sınıflar sahne lisan laboratuarları fizik ve kimya laboratuarları çokta mükemmel bir eğitim yuvasıydı. Bizim jenerasyon liseyi orada okudu. Deniz kenarında ikamet edip, deniz kenarında okumak bizim için ayrı bir güzellikti. Camdan denizi seyretmek, yunusların geçişini görmek, martılar, kara bataklar, sandallar ve arya fora sesleri ile gemilerdeki bayrak törenleri. Körfez vapurlarının hala kulağımızdan hiç gitmeyen o muhteşem sesleri arasında geçti yıllarımız. Arkadaşlıkların bir mahalleli gibi bir aile gibi olduğu dönemlerde samimiyet içtenlik ve birlikte paylaşmak vardı. Ne bulursak beraber yerdik, birbirimizin giysilerini giyerdik. Öğretmenlerimizde son derece bilgili, kültürlü, deneyimli ve şahane insanlardı. Ve nihayet Barbaros Hayrettin Lisesi’nin fiziksel binası geçirdiği deprem felaketinden sonrada artık omuzlarındaki yükü kaldıramadı. Kolay değil 50 yıl öncesine dayanan bir başarı hikayesiyle gururumuz olan Barbaros Hayrettin’in önünde eski talebeler, eski dostlar anı ve hatıra fotoğrafları çektiriyorlar. Kalplerinde her zaman yaşatacakları liselerine arz-ı veda ediyorlar.