• BIST 100

    10275,75%0,46
  • DOLAR

    39,81% 0,10
  • EURO

    46,90% 0,33
  • GRAM ALTIN

    4274,45% 0,36
  • Ç. ALTIN

    6794,97% -0,20

Prof. Dr. Nevzat Tarhan: “İnsan doğaya yaklaşırken merhametli ve adaletli olacak”

Değirmendere 25.02.2022 05:10:00 0
Prof. Dr. Nevzat Tarhan: “İnsan doğaya yaklaşırken merhametli ve adaletli olacak”
Doğayı tahrip eden en önemli hastalık ‘Bencillik’  Prof. Dr. Nevzat Tarhan: “İnsan doğaya yaklaşırken merhametli ve adaletli olacak” Daha önce iklim değişikliği, küresel ısınma ve küresel kirlenmeden bahsedenlerin sadece idealist olarak görüldüğünü belirten Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Artık bu kişileri idealist değil realist olarak görmek gerekiyor.” dedi. İnsanın doğaya yaklaşırken hem merhametli hem de adaletli olması gerektiğine dikkat çeken Prof. Dr. Tarhan, modernizm ve kapitalist sistem ile merhamet ve adalet dengesininin, doğaya saygının bozulduğunu kaydetti. Tarhan, bu asrın en önemli hastalığı olarak tanımladığı bencilliğin doğayı tahrip eden bir hastalık olduğunu da sözlerine ekledi.
Üsküdar Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi tarafından düzenlenen İslam Düşüncesinde “Mizan” Kavramı Çalıştayında mizan kavramı Türkiye’nin farklı üniversitelerinden konunun uzmanları tarafından değerlendirildi. Prof. Dr. İbrahim Özdemir: “Mizan Kur’an’ın ana kavramlarından biri” Üsküdar Üniversitesi Merkez Yerleşkesi Nermin Tarhan Konferans Salonunda düzenlenen çalıştayın açılış konuşmasını Üsküdar Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. İbrahim Özdemir yaptı. Çalıştaya çevrimiçi olarak katılan Prof. Dr. İbrahim Özdemir, açılış konuşmasında BM Çevre Programının Nairobi’de devam eden uluslararası toplantıyla aynı dönemde yapıldığını söyledi. Çalıştayda konu olarak mizanı seçmelerinin nedenlerine değinen Özdemir, “Mizan kavramını seçmemizin nedeni, mizanın Kur’an’ın ana kavramlarından biri olması. Kur’an’da mizan 9 kez geçiyor. Rahman suresinde mizanın önemi peş peşe 4 kez vurgulanıyor. Adeta zihinlerimize nakşediliyor. Böylece Kur’an ilk indiği zamandan itibaren Müslümanlara oku diyerek kendini tabiatı okumaya teşvik etmiş.” dedi. Prof. Dr. Nevzat Tarhan: “İnsan doğanın dengesini bozuyor” Üsküdar Üniversitesi Kurucu Rektörü, Yönetim Üst Kurulu Başkanı Prof. Dr. Nevzat Tarhan, açılış konuşmasında ekolojik-psikoloji konusunda değerlendirmede bulundu.Özellikle dünyanın şu anda geldiği noktada ciddi bir şekilde insanın doğaya hoyrat davranmasının söz konusu olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Doğada en çok rastladığımız durum ormanlar yok olma yolunda gidiyor. Diğer taraftan küresel bir ısınma, eriyen buzullar var. Su kaynaklarında ciddi şekilde azalmalar oluştu. Yer yer kuraklıklar ve yer yer de sel baskınları yaşanıyor. Doğada ciddi bir şekilde önceki yüzyıla göre doğal afetler artış göstermiş durumda. Demek ki homeostatik denge dediğimiz doğadaki balans, bir yerden bozulduğu zaman başka bir yerden hastalık şeklinde patlak veriyor. O dengeyi insanlık bozuyor.” dedi. Prof. Dr. Nevzat Tarhan: “Toplumsal ve kültürel bağlamı oturtulmayan iş tutmaz” Daha önce iklim değişikliği, küresel ısınma ve küresel kirlenmeden bahsedenlerin sadece idealist olarak görüldüğüne dikkat çeken Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Artık bu kişileri idealist değil realist olarak görmek gerekiyor. Çevreciliği el mizan anlamında bizim kültürel ve inanç kaynaklarımızla birleştiren bu çalışma çok değerli çünkü yaptığınız iyi bir işin toplumsal ve kültürel bağlamını oturtamazsanız o iş tutmaz. Bu nedenle bu işin kültürel bağlamını oturtma açısından bizim kaynaklarımızla ilgili el mizan yani bir ölçü ve dengenin kainatta olması ve ön plana çıkarılmasının dengeyi bozan insanoğluna bir mesaj olması açısından çok önemli olduğunu söyleyebiliriz.” ifadelerini kullandı. Prof. Dr. Nevzat Tarhan: “Doğru teşhis koymadan tedavi edemeyiz” Küresel ısınmanın, iklim değişikliğinin ve ormansızlaşmanın ortaya çıkmasını masaya yatırmak için çok önemli bir zaman içinde olduğumuza dikkat çeken Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Bu konuda Birleşmiş Milletler’in kararı da var, anlaşmayı Türkiye de imzaladı. Artık Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı var. Bu çerçevede ‘Çevre neden bozuldu?’ sorusunu sormadan, doğru teşhis koymadan tedavi edemeyiz. Neden bu zamana kadar böylesine büyük bir bozulma olmadı da şimdi oluyor? Ozon tabakası delinmesi, atmosferin ısınması, şehirlerde sera gazının ortaya çıkıp birikmesi gibi hep teknik bilgiler var.” dedi. Prof. Dr. Nevzat Tarhan: “Ciddi bir elektromanyetik kirlenme var” Günümüzde fark edilmeyen ciddi elektromanyetik kirlenmenin olduğuna da dikkat çeken Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Bu kirliliğin de çevre kirliliği içerisinde bir gündem olarak ele alınması gerekiyor. Elektromanyetik kirlilik gözükmüyor. Bulunduğumuz ortamda elektromanyetik parçacıklar ve dalgalar dolaşıyorlar. Bunun belli bir yoğunlukta olması sağlık açısından kabul edilebilir sınırlardır. Belli bir oranın üzerine çıktığı zaman tıpkı toz gibi zarar vermeye başlıyor. Şuan aramızda bu alanda önemli çalışmalar yapan Prof. Dr. Osman Çerezci, Prof. Dr. Selim Şeker hocalarımız da bulunuyor. Kendileri de bunu ortaya koyuyor. Normal bir ortamda havada uçuşan toz parçacıkları doğaldır ama bir ameliyathanede doğal değildir. Orası temiz oda olmalı, sıfır partikül olmalı, havada bir tane bile mikrop dolaşmamalı çünkü zarar verir.” diye konuştu. Prof. Dr. Nevzat Tarhan: “İnsan, mekan ve doğa ilişkisi çok önemli” Küresel kirlilik ile ilgili temel bir bilimsel ölçünün olduğunu ifade eden Prof. Dr. Tarhan, “Bunu korumazsak eğer en büyük zararı torunlarımıza vermiş olacağız. Belki biz bunu çok yakından hissetmeyeceğiz ama çocuklarımız ve torunlarımız çok daha fazla hissedecek. Bizim çocuklara ‘Yazıklar olsun dedelerimize’ dedirtmememiz lazım. Bunun için de insan davranışı çok önemli. İnsan davranışını etkileyen insan, mekan ve doğa ilişkisi çok önemli. Bu ilişkiyi doğru kurmak gerekiyor. İnsan, nature ve nurture dengesi var. Nature dediğimiz doğal oluşan çevre, bir de yapay çevre ve şehirleşme var o da nurture olarak tanımlanıyor. Çevre denince sadece nurture yani yapay çevreyi anlıyoruz. Çevreyi yaşadığımız şehirdeki çevre olarak sanıyoruz. Ancak bir de doğal çevre var. Bunu insan davranışı ve verdiği kararlar değiştiriyor.” dedi.  Prof. Dr. Nevzat Tarhan: “İnsan çevreye verdiği zararı sorgulamalı”Prof. Dr. Nevzat Tarhan, arıların polenizasyon yapan canlılar olduğunu söyledi ve sözlerine şöyle devam etti:  “Polenleşmeyi de doğada sadece rüzgar ve arılar yapabiliyor. Sadece rüzgar yetmiyor, bir arı kovana dönmek için günde 400 kadar çiçek dolaşıyor ve müthiş bir şekilde döllenme sağlıyor. Arılar yok olduğu zaman dünya ne olur, insan yok olduğu zaman dünya ne olur diye matematiksel modellemede ortaya çıkan sonuç düşündürücü. Arılar yok olduğu zaman aşağı yukarı 50 yıl içinde bütün dünyanın çöl haline geleceği ve hiçbir yeşillik kalmayacağı sonucu çıkmış. Polen ve döllenme olmadığı için dünya kendini 50 yıl içinde tüketiyor. İnsan yok olduğunda ise 50 yıl içinde dünyanın çernobil gibi olduğu sonucu çıkmış. Çernobil 1986’da olmuştu, o zamandan beri oraya insan girmiyor. Şu an oradaki binaların duvarları yeşillikler içinde kalmış. Çernobile insan girmeyince daha güzel olmuş. İnsan doğanın bir ürünü değil, bu dünyada misafir olarak bulunuyor. İnsanın dünyada var olma amacı da farklı. Yaşadığı çevreye ve dünyaya zarar vermesini insanın sorgulaması gerekiyor.” Prof. Dr. Nevzat Tarhan: “Aydınlanma çağı doğaya zarar verdi” Aydınlanma çağının farkında olmadan doğaya zarar verdiğini vurgulayan Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Şu anda biz aydınlatma çağının kötü sonuçlarını yaşıyoruz. Tarihte ‘doğa bizim rakibimizdir’ yaklaşımlı felsefi söylemler gelişti. Doğa bizim rakibimizdir derken doğayı yenmemiz ve ona hükmetmemiz lazım diyerek doğayı tahrip etmenin felsefesi oluşturuldu. Daha önce doğaya saygı gösteren felsefenin yerine doğayı tahrip eden, yok etme hakkının olduğunu söyleyen bir akım oluştu. O akımın sonucunda da doğaya hoyrat davranmaya başladık. Halbuki bizim medeniyet coğrafyamızda ve Asya’da doğaya bir saygı vardır. Şehirlerin içi yeşildir. Avrupa’da eski şehirlerin içinde hiç ağaç yoktur. Örneğin Toledo’da bir tane ağaç yok ama çevresinde sonradan yapılan yerlerde var. Eski Avrupa şehirleri ağaçsızdır ama Osmanlı şehirleri yemyeşildir. Bu da bir medeniyetin yeşile olan saygısının kültürel boyutunu gösteren önemli bir işarettir. Ormanın 3 düşmanı balta, ateş ve keçidir. Bu üç düşmanın sebebi de insandır, o halde bu üçünü doğru kullanmamız lazım.” dedi. Prof. Dr. Nevzat Tarhan: “Bencillik hastalığı doğayı tahrip eden en önemli hastalıktır”Ormanı yönetmenin de kaynak yönetiminin temel ilkeleri ile ilgili olduğunu belirten Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Parasal bir kaynak yönetilirken önce ihtiyaç doğrultusunda girdi ve çıktı kontrolü yapılıp havuz büyütülür ve hedefe uygun sağlıklı yerleştirme gerçekleşir. Ondan sonra da akıllıca bir harcama olur. Arapça’da iktisat kelimesi maksat kökünden türemiştir. Eğer bir kaynak yönetilecekse önce maksat belirlenmelidir. İnsan ve çevre ilişkisi de çok önemli. Çevre ile olan ilişki de kaynak yönetimi mantığıyla hareket etmek gerekiyor. Parasal ve sosyal kaynakları nasıl akıllıca yönetiyorsak çevre ile ilişkiyi de öyle yönetmemiz lazım. Çevreyle anlamlı ilişkiler kuramıyorsak o zaman doğa dostu olamayız ve bencilliğimizi yansıtmış oluruz. Bu asrın en önemli hastalığı aslında bencilliktir. Bencillik hastalığı doğayı tahrip eden en önemli hastalıktır. Bir insanın zevk için avcılık yapması ve hayvanları alıp hayvanat bahçelerine hapsetmek doğaya saygısızlıktır, hayvan haklarına da aykırıdır. Birçok şey yeniden sorgulanmalı.” ifadelerini kullandı. Prof. Dr. Nevzat Tarhan: “Çevreyle olan ilişki parayla olan ilişkiden önemsiz değil”Hz. Adem’in kız çocuğunun isminin İklima olduğunu ve iklimin de bu kelimeden türediğini belirten Tarhan, “Bizde çevreye önem veren bir kültür var. Bu kültürü kaybetmememiz ve tekrar harekete geçirmemiz lazım. İnsanoğlu davranışsal olarak dünyaya prematüre doğuyor ama hayvanlar doğarken öğrenmiş olarak doğuyor. Bir ördek doğar doğmaz yüzebiliyor. İnsan ise ancak 15 yaşında kendi kendini yönetebilir hale geliyor, 1 yaşında yürüyecek duruma geliyor. İnsan öğrenmek üzere doğuyor. O yüzden eğitimde çevre bilincini ve çevre ile olan ilişkileri de öğretmek gerekiyor. Çevreyle olan ilişki parayla olan ilişkiden önemsiz değil. Kapital sistem en önemli değer olarak parayı görüyor. Halbuki çevre de çok önemli bir değerdir. Yeni anlaşılmaya başlasa da bu dünya için önemli bir şans. Bu fırsatı iyi değerlendirmek lazım. Üsküdar Üniversitesi olarak bu konuda bir ilki başardık. Birleşmiş Milletler projesi kapsamında desteklenen El Mizan çalışması da bu başarının uluslararası bir onayıdır. İslam dünyasında bize bu konuda öncülük yapma fırsatı verildi. El Mizan sempozyumundan çıkan bilgileri de kitap haline getirerek bilim dünyasına sunmayı hedefliyoruz. Zihinsel dönüşüm olmadan çevresel dönüşüm olmaz. Önce zihinlerdeki soru işaretlerini gidermek gerekiyor.” dedi. Prof. Dr. Nevzat Tarhan: “İnsan doğaya yaklaşırken hem merhametli hem adaletli olacak” İnsanın çevreyle olan ilişkisinde iki türlü ilişki bulunduğunu belirten Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Birincisi mekanla ve yakın çevresiyle ikincisi doğayla ilişkisi var. Bu ikisinde de insanda adalet ve merhamet kavramı var. Bu psikolojide sevgi ve disiplin olarak da geçiyor. Sevgi ve disiplin boyutu bir insanın davranışında önemli. Bunun topluma yansıması da adalet ve merhamet şeklinde. Doğaya yaklaşırken hem merhametli hem de adaletli olacak. Adaletli olduğu zaman bir ölçü vardır. Adaletli olmakta ne bir fazla ne bir eksik. Gerektiği kadar yapabilmek. Doğayı gerektiği kadar kullanabilmek, gerektiği kadar yapabilmek. Modernizm ve kapitalist sistem ciddi şekilde adalet ve ölçüyü bozdu. Merhamet ve adalet dengesini bozdu. Doğaya saygıyı bozdu.” dedi. Açılış konuşmalarının ardından Üsküdar Üniversitesi Psikoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Asil Özdoğru moderatörlüğünde çalıştaya geçildi. Prof. Dr. Alparslan Açıkgenç, felsefe geleneğinde mizan kavramını değerlendirdi Üsküdar Üniversitesi Felsefe Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Alparslan Açıkgenç, “Felsefe Geleneğinde Mizan” başlıklı sunumunda İslam medeniyeti ve Çin medeniyetinde mizan kavramını ele aldı. Prof. Dr. Alparslan Açıkgenç, “Mizan olmazsa yani varlıkta denge unsuru olmazsa hayat da olmaz. Mizan hayatın ruhu gibi algılanıyor. Amel söze benzeyen iradeli bir işlem için mizanı gerekli görür. Bu ise sözün ya da mantıklı söz söyleme anlamına gelen nutukun gücüne sahip, istekli bir failin ön varsaydığı amaçlı bir faaliyettir. Denge, evvel emirde Kur’anın ahiret hayatı ile dünya hayatı arasında kurduğu denge ile ifade edilmektedir. Canlı bir süreci içeren mizan, vezene kökünden türetilmiştir. Vezene Arapça’da tartmak anlamına geliyor.” diye konuştu. Prof. Dr. Alparslan Açıkgenç, Çin felsefesindeki yin ile yang kavramının mizan kavramının karşılığı olduğunu söyledi. Prof. Dr. İshak Özgel: “Mizan Kur’an-ı Kerim’de 4 ana konuda kullanılmıştır” Süleyman Demirel Üniversitesi’nden Prof. Dr. İshak Özgel ise “Kur’an’da Mizan Kavramı” başlıklı sunumunda “Çevreye sadece içinde yaşayabildiğimiz, nefes alabildiğimiz bir habitat olarak bakılır ise orada bir ziyan ya da hasar ortaya çıktığında insanlık feveran ediyor. Mizan kavramının kullanılma amacı şudur; iki kefe vardır, bir kefede olan ile diğer kefede olanın dengede olması demektir. Mizan kelimesi ve kökleri Kur-an’ı Kerim’de 4 ana konuda kullanılmıştır. İlki; dinin, yani peygamberler ile gönderilen vahyin mizanı içermiş olması ve bunun mizan olarak isimlendirilmiş olması, ikincisi; yaratılış var ise her şeyde mizanın olması, üçüncüsü; insanın insanlarla olan ilişkisinde kişiliğini yani insanlığımı ortaya koyabilmesi için yapması gereken davranışların mizan içermesi, dördüncüsü ise ahirette amellerin mizan ile tartılacağıdır. Bu 4 konu mizana nasıl bakılması gerektiğine dair ipucu veriyor. Din, kainat, insan ve ahiret konularında mizanın kullanıldığını görüyoruz.” dedi. Prof. Dr. Abdulaziz Hatip: “İslam her yönüyle rahmettir ve şefkat medeniyetidir” Marmara Üniversitesi’nden Prof. Dr. Abdulaziz Hatip, “Kâinattaki İlahi Mizan ve İman İlişkisi” başlıklı tebliğinde Kur’an-ı Kerim’de yer alan mizan ile ilgili ayetlerde hep denge unsurunun vurgulandığını söyledi. İslam dininin çevreye verdiği değeri ve önemi vurgulayan Prof. Dr. Abdulaziz Hatip, “İslam her yönüyle rahmettir. Bir şefkat medeniyetidir. Onun şefkatinden hayvanlar da yoksun bırakılmamıştır. Onda hayvana merhamet ve iyi muamele sözde bırakılmayıp belirli kurallara bağlanmıştır. Bu konuda da İslam medeniyetinin eşine rastlanmamaktadır.” dedi. Prof. Dr. Recep Ardoğan, çağdaş İslam düşüncesinde mizan kavramını ele aldı Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi’nden Prof. Dr. Recep Ardoğan, “Çağdaş İslam Düşüncesinde Mizan Kavramı”nı ele aldığı sunumunda “İslamda kul hakkı kavramı ilk önce bize insan hakkı kavramını çağrıştırsa da kul hakkı kavramı aynı zamanda yaşayan insanların değil, gelecek kuşakların haklarını da kapsadığını sadece insanların değil, gezegenimizdeki başka canlıların hakkını da kapsadığını söyleyebiliriz.”dedi. Prof. Dr. Recep Ardoğan, Kur’an-ı Kerim’deki çeşitli ayetlerden örnek vererek  mizan kelimesinin adalet, ahiret, tartı ve terazi anlamların taşıdığını da söyledi. Dr. Sıracettin Aslan, El Hazini’nin Mizan’ül Hikme eserini inceledi Mardin Artuklu Üniversitesi Dr. Sıracettin Aslan ise “İslam Bilim Geleneğinde İnsan, Tabiat ve Mizan” başlıklı sunumunda İslam bilimcisi El Hazini’nin “Mizan’ül-Hikme” isimli eserinden örnekler verdi. Dr. Sıracettin Aslan, “Eserin hemen girişinde hikmet, marifet, adalet, ahiret, dünya, nizam din ve faziletler arasıındaki ontolojik bağlantılara dikkat çekilir. Hazini erdemlere erişimin hikmetle yani bilgelikle mümkün olacağını söyler.” dedi.  ÜÜ TV ve Üsküdar Üniversitesi resmi Youtube hesabından canlı olarak yayınlanan çalıştay, katılımcıların toplu fotoğraf çektirmesiyle sona erdi. 

Çınarlık Meydanı’nda yaşanan üzücü kazadan acı haber geldi ERDEM ULAK KURTARILAMADI

Çınarlık Meydanında ağaç dalı kırılarak insanların üstüne devrildi CAN PAZARI YAŞANDI

Büyükşehir’in tohum projesi meyvelerini verdi, verim rekor kırdı TARIMDA VERİMLİLİK BÜYÜKŞEHİR’LE ARTIYOR

Türk Harb İş Sendikası Kocaeli Şube Başkanı Şakir Akçer, “BEKLEDİĞİMİZ TEKLİF GELENE KADAR DİRENMEYE DEVAM EDECEĞİZ”

GÖLCÜK'TE SANATLA BÜYÜYEN NESİLLER BİR ARAYA GELİYOR

Gölcük çok değerli bir evladını kaybetti HİDAYET BAKIRLI VEFAT ETTİ

Gürel,  “Küçük yatırımcı altında kalmaya devam etmeli”

Büyükşehir’e anlamlı plaket

Gölcük Musiki Derneği'nden eşsiz bir müzik akşamı

Temel, “Pazarcı esnafı olarak daha güzel ortamlarda hizmet vermek istiyoruz”

GÖLCÜK DEVLET HASTANESİNDE DİL VE KONUŞMA TERAPİSİ POLİKLİNİĞİ HİZMETE BAŞLADI

Başiskele’nin Minik İzcileri Doğayla Buluştu

Başiskele’de Dağ Koşusu Heyecanı Yaşandı

Büyükakın, İzmitli Avrupa Şampiyonu Kuzey Tunçelli’yi tebrik etti

Kocaeli Büyükşehir’den sahillere sağlık kalkanı; NAKİL AMBULANS EKİPLERİ SAHİLLERDE NÖBETTE

GÖLCÜK'TE SANATLA BÜYÜYEN NESİLLER BİR ARAYA GELİYOR

KSO Başkanı Zeytinoğlu haziran ayı dış ticaret verilerini değerlendirdi

Karamürsel'in Düşman İşgalinden Kurtuluşunun 104. Yılı Törenle Kutlandı

TÜED Gölcük Şube Başkanı Ergun Şahin “YÜZDE ORANINDA DEĞİL EŞİT ZAM YAPILMALI”

Saadet Partisi Gölcük İlçe Başkanı Mustafa Özsoy “YÜKSEK ZAMLI EMLAK VERGİSİ KABUL EDİLEMEZ”

Gölcük Ülkü Ocakları Başkanı Enes Ergüler, “YEŞİL VATAN YANARSA, SADECE AĞAÇLAR DEĞİL, GELECEĞİMİZ DE YANAR!”

Türk Kızılayı Gölcük Şube başkanı Orhan Barış, “ANITPARK’TA 1000 KİŞİLİK AŞURE DAĞITTIK”

Derince Yenikent’teki Orman Yangını Kahramanca Müdahaleyle Söndürüldü

Devlet Memurları Sendikası Kocaeli Şubesi Başkanı Özhan İmre “BAKANLIĞI ÖNÜNDE BASIN AÇIKLAMASI YAPTIK”

Kocaeli’de 2. Balkan Halk Oyunları rüzgârı esti

Gölcük Ağız ve Diş Sağlığı Merkezi’nde İlaç Yönetimi Eğitimi Verildi

Diş Hekimi Gamze Manav, dan önemli bilgiler “DİŞ TAŞI CİDDİYE ALINMASI GEREKEN BİR DURUMDUR”

Trafik ve çevre ihlallerine ceza

Ormanya ve Kuzuyayla’da doğayla iç içe yaz programı başlıyor; KOCAELİ’DE DOĞAYI KEŞFETME ZAMANI

Karamürsel’de otogar, mezbaha, futbol sahası, salon ve sokak yapımına yerinde inceleme

Yükleniyor

Çınarlık Meydanı’nda yaşanan üzücü kazadan acı haber geldi ERDEM ULAK KURTARILAMADI

Gölcük’teki üst geçitler elden geçiriliyor

Değirmendere Kayık çekek alanı OLTA BALIKÇILARIN GÖZDE MEKÂNI OLDU

Kuş ve Balık sevgisi giderek yoğun ilgi görüyor ATA PET MARKET TÖRENLE HİZMETE AÇILDI

Değirmenderede’ki takıcılar sokağında gelişi güzel araç parkları ULAŞIMI OLUMSUZ ETKİLİYOR

Gölcük ADD’de yeni üyelere rozetleri takıldı

GÖLCÜK'TE TEMİZLİK SEFERBERLİĞİ CUMHURİYET MAHALLESİ'NDEN BAŞLADI

Çöken yola su bidonu ile çözüm aradılar

Değirmendere Vatan Caddesi girişinde yol yeniden çöktü

Ramazan Ayında En Güzel Sofralar DEĞİRMENDERE YALI EVLERİ’NDE YAŞANIR

Gürel,  “Küçük yatırımcı altında kalmaya devam etmeli”

KSO Başkanı Zeytinoğlu haziran ayı dış ticaret verilerini değerlendirdi

TÜED Gölcük Şube Başkanı Ergun Şahin “YÜZDE ORANINDA DEĞİL EŞİT ZAM YAPILMALI”

Gölcük Esnaf Kefalet Kredi Kooperatifi Başkanı Musa Mısırlıoğlu “6 AYDA 174 ESNAFA 108 MİLYON 134 BİN LİRA KREDİ DESTEĞİ SAĞLADIK”

Gülşen Gayrimenkul’ün sahibi Çiğdem Gülşen, “EMLAK PİYASASINDA  DURGUNLUK DEVAM EDİYOR”

TÜED Gölcük Şube Başkanı Ergun Şahin, “ENFLASYON  ORANININ YANINDA SEYYANEN ZAM DA İSTİYORUZ”

Gürel, “Altın uzun vadede her zaman faiz ve dövizden daha karlıdır”

KSO Başkanı Zeytinoğlu sanayi üretim endeksini değerlendirdi

Gölcük Esnaf Kefalet Kredi Kooperatifi’nden esnafa büyük destek MISIRLIOĞLU: “ESNAF KALKINIRSA ŞEHİR KALKINIR”

KSO Başkanı Zeytinoğlu mayıs ayı enflasyon verilerini değerlendirdi

LİG TABLOSU

Takım O G M B Av P
1.Galatasaray 36 30 1 5 60 95
2.Fenerbahçe 36 26 4 6 51 84
3.Samsunspor 36 19 10 7 14 64
4.Beşiktaş 36 17 8 11 23 62
5.İstanbul Başakşehir 36 16 14 6 4 54
6.Eyüpspor 36 15 13 8 5 53
7.Trabzonspor 36 13 11 12 13 51
8.Göztepe 36 13 12 11 9 50
9.Rizespor 36 15 17 4 -6 49
10.Kasımpaşa 36 11 11 14 -1 47
11.Konyaspor 36 13 16 7 -5 46
12.Alanyaspor 36 12 15 9 -7 45
13.Kayserispor 36 11 13 12 -12 45
14.Gazişehir Gaziantep 36 12 15 9 -5 45
15.Antalyaspor 36 12 16 8 -25 44
16.Bodrum FK 36 9 17 10 -17 37
17.Sivasspor 36 9 19 8 -16 35
18.Hatayspor 36 6 22 8 -27 26
19.Adana Demirspor 36 3 28 5 -58 2