DOLAR
EURO
ALTIN
BIST
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Kocaeli °C
Reklam

TÜKODER Gölcük Şubesi zamları protesto etti ‘GEÇİNEMİYORUZ, TÜKENİYORUZ’

TÜKODER Gölcük Şubesi zamları protesto etti

‘GEÇİNEMİYORUZ, TÜKENİYORUZ’

Tüketiciyi Koruma Derneği (TÜKODER) Gölcük Şubesi geçtiğimiz Cumartesi günü Özserbesler Pastanesi önünde son aylarda her ürüne gelen fahiş zamları protesto etti. TÜKODER Gölcük Şubesi Başkanı Çetin Kocatürk ve programa katılanlar, ‘Geçinemiyoruz, tükeniyoruz’ diyerek siyasilere seslendiler. 

Tüm Türkiye’de eş zamanlı yapıldı

Cumartesi günü tüm Türkiye’de eş zamanlı yapılan ve Kocaeli Bölgesi’nin Gölcük’te gerçekleştirildiği eyleme çok sayıda vatandaşın yanı sıra CHP İlçe Başkanı Fikret Gürel, CHP Kadın Kolları Başkanı Mine İşeri, İYİ Parti İlçe Başkanı İsmail Aynacı, SP İl Başkan Vekili Nihat Yıldız, SP İlçe Başkanı Mustafa Özsoy, Gölcük Hayvan Aktivistleri Derneği Başkanı Oktay Öner, Gölcük Ziraat Odası Başkanı Bekir Çanakçı, Gölcük Artvinliler Derneği Başkanı Akif Alponat, Gölcük Eskişehirliler Derneği önceki dönem Başkanı Bülent Denlikol, öğrenciler, emekliler, yaşlılar ve genç tüketiciler aynı alanda zamları protesto etmek için buluştular.

“Asgari ücretli açlığa, emekli ölüme mahkum edilmiştir”

Cumartesi günü saat 14:00’de eş zamanlı olarak yapılan basın açıklamasında TÜKODER Gölcük Şube Başkanı Çetin Kocatürk’ün açıklamasını katılımcılar düdük çalarak ve sloganlar atarak eşlik ettiler. Başkan Kocatürk, yaptığı basın açıklamasında, “ Biz bu ülkenin geçinemeyen, tüketemeyen, insanca yaşamak isteyen tüketicileriyiz.Yapılan fahiş zamlar karşısında tüketiciler olarak  geçinemez olduk, tükendik.  Evrensel haklarımızdan olan temel ihtiyaçlarımızı karşılayamaz olduk. Yılın ilk üç ayında asgari ücret ile açlık sınırı arasında fark son yıllarda görülmemiş bir şekilde artmıştır. Asgari ücretli açlığa, emekli ölüme mahkum edilmiştir.  Tüketici kiraları, faturaları ödeyemez, sağlıklı gıdaya ulaşamaz, pazara çıkamaz olmuştur. Marketlerden gramla alış veriş yapmaya başlamıştır.  Ulaşıma gelen zamlar ise vatandaşı evde hapis olma durumuna getirmiştir. Kısacası;Mutfak yanıyor, vatandaş tükeniyor, aç ve yoksul sayısı her gün yükseliyor. Tüketici tüketemeden tükeniyor. Ülkemizde yaşayan vatandaşlarımızın  %30 u açlık sınırının altında, %60’ı yoksulluk sınırının altında yaşam mücadelesi vermektedir. Tüketiciler aleyhine olan ekonomik politikalar ve ekonomik kriz devam ettikçe açlık ve yoksulluk da artmaya devam etmektedir. Özelleştirmeler, tüketime dayalı ekonomi politikaları, yanlış enerji politikaları, plansızlık, liyakatsızlık, olmayan tarım politikaları sonucu bu noktaya gelinmiştir.  Yılbaşından bu güne söylüyoruz; elektrik, doğalgaz ve akaryakıta yapılan zamlar tüm temel ihtiyaçlarımıza zam olarak yansımaktadır. Raflarda gıda etiketleri günlük değişmeye başlamıştır” dedi.

“Krizin faturasının halkın sırtına yıkılmasından  vazgeçilsin”

Kocatürk açıklamasının devamında, “Devlet fiyatını kendi belirlediği, elektrik, doğalgaz, akaryakıta sürekli zam yapıyor, bu zamların raf fiyatlarına yansıdığını bildiği halde sorumluyu başka yerlerde arıyor. Artarak devam eden zamlar nedeniyle yaşanan kriz derinleşerek büyümeye devam etmektedir. Hatalı tarım politikaları ve çiftçinin tarladan uzaklaştırılması, verimli arazilerin betonlaştırmaya yönelik projeler nedeniyle ülkemiz kıtlık tehlikesi ile karşı karşıyadır. Tarımda esas kıtlığını yaşadığımız akıl ve sürdürülebilir tarım politikalarıdır. Kıtlığını hiç yaşamadığımız şey ise üretim gücü potansiyeli ve verimli topraklarımızdır. Kendi kendine yeten yedi ülkeden biri iken, ulus ötesi şirketlerin talebine boyun eğilmiş, uygulanan neoliberal ekonomik politikalar nedeniyle yedi ürün üreten ülke haline geldik. Artık üreten kendi kendine yeten bir ülke olmak istiyoruz. Ülkenin gıda  egemenliğinin ulus ötesi şirketlere teslim edilmesine izin vermeyeceğiz. Sürekli yükselen enflasyona, yapılan zamlara dünyada yaşanan savaş ve ekonomik krizler bahane gösterilemez. Dünyadaki yükselişler ile Türkiye’deki yükselişler arasında dağlar kadar fark vardır. Dünyada yaşanan krizlerden ülkenin etkilenmemesi için  önlemini alacak doğru politikalar üretecek olan devlettir.  Adı ne olur ise olsun savaş; işsizlik, açlık ve yoksulluk, Savaş; kazanılmış evrensel hakların gaspı, Savaş Barınamamak, sağlıklı beslenememek demektir. Savaş; ekonomik etkilerinin yanında, halkların yaşam hakkının elinden alınmasıdır. Ulaşım hakkı diğer haklara erişmeye aracılık eden temel bir insan hakkıdır.  Ulaşım hizmeti herkes tarafından ulaşılabilir güvenli konforlu eşit bir nitelikte sunulması gerekir.  Ulaşım tüketicinin yaşamını kolaylaştıracak yaşam kalitesini yükseltecek biçimde ücretlendirilmelidir. Savaşın, dövizin ve dünyadaki krizlerin faturasını ödemek istemiyoruz. İnsanca yaşamak istiyoruz.  Krizin faturasının halkın sırtına yıkılmasından  vazgeçilsin. Halkın cebinden alınıp şirketlerin kasalarına  aktarılmasından vazgeçilsin. Bu ülkenin kaynakları kime aktarıldı ise, kimlerin vergileri silindi ise kimlere geri dönüşümsüz krediler teşvikler verildi ise krizin faturasını onlar ödesin. Vatandaş açlık ve yoksullukla yaşam mücadelesi vererek, yaşama tutunmaya çalışırken, kimler cebini doldurmaya çalışıyor ise krizin faturasını onlar ödesin.

“Zamlara bir son verilsin, yapılan zamlar geri alınmalıdır”

Başkan Kocatürk açıklamasında son olarak, “Halkın yaşam kalitesini yükseltmek kamunun görevidir.  bu nedenle; bizi yönetenlerden talep ediyoruz! Vatandaşın gündeminden açlık ve yoksulluk sorunu çıkarılmalıdır.  Zamlara bir son verilsin, yapılan zamlar geri alınmalıdır. Elektrik temel ihtiyaçtır, kamu hizmeti olarak verilmesi sağlanmalıdır,  Açlıkla yoksullukla yaşam mücadelesi verenler için ücret ve maaşlar güncellenmeli, insanca yaşam  sınırı olan yoksulluk sınırı seviyesine getirilmelidir. Yıllarca bu ülkeye hizmet etmiş emeklilerimizi bir kenara atıp ölüme terk edilmemelidir, bayram ikramiyeleri ve maaşları güncellenmeli  insanca yaşayabilecekleri bir maaş uyarlaması yapılmalıdır.Tarım arazilerine göz dikilerek ranta kurban edilmemelidir. Küresel şirketler ve doların yeşili değil, halk düşünülmeli, onların çıkarlarına göre değil halkın çıkarlarına göre politika oluşturulmalıdır.  Çiftçilere indirimli akaryakıt, gübre ve tohum desteği sağlanmalıdır. Ulaşımda ücretler  aşağıya çekilmelidir, bunun için; ulaşım hizmetlerinde kullanılan akaryakıtlarda ÖTV ve KDV’yi kaldırılmalıdır. Köprüleri, otoyolları, havaalanlarını işleten şirketleri hibe para yardımı   etmek yerine halkı halka para yardımı edilmelidir. Açlığı ve yoksulluğu ortadan kaldıracak ekonomik ve sosyal politikalar ivedilikle uygulamaya konulmalıdır. Tek asgari ücretli çalışan ailelere kira yardımı yapılmalıdır. Tüm tüketiciler adına ülke yönetimine çağrıda bulunuyoruz. Zamlara, yoksulluğa, açlığa ve hak ihlallerine karşı çözüm önerilerimizin dikkate alınarak gereğinin gerçekleştirilmesini diliyor ve bekliyoruz. TÜKODER olarak örgütlü gücümüz  ve tüketiciler ile birlikte mücadelemize devam edecek, taleplerimizin takipçisi olacağız” dedi.

Yılmaz, “Zamlar altında her gün eziliyor, her gün yoksullaşıyoruz”

TÜKODER Gölcük Şube Başkanı Çetin Kocatürk’ün basın açıklamasının ardından  

TÜKODER Genel Başkan Yardımcısı Cihat Anıl Yılmaz bir konuşma yaptı. Yılmaz konuşmasında, “Yaşadığımız bu durum, hiçbirimiz için bir sürpriz olmamalı. TÜKODER olarak uzun süredir söylediğimiz dışa bağımlılık ve hatalı tarım politikaları, bizi bugün bu noktaya getirmiştir. Yılbaşından bu yana diyoruz ki bu yapılan elektrik, akaryakıt, doğalgaz zamları, bizlere yeni zamlar olarak tekrar gelecektir. Bunu yılbaşından beri söylüyoruz. Kimse bunlara bugün şaşırmış gibi yapmasın. Bunun gerekçeleri ne savaşlar ne de pandemilerdir. Pandemide biz çalıştık. Savaşan ülkeler bile savaştan ötürü bu denli ağır maliyetler altında ezilmiyor. Bu sebeplere sığınmaktan vazgeçilmeli. Tarımda dışa bağımlılık ortadan kaldırılmalı, ülkemize ve ihtiyaca uygun bir tarım politikası, acil eylem planı ortaya konulmalıdır. Diğer bütün ortaya çıkarılacak çözüm iddiaları, sadece birer yamadan oluşacaktır. Bunu kabul etmiyoruz. Zamlar altında her gün eziliyor, her gün yoksullaşıyoruz. Biter dediğimiz yerde bitmiyor. Halkımızın sırtına yeni maliyet kalemleri ekleniyor. Zamlar derhal geri alınmalı, doğru ve etkin tarım politikaları uygulanmalıdır” dedi.

TÜKODER Genel Başkan Yardımcısı Cihat Anıl Yılmaz’ın konuşmasının ardından basın açıklaması ve eylem sona erdi.

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.