FARKLI HAYATLAR
FARKLI HAYATLAR
Belgesel izlemeyi pek severim. Bakıyorsunuz ki yaşanan hayatlar, farklı hayaller çok daha farklı. Alaska bölgesinde buzla kaplanmış alanlarda yaşamın diken üstünde olduğu hayatlarda ona sımsıkı tutunanları mücadele edenleri akıl almaz bir savaşın içerisinde görüyorsunuz. Oralara o kadar inanmışlar ki var olabilmek karınlarını doyurabilmek için doğayla ölüm kalım mücadelesi veriyorlar sonra Afrika kıtasına Zanzibara gidiyorsunuz. Çadırdan evler, ne elektrik var ne su.. Güneşin insan beynini deldiği o sıcaklarda hayatta kalabilmek için okumayı terk edip karınlarını doyurmaya çalışan ve her işi yapan çocukları görüyorsunuz. Okula gidebilen %10’luk bir kısım ise derme çatma binalarda eğitim görmelerine rağmen kendilerini şanslı sayıyorlar. Hayat o kadar zor ki su gibi dünyanın en büyük nimetinden yararlanmak için kilometrelerce yürüyorlar. Lakin orada bir düğün izledim, rengarenk elbiseler içerisinde kadınlı erkekli gruplar yaşamın tüm zorluklarını bir kenara bırakmış dans edip şarkı söylüyorlar. Bir gün de olsa evlilik merasimi onlar için hayata gülümseyerek baktıkları nadir günlerden biri. Bir tarafta da Paris sokaklarında kafeleri doldurmuş Eyfel Kulesi’nin karşısında keyif yapan insanlarla karşılaşıyorsunuz. Kimileri stres atmak için doyasıya eğlenip tatil yaparken kimileri de buzulların üstünde yakıcı sıcakların altında yaşam mücadelesi veriyor. Dünyada hayat böyle kimi bal börek kimi de zehir zemberek.