DOLAR
EURO
ALTIN
BIST
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Kocaeli °C

CUMANIN FAZİLETİ

21.07.2022
577
A+
A-

Bugünün Cuma adını alması bilhassa toplantı günü olmasından kaynaklanmaktadır. Aynı adı taşıyan sûrede,

“Cuma günü namaz için çağrı yapıldığında hemen namaza gidin ve alışverişi bırakın.” (Cum’a, 62/9)

mealindeki âyet, cuma namazının farz kılınmasından önce de günün bu adla anıldığına ve bir toplantı günü olduğuna işaret etmektedir.

Çeşitli Hadislerden anlaşıldığına göre Cuma, haftalık ibadet günü olarak daha önce Yahudi ve Hristiyanlar için tayin ve takdir edilmiş, fakat onlar bu konuda ihtilâfa düşerek Yahudiler Cumartesiyi, Hristiyanlar Pazarı haftalık toplantı ve ibadet günü olarak benimsemişler, Allah da Cuma gününü Müslümanlara nasip etmiş, onları bu konuda hakka ulaşmaya muvaffak kılmıştır (Müslim, Cum’a, 19-23). Böylece İslâm’da haftalık toplu ibadet günü olarak Cuma seçilmiş, bu günün bir bayram olduğu birçok rivayette açıkça belirtilmiştir (Beyhakî, es-Sünenü’l-kübrâ, 3/243; İbnKayyim el-Cevziyye, Zâdü’l-mesîr, 1/369).

Hz. Peygamber,”Güneşin doğduğu en hayırlı gün Cumadır; Âdem o gün yaratılmış, o gün cennete girmiş ve o gün cennetten çıkarılmıştır; Kıyamet de Cuma günü kopacaktır.” (Müslim, Cum’a, 18)sözüyle bu günün özelliğini dile getirmiştir. Allah’ın Cennette Cuma gününe tekabül eden ve “yevmü’l-mezîd” denilen günde kullarına kendisini ziyaret fırsatı vereceğini, bunun için onlara tecelli edeceğini bildirmiş (İbnKayyim el-Cevziyye, I, 369-372, 408-410), başka bir hadiste de bu günde yapılan duaların kabul edileceği bir anın (icabet saati) bulunduğunu haber vermiştir.

İcabet saatinin zevalden itibaren namazın başlamasına, imamın minbere çıkmasından namazın başlamasına veya bitimine ya da ezandan itibaren namazın eda edilmesine kadar devam ettiği, ayrıca fecir ile güneşin doğuşu, ikindi namazı ile güneşin batışı arasında olduğu şeklinde çeşitli görüşler ileri sürülmüştür. Hz. Peygamber’in, “Ben onu biliyordum, ancak Kadir gecesi gibi o da bana sonradan unutturuldu.” (Hâkim, Müstedrek, 1/279) mealindeki hadisine dayanarak Esmâ-i Hüsnâ arasında İsm-i A’zamın, Ramazanın son on günü içinde Kadir gecesinin gizli tutulması gibi icabet saatinin de insanların bütün gün boyunca Allah’a yönelmeleri için gizli tutulduğu ifade edilmiştir.

Cuma günü gerekli temizliği yaptıktan sonra Camiye gidip hutbe dinleyen ve namazı kılan kimsenin o gün ile daha önceki Cuma arasında işlemiş olduğu günahların affedileceği belirtilmiş (Buhârî, Cum‘a 6, 19; Müslim, Cum’a, 26), bugünü önemsemeden üç Cuma namazını terkeden kimsenin kalbinin mühürleneceği bildirilmiştir (EbûDâvüd, Salât, 204)

İslâm dünyasının her tarafından Müslümanların bir araya geldiği en büyük toplu ibadet olan hac, Arefe Gününün Cumaya rastlaması halinde “Hacc-ı ekber” (büyük hac) olarak anılır.

YAZARIN EKLEMİŞ OLDUĞU YAZILAR
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.