Zafer Partisi İlçe Başkanı Tahsin Akçaoğlu, “HER ŞEY OLDUK BİR TÜRK OLAMADIK”

Zafer Partisi İlçe Başkanı Tahsin Akçaoğlu,

“HER ŞEY OLDUK BİR TÜRK OLAMADIK”

Zafer Partisi İlçe Başkanı Tahsin Akçaoğlu, haftalık olağan basın açıklamasında gündemi değerlendirdi. Başkan Akçaoğlu Bizleri biz yapan değerler vardır ve bunun en başında da “Ne mutlu Türküm diyene” gelir. Bu topraklarda yaşayanlar her şey oldu, Ulus Milleti ve Türk olamadı” dedi.

“Bu topraklarda yaşayanlar her şey oldu, Ulus Milleti ve Türk olamadı”

Zafer Partisi İlçe Başkanı Tahsin Akçaoğlu açıklamasında, “Bizleri biz yapan değerler vardır ve bunun en başında da “Ne mutlu türküm diyene” gelir. Bu cümlenin altında ırkçılık değil millet ve ulus olma kimliği yatar. Ulus kimliği Irk, din, dil, cins ayrımı yapmaz. Bir toprakta yaşayan tüm insanları birlikte ve bir arada tutar. Mondros Ateşkes Antlaşması ve ardından Sevr ile parçalanan Osmanlı toprakları 19 Mayıs 1919’ da Mustafa Kemal’in Samsun’a çıkması ile başlayan milli mücadele ile şimdiki sınırlarına kavuşmuştur. Bu sınırlar içinde yaşayan herkese Türk milleti denir.  Bu topraklarda yaşayanlar her şey oldu, Ulus Milleti ve Türk olamadı. Topraklarımızda binlerce yıldır hakimiyet sürmeye çalışan emperyalist devletler, bu topraklarda birlikte yaşadığımız insanları etnik ayrımcılık kimlikleri ile kendi içimizde kışkırtıp Türkiye Cumhuriyeti’ni parçalara ayırıp yönetme arzusunda. Buna da içimizde ki iş birlikçiler yardım ve yataklık etmektedir” dedi.

“Özdağ, her alanda her fırsatta ülkenin parçalanma ve iç savaş tehditi ile karşı karşıya olduğunu söylüyor ve malum çevreler anında saldırıya geçiyor”

Sözlerine devam eden Başkan Akçaoğlu, “Öyle ki; Türkiye’nin bu şekilde ABD politikalarının yanında olacağından emin olamayız. Ülkeyi kuranlar denetim mekanizmasını çok sıkı tutmuşlar. Hükümeti ikna ettiğimizde meclis, meclisi ikna ettiğimizde ordu, Orduyu ikna ettiğimizde Yargı karşımıza çıkabiliyor. Eğer ABD’nin çıkarı Türkiye’de bir federal devlet kurulması ise mutlaka ve öncelikle; Yargı, Ordu, Meclis ve Hükümeti tek elde toplayan başkanlık sistemine geçilmelidir. Bir kişiyi ikna etmek, birbirini denetleyen yapıyı ikna etmekten daha kolay olacaktır.Eğer o bir kişi ABD çıkarlarına yardım etmek konusunda tereddüt ederse, bir kişi üzerine kurulmuş yapıyı yıkmak ABD için sorun olmayacaktır.” Diyordu ABD istihbarat teşkilatı CIA Türkiye sorumlusu Paul Henze. Türkiye hakkında 2006 yılında beyaz saraya sunduğu raporda.  Zamanın Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice; Ortadoğu ve kuzey Afrika’da 22 Müslüman ülkenin sınırlarının değiştirilmesi gereklidir dediği BOP projesi açıklamasında ve sonrasında, T.C. Başbakanı Tayyip Erdoğan’ın “Ben BOP eş başkanıyım” demesi ve 16 Nisan 2017 de tüm yetkileri tek elde toplayan seçim ile tek adam rejimine geçiş CIA görevlisi Paul Hanze’nin raporunun Türkiye için uyarlandığının göstergesidir.  Bu kadar derin ve ince konuları herkesin anlayacağı dile indirgeyerek anlatmaya çalışan Sayın Prof. Dr. Ümit Özdağ her alanda her fırsatta ülkenin parçalanma ve iç savaş tehditi ile karşı karşıya olduğunu söylüyor ve malum çevreler anında saldırıya geçiyor” dedi.

“Önümüzde ki seçimde halk ne istediğine karar verecek”

Açıklamasını sürdüren Başkan Akçaoğlu, “Türkiye üzerine kurulan bu oyunlar son aşamasında geldi. Önümüzde ki seçimde halk ne istediğine karar verecek. Ya bölünüp parçalanıp emperyalist manda yönetimini tercih edecek ya da tam bağımsız bir Türkiye için yeniden yola çıkarak kendi özgürlüğüne oy kullanacak. Kendi aralarında ittifak kuran partilerin eski ve yeni söylemlerini iyi irdelemek lazım. İttifakta bulunan siyasiler BOP başlatıp ülkemizi uçurumun eşiğine kavgalarla tüm milliyetçilik anlayışını ayaklar altına sererek getiren AKP iktidarının devamı olarak, ılımlı geçiş sürecini başlatmayı ilke edinmiş 6’lı masa ittifakı ile ülkenin bölünme sürecine son hamleyi yapacak. Terör örgütü siyasi ayağı olan HDP, yerel yönetim özerklik yasasını vallahide billahi de çıkaracağım diyen CHP, varsa yoksa ümmet diyen Saadet Partisi, Atatürk Cumhuriyetine düşman AKP ve MHP, İngiliz derin devleti Bilderberg üyesi DEVA ve Gelecek Partisi, içinde barındırdığı isimlerle ve tüm milliyetçi kadrosunu tasfiye ederek anayasanın değiştirilemez maddeleri üzerinde gizli çalışmalar yapan vs. İYİ Parti gibi sözde iktidarı ve muhalefeti ile Türkiye Cumhuriyeti kuruluş ilke ve inkılaplarına açık bir şekilde saldıran partilerin iktidara geldiğinde yapacakları analizlerle anlamak artık zor değil. Mustafa Kemal Atatürk; “ Türk kuvvet ve zekâsının yenmediği ve yenemeyeceği güçlük yoktur. Kendiniz için değil, bağlı bulunduğunuz ulus için el birliği ile çalışınız. Çalışmaların en büyüğü budur. Diyordu” diyerek açıklamalarını tamamladı.