ÜRETİM EKONOMİSİ VE AİLE HAREKETİ
Ülkeleri büyüten verim ekonomisi ve aile hareketidir. Peş peşe yapılan genel ve yerel seçimler sonrasında Türkiye 4 buçuk yıl kesintisiz bir hizmet dönemi yaşamalı, aile hareketi ile bütünleşmeli, seçimin en küçük konusu bile bu süre içerisinde gündeme gelmemeli. Tüketim toplumundan üretim toplumuna geçip öncelikle gıda ürünleri üzerindeki üstünlüğü ele geçirmeliyiz. Dünyanın çeşitli ülkelerinden alınan gıda ürünleri ki buna meyve, sebze, et, hububat, şeker gibi önemli kalemler dahil 80’li yıllardaki kendi kendini doyuran 7 ülkeden biri olmalıyız. İthalat değil bu alanlarda yapılacak olan ihracatlar Türkiye’nin dış dünyadaki saygıyı artırır, güveni artırır, istikrarı artırır. Artık odaklanmamız gereken noktalar bunlardır. Bir büyük önemli konu ise aile hareketini tüm Türkiye’ye yaymak ve bunu başarmaktır. Biz kocaman bir aileyiz meselesiyle işe gençlerimizden başlamalıyız. Her yıl üniversitelere yüz binlerce genç eğitim için başlıyor. Çekilen sorunların başında yurt konusu birinci sırada. Bunu aile hareketi ile bertaraf edebiliriz. Türkiye’nin neresinde olursa olsun her vilayetteki üniversitelerimize okumak amaçlı gelen evlatlarımız sıcak bir aile ortamına kavuştuğunda başarı da kendiliğinden artacak, önemli sonuçlar alınacaktır. Devletimiz bunu pekala başaracak güç ve kuvvettedir. Öğrenciler hangi ilde okuyorsa oradaki bir ailenin evladı gibi olmalı, bizzat sıcak bir yuvada barınmalı ve bunun karşılığında da hangi ailenin evinde kalıyorsa o ailelere de bin liralık bir yardım yapılmalı. Böylece bir kaynaşma, bir dostluk, bir kucaklaşma sağlanacaktır. Aileler arasında sıcak ilişkiler kurulacak, ahbaplık başlayacak, sonuçta bundan Türkiye kazanacaktır. Her anne ve baba gözü arkada kalmadan bir aileye teslim ettiği evladının emin ellerde olduğunun huzurunu yaşayacaktır. Bu aileler arasında güneyden kuzeye doğudan batıya kurulacak olan dostluk ilişkileri sonuçta bizim kocaman bir aile olduğumuz gerçeğini elde edilen başarılarla örnek teşkil edecektir. Bunu yapmalıyız. Yurtlara para harcayacağımıza o parayı ailelere harcasak hem önemli bir görevi yerine getirmiş hem de aile olma mantığını Türkiye’nin her yerine yerleştirmiş oluruz.
