Hayatın tadını kaçırmak birazcık olan keyfimizin üzerine tuz biber ekmek için elimizden ne geliyorsa onu yapıyoruz. Selamsız bandosuna döndük, her kafadan bir ses çıkıyor bir türlü gülümseyemiyoruz. Bir merhaba, bir günaydın, bir selamünaleyküm demek bile neredeyse lüks oldu. Gülümse, tebessüm et kardeşim. Bak ne diyor Hz. Peygamber? Sevdiklerinize bir gül verin, gül veremiyorsanız gülüverin. Yani tebessüm edin diyor. Güler bir yüz, samimi ifadeler, bir seni seviyorum deyin be kardeşim. İlle de bir kız bir erkeğe veya bir erkek bir kıza ilan-ı aşk etmek için mi seni seviyorum der? Muhabbetin en güzelidir seni seviyorum demek. Senin gibi düşünüyor seninle birçok ortak noktamız var demek seni seviyorum demek. Aynı mahallede oturan insanlar, aynı iş yerinde çalışanlar herkes birbirine seni seviyorum dese bir tane bile sorun kalmaz. Bir dilimi bölüşmektir seni seviyorum demek. Haktır, hukuktur, adalettir seni seviyorum demek. Bu ülkeyi seviyorum, bu insanları seviyorum, bu ezan benimdir demek seni seviyorum demek. Benimki mesela arkadaş sevgisi. Benimki bu gazetede çalışanlarla bir aile sevgisidir. Aynı yerde bir mücadele veren arkadaşlarımı tabi ki seviyorum. Onlarla bir ekmeği bölüşüyoruz. Birlikte üretip birlikte kazanıyoruz. Torunlarımı bir başka seviyorum. Dede demeleri, söylerken bana gülmeleri ve gülümsemeleri yüreğimin yağlarını eritmesin de ne yapsın? İşte budur seni seviyorum demek. Dağları, taşları, havayı, suyu, doğadaki canlıları, kurdu kuşu sevmektir hayatın özü. Kalbi ferahlatır, insanı güven verir, sokakta arkana bakmadan dolaşmanın özüdür seni seviyorum demek. Böyledir hayat. Bir varmış bir yokmuş misali. Kimler gelmiş kimler geçmiş. Bir türlü buluşamadığımız nokta seni seviyorum demek. Halbuki İslam’ın özüdür sevgi. İnsanlığın sözüdür sevgi. Yer, gök, Allah derken başta onu sevmeyle başlayan yüreğimiz eğer yangın yerine dönmeyecekse herkes birbirini sevmeli, seni seviyorum demeli. Bir gülümse be kardeşim, bir gülümse. Bak gerisi nasıl gelecek.
