• BIST 100

    10276,88%0,67
  • DOLAR

    32,32% -0,07
  • EURO

    34,83% 0,19
  • GRAM ALTIN

    2389,22% -0,30
  • Ç. ALTIN

    3880,65% 0,07

Ümit kaybı tükenmişliği getiriyor!

Değirmendere 1.02.2023 06:40:00 0
Ümit kaybı tükenmişliği getiriyor!

Mizah, tükenmişliğe iyi geliyor… 

Tükenmişlik sendromunun son yıllarda çok fazla konuşulduğunu ve artık çocuklarda bile görüldüğünü vurgulayan Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan; duygusal, zihinsel ve fiziksel boyutta gerçekleşen sendromun nedenini bulmak için ‘kök neden analizi’ yapmak gerektiğini ifade ediyor. Mizahın tükenmişlik sendromuna karşı çok iyi bir strateji olduğuna dikkat çeken Tarhan, “Dışa dönük olmak da sendromu azaltıyor. Davranışları, duyguları ve düşünceleri tutarlı kişilerde tükenmişlik daha geç oluyor. Kişi ümidini kaybettiğinde tükenmişlik başlıyor. Günümüzde tükenmişliğin artma sebeplerden birisi de insanların devamlı göz önünde olmalarıdır.” dedi.

Üsküdar Üniversitesi Kurucu Rektörü, Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan, sık sık gündeme gelen tükenmişlik sendromu hakkında önemli değerlendirmelerde bulundu ve tavsiyelerini paylaştı.

Tükenmişlik sendromu küresel olarak yaygınlaşıyor

Tükenmişlik sendromunun son yıllarda çok fazla konuşulduğunu belirten Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Küresel bir yaygınlaşma var. 30 sene önce az konuşulurdu ama artık çocuklarda bile görüyoruz. ‘Neden arttı?, tükenmişlik sendromu dediğimiz zaman ne anlayacağız?’ İyi değerlendirmek gerekiyor. Her enerji kaybına hemen tükenmişlik sendromu dememek gerekiyor. Tükenmişlik sendromu 80’li yıllarda tanımlanmış. Tanımlanırken de kişinin mesleki yetersizliğiyle ilgili mesleki bir tehlike olarak tanımlanmış. Yani mesleki yetersizliğiyle ilgili mesleki performans gösterememe, başarısız olma, yıpranma, enerjinin kaybolması, verimli bir şekilde iş yapamama gibi nedenlerle kişi iş kaynaklarını tükettiği zaman durum bellidir.” dedi.

İş yerinde verimi düşürüyor

Kişinin iş kaynaklarını tükettiği durumda diğer depresyon belirtilerinden de bahsedilebileceğini ifade eden Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Bir şeyden zevk alamama, durgunluk, neşesizlik ya da öfkelilik, sinirlilik gibi aşamalarına göre belirtiler ortaya çıkıyor. Tükenmişlik sendromu örgütsel olursa yani kurumda olursa hatalar yaptırır. İş yerinde olursa kaliteyi ve verimliliği düşürür. Toplumda olursa bu büyük bir dönüşüm işaretidir. Yaygınlaşırsa sosyolojik tepkileri verme biçimi haline de gelebilir. Tükenmişlik sendromu bir şirkette insanlar arasında yaygınsa orada kök neden analizi yapıp nedenini bulmak ve çözümler üretmek gerekiyor. Bu yöneticiler için de bireyler için de geçerli.” diye konuştu.

Duygusal, fiziksel ve zihinsel boyutta gerçekleşiyor

Tükenmişlik sendromunun genellikle duygusal anlamda ‘Ben bu işi yapamam, beceremem’ düşüncesi ve söylemi ile başladığını ifade eden Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Her şey kişinin gözünde büyür. İşe giderken sanki ayakları ters ters gidiyordur. Önce duygusal olarak başlar sonra enerji kaybı şeklinde fiziksel boyuta ulaşır. Daha sonra da zihinsel olur. Beynin anlama ve algılama süreci yavaş çalışıyor gibi algılanır. Kişi kontrol edemeyeceği stres yaşarsa alışılmışın dışında davranıyor. Kontrol edilebilen stres ayakta tutuyor, geliştiriyor ve böylece kişi onu tehlike olarak görmüyor.” dedi.

Ümitsizlik tükenmeye götürüyor

Prof. Dr. Nevzat Tarhan, tehlike olarak görünen streste ilk olarak alarm durumunun gerçekleştiğini söyledi ve sözlerine şöyle devam etti:

“Alarmda beyin savaş ve kaç tepkisi verir. Beyin savaş tepkisi veriyorsa enerjiyi artıran bütün kan şekerini vücuttaki yağ depolarını kana pompalar. Kan şekeri yükselir. Veya sadece kaç der düşer bayılır. Vücut fiziksel olarak böyle tepki veriyor. Bu da literatürde ‘Sempatik Aktivasyon’ diye geçiyor. Beyin, otonom sinir sisteminin sempatikleri kısmını devreye sokar. Yedek enerji depolarını birkaç saatliğine pompalar. Ancak bu uzun sürerse kaynaklar tükendiği için bir müddet sonra tepki vermemeye başlar. Duyarsızlık başlar. Ama parasempatik sinir sistemini devreye soktuğunda ‘Rahatla, tehlike geçti, kontrol edilebilir bu durumdasın. Bunun üstesinden gelinir’ şeklinde kişide ümit duygusu yüksekse direnme artar. Stres alarmı olur. Tükenme olmaz. Tükenme olması için kişinin ümit duygusunu kaybetmesi gerekiyor. Çalıştığı kurumdan beklentilerinin karşılanmayacağı ve orada adaletli davranılmayacağı ile ilgili ümidini kesmesi gibi güven zayıflatan duygular varsa tükenme ortaya çıkar.”

Akıllı yönetici motivasyon teknikleri geliştirebiliyor

Genellikle alarm ve direniş oluştuğunu belirten Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Kişi direnişi aşarsa o aşılan alarmdan da güçlenerek çıkar. Hatta stres etkenlerinin faydası da oluyor. Biz bunlara geliştiren stres diyoruz. Kişiyi daha çok geliştirerek güçlendiriyor. Fakat tükenmeye dönüştüğü an yıkıcı stres ortaya çıkıyor. Tükenmeye dönüşmemesi için kişinin ümitsizliğe düşmemesi gerekiyor. Tükenmelerde örtülü bir tepki vardır. Tükenme yok gözükür ama duyarsızlaşma vardır. Umursamaz, kinayeli tavırlar, isteksizlik, işi önemsememe oluşur. Kurum zeki ve tembel insanlar topluluğu haline gelir. Tembellik derken aslında tükenmişlik sendromunun direnme aşamasındaki umursamazlık ve duyarsızlaşmadan bahsediyoruz. Tükenmişlik sendromu o anda artık iş verimini düşürmüştür. Böyle bir durumda akıllı yönetici bunu hemen fark eder ve sebebini bulup yeni motivasyon teknikleri geliştirebilir.” ifadelerini kullandı.

Tutarlı kişilerde tükenmişlik daha geç oluyor

Kişilerin de bireysel olarak kolay çözüm üretebildiğini ifade eden Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Örneğin bir bardak suyu 5-10 dakika elimizde tutarsak hiç fark etmeyiz. Fakat üzerinden yarım saat, bir saat geçtiğinde kolumuz ağrımaya başlar. Uzun sürdüğü zaman bardağı tutamaz hale geliriz. Yorulduğu zaman kişi diğer elinden yardım ister. Zihinsel streslerde de bu şekil bir yaklaşım gerçekleşiyor. Bir konuda aşırı yüklenme yaşadığı zaman kişi beyninin başka alanından düşünür, dikkat ve ilgi odağını değiştirir. Bunu yaptığı zaman kişi beyninin yorgun olan kısmını hemen toparlamış oluyor. Duygusal olarak tutarlı, nerede nasıl davranacağını, nerede sinirleneceğini, nerede sinirlenmeyeceğini bilen kişilerde tükenmişlik daha zor ve geç oluyor. Tabii bunun olması için kişinin küçük yaştan itibaren stres yönetimini öğrenmesi gerekiyor. Bu kişiler duygusal stabil kişilerdir ve tükenmişliğe karşı dayanabilirler.” dedi.

Stres yok edilmez, yönetilir

Stresi yok etmek değil yönetmenin mümkün olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Stres yönetilir ve enerjiye dönüştürülür. Bisiklet kullanmak gibi kişiyi hedefine götürür. Ama aşırı yüklendiğin zaman takla atar. Genellikle kişinin beklenti seviyesi yüksek ve kurumun da kişiden beklenti seviyesi yüksekse daha çok oluyor. Aile yapısı ve sosyal destek zayıfsa yine daha çok oluyor. Sadece Türkiye’de değil dünyada da yeni kuşak konformist bir kuşak. Eski kuşaklar yokluk içinde olgunlaşıyorlardı. Strese küçük yaşta maruz kalıyorlardı ve o strese rağmen yokluk içinde hayatta kalmayı başarabiliyorlardı. Şimdiki kuşaklar varlık içinde olgunlaşıyorlar. Bu daha zor. Hep rahata, konfora alışmış bir kimse rahatlığı kaybolduğu zaman sanki hak ettiği bir şey elinden alınıyor gibi hissediyor. Böyle durumda kabullenemiyor. Duyarsızlaşma ve negatif davranışlar daha çok ortaya çıkıyor.” ifadelerini kullandı.

Dışa dönük olmak sendromu azaltıyor

Dışa dönük olmanın tükenmişlik sendromunu azalttığına dikkat çeken Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Uyumsuz kişilerde daha çok tükenmişlik sendromu oluyor. Kapı eşiğiyle kavga eden insanlar var. Bir de kişi açık ve şeffaf değilse yaptığı işleri hile ile yapıyorsa, gittiği yerde güven alanı oluşturamıyorsa, iş yerinde kendini güvende hissetmiyorsa, devamlı kendisine çelme takılacağını düşünüyorsa orada da tükenmişlik çok oluyor. Korku duygusu hakim oluyor. Korkunun arttığı yerde güven azalıyor. Güvenin azaldığı yerde kaygı yükseliyor. Sonuç olarak da huzur kaçıyor.” diye konuştu.

Güvende hisseden kişinin motivasyonu artıyor

Dürüstlük, şeffaf ilişki ve güvenin olduğu ortamda iş yerindeki verimliliğin de arttığını dile getiren Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Güvende hissetmesi kişinin motivasyonunu artırıyor. İş kaynakları daha çok kullanılıyor. Bu nedenle gelişmiş ülkelerde ısrarla açık, şeffaf ilişkinin ve ifade özgürlüğü üzerinde durulması, korku değil de özgüven üzerinde durulması tesadüfi değil. Korku ve baskı kültürlerinde pasif bir tükenmişlik vardır. Tembellik şeklinde yaşanır. Yüksek güven hissinin olduğu topluluklarda aykırı konuşma dışlanmaz. İnsanlar haksızlığa uğramayacağı ile ilgili daha çok güvende hissederler. Böyle toplumlarda çözüm üretmek daha kolay oluyor.” dedi.

Mizah tükenmişliğe karşı çok iyi bir stratejidir

Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Günümüzde tükenmişliğin artma sebeplerden birisi de insanların devamlı göz önünde olmaları’ dedi ve sözlerini şöyle sonlandırdı: 

“İnsanlar göz önünde oldukları için toplumda idealleri ve beklentileri yüksek oluyor. Konformist olma eğilimleri de fazla. Bir toplumda parmakla gösterilen olmak, hata yapmamak için devamlı tetikte olmayı gerektiriyor. Bu duygu tehlike oluşturduğu için insan kendini rahatlatamıyor. Sokağa çıkıp rahat dolaşamıyorlar. Ufak bir eleştiriye karşı birdenbire tükenmiş hissediyorlar. Göz önünde bulunan, parmakla gösterilen kişi olduğu zaman o bireyin eleştiriye dayanıklılığının da olması gerekiyor. Yorgunluk, enerjisizlik, uykusuzluk gerçekten zor bir şey. İlginçtir ki mizah, tükenmişlik sendromuna karşı çok iyi bir stratejidir. Mizah dayanıklılığı artırıyor diyebiliriz.”


Gölcük Haber 38. Yaşına dostlarıyla birlikte girdi GÖLCÜK GAZETESİNE SAHİP ÇIKTI

İYİ HABERLER GÖLCÜK…

UZUNER, “ÖNERGELERİMİZİN VE PROJELERİN TAKİPÇİSİ OLACAĞIZ”

MANAV, “BRUKSİZM’IN TÜRKİYE’DE HER 2 KİŞİDEN BİRİNDE GÖRÜLEN BİR DURUM”

SARI, “HER KOŞULDA YANLARINDAYIZ”

KADINLAR KOROSU BAHARI ŞARKILARLA KARŞILADI

VALİ YAVUZ, HIDIRELLEZ BAYRAMI’NI KUTLADI

HASTA NAKİL AMBULANSLARIYLA TEDAVİYE GÜVENLİ ULAŞIM

KAZANFER, “YATIRIMCILAR BU DÖNEMİ İYİ DEĞERLENDİRMELİ”

Kirliliğe Karşı Sıfır Atığa Geçiş Girişimi Projesi; KÜRESEL ÇEVRE FONU’NDAN KOCAELİ’NE PİLOT ŞEHİR GÖREVİ

BAŞKAN ÖZLÜ KOMŞULARININ GÖNÜL HANELERİNE MİSAFİR OLUYOR

‘YEREL BASININ SORUNLARI TBMM’DE ARAŞTIRILMALI’

İLİMTEPE 118. SOKAKTA ÜSTYAPI YENİLENDİ

Okuma Sanatı Kulübü Kitap Söyleşilerine başladı

Körfezli Çocuklar ´Eşit Masallar´ ile eğlendi

İZGİM’DE TUFTİNG ATÖLYESİ AÇILIYOR

BUGÜNKÜ 1. SAYFAMIZ

KAYIP MERVE BULUNDU

UZUNER, “ÖNERGELERİMİZİN VE PROJELERİN TAKİPÇİSİ OLACAĞIZ”

GÖLCÜK HABER 38 YAŞINDA…

GÖLCÜK’ÜN GEÇMİŞİ GÖLCÜK HABER DE YAZILIDIR…

DAVETLİSİNİZ

SEZER, ‘DEVLET HASTANESİ HAZİRAN’DA AÇILIYOR’

DOÇ. DR. MİNE CAN’DAN KİŞİSEL SERGİ “MOTİFLERLE ANADOLU”

47 SAĞLIK SEN ÜYESİNİN KARADENİZ GEZİSİ BÜYÜK BEĞENİ TOPLADI

YILMAZ ‘KONGRE HAZIRLIĞIMIZA BAŞLADIK’

KO-MEK’TE İLK SERGİ KARTEPE İLE BAŞLADI

ANNELER ANITPARK’A BEBEK BAKIM ODASI İSTİYOR

Kavaklı Sahilinde Spor Aletlerinin ÇEVRESİNİN KAPATILMASI İSTENİYOR

KARTEPE MENDERES BULVARINA YENİ ÜSTYAPI

Yükleniyor

İHH İnsani Yardım Vakfı Gölcük Temsilcisi Ahmet Bilgin ÖZGÜRLÜK FİLOSU İLE KUDÜS’E GİDİYOR

Dr. Ekrem Aktuğ’un Kızı Serra Yoğun Bakımda

YILDIZLI, KOMİSYON TOPLANTISI İÇİN KIRGIZİSTAN’A GİDİYOR

HAKEV Yardım Vakfı Gölcük Temsilcisi Burhanettin Çalgan, “BAYRAM ÖNCESİ GAZZE’DEKİ DİN KARDEŞLERİMİZİN YÜZÜNÜ GÜLDÜRELİM’

Terzioğlu Spor Kulübü’nden Büyük Başarı İKİ ALTIN MADALYA

Çetiner’den Dünya Yaban Hayatı Günü hakkında önemli açıklama ‘BİRÇOK HAYVAN NESLİ TÜKENME TEHLİKESİ İLE KARŞI KARŞIYA’

Ceyhun Konak ve Tayfun Konak Vali Yavuz’a ziyaret ‘TEBRİK EDİYORUM’

Ay, ‘Şaban-ı Şerif Ayı Ümmetin Ayıdır’

Büyükşehir Belediye Başkanı Doç. Dr. Tahir Büyükakın, ‘SİVİL TOPLUM GÜÇLENMELİ’

Kocaeli’de kick boks fırtınası esti DÖVÜŞÇÜLER RİNGİN TOZUNU ATTIRDI

ELİF NİSA ÇELİK 5 YAŞINDA

Değirmendere Yalı Mahallesi Sakinleri o bölgeye kavşak aynası istiyor

Değirmendere’de küp taş tamiri

Esra Durmuş Sanat Atölyesi Kursiyerleri, SANATA YOLCULUK YAPTI

Gölcük Esnaf Odası Başkanı Necmi Kocaman’dan, İKİ GÜNLÜK BOYKOT ÇAĞRISINA SERT TEPKİ

Müdür Mert ve Türkmen İlkokullarda halk oyunları çalışmalarını takip ettiler “HALK OYUNLARI KÜLTÜRÜMÜZÜN VAZGEÇİLMEZ PARÇALARIDIR”

Değirmendere Kayık Çekek Yeri Projesi’nde ÇALIŞMALAR SORUNSUZ İLERLİYOR

‘Karma Sanatlar’ Sergisi açılışı Değirmendere Sanat Evi’nde yapıldı SANAT İYİ Kİ VAR

Değirmendereliler Çınarlık Meydan Kafe’yi çok seviyor NEZİH ORTAMI İLE ÇEKİM MERKEZİ OLUYOR

Çeşmenin çatısının bir bölümü yıkılmış durumda DÜZELTİLMESİ İSTENİYOR

KAZANFER, “YATIRIMCILAR BU DÖNEMİ İYİ DEĞERLENDİRMELİ”

SAVDES-SEN Kocaeli Bölge Şube Başkanı Özhan İmre, ‘DÜZENLEMENİN ACİLEN YAPILMASI GEREKİYOR’

Büyükşehirden 23 Nisan’da ücretsiz ulaşım

CHP Kocaeli Milletvekili Prof. Dr. Mühip Kanko, “HÜKÜMETİN EKONOMİ POLİTİKASI; FAKİRDEN ALIP ZENGİNE DAĞITMAK!”

Kocaeli’de 2024 yılı Mart ayında 2 bin 624 konut satıldı

Necmi Kandemir Emlak Piyasasını değerlendirdi ‘YÜKSEK FAİZ EV SATIŞLARINI OLUMSUZ ETKİLİYOR’

Efe Otomotiv Yedek Parça kalitesiyle fark yaratıyor ORİJİNAL VE MUADİL YEDEK PARÇALARI TEK ADRESTE

Sezon bitse de balığa ilgi yoğun HAMSİ 130, İSTAVRİT 150 LİRA

TÜED Gölcük Şubesi Başkanı Ergun Şahin, ‘EN DÜŞÜK EMEKLİ MAAŞI 20 BİN LİRA OLMALI’

Türk Kızılay Gölcük Şubesi Başkanı Orhan Barış “BU RAMAZAN AYINDA DA AİLELERİMİZİN YANINDA OLDUK”

LİG TABLOSU

Takım O G M B Av P
1.Galatasaray 34 30 1 3 59 93
2.Fenerbahçe 34 28 1 5 58 89
3.Trabzonspor 34 18 12 4 15 58
4.Beşiktaş 35 16 13 6 6 54
5.İstanbul Başakşehir 34 15 12 7 7 52
6.Alanyaspor 35 12 10 13 3 49
7.Kasımpaşa 34 14 13 7 -3 49
8.Rizespor 35 14 14 7 -7 49
9.Sivasspor 34 12 10 12 -4 48
10.Antalyaspor 34 11 11 12 -3 45
11.Adana Demirspor 34 9 11 14 2 41
12.Kayserispor 34 11 13 10 -9 40
13.Ankaragücü 35 8 12 15 -3 39
14.Samsunspor 34 10 15 9 -7 39
15.Fatih Karagümrük 34 9 16 9 -2 36
16.Konyaspor 34 8 14 12 -14 36
17.Gazişehir Gaziantep 34 9 18 7 -15 34
18.Hatayspor 34 7 15 12 -10 33
19.Pendikspor 34 7 18 9 -32 30
20.İstanbulspor 34 4 23 7 -41 16