Nurettin Şenemre


SABRETMEK LAZIM


SABRETMEK LAZIM

Biz sabrı Hz. Eyüp’ün hikayesini okuyarak öğrendik. Tabi bunun için insanların güzel iradeli olması lazım. Değerli dostum ve çok yakın arkadaşım Prof. Dr. Nevzat Tarhan’ın ofisinde müthiş bir yazı vardı. Güzel düşünen güzel görür güzel gören de hayatından lezzet alır. Değerli Tarhan’la güzel görme ve güzel konuşma üzerine oldukça derin sohbetlerimiz olurdu. Evet, sabır son derece önemli. Çünkü her insanın farklı hayat yaşadığı dünyamızda sabretmenin de şekilleri çok farklı. Önce işini iyi yapacaksın. Dürüst olacaksın. Ve ehil insan olmanın yolları neyse onu arayacaksın. Hayat doğumdan ölüme kadar böyle bir şey. Yunus Emre’yi biliyorsunuz. Nallı Han karısıydı. Tapduk Emre ile tanıştı. Dergahına girdi. Müridi oldu. Önce nefsini terbiye etmeyi öğrettiler ona. Çarşıda, pazarda sakin oldu, su dağıttı. Mahmut Hüdai Hazretleri Bursa’da Vali iken Mürid oldu. Sokaklarda ciğer sattı. Önce nefsini terbiye etmeyi, hiç olmayı öğrendiler. Evet, insan sabrı bilmediği sürece bir hiçtir. Ağzından salya sümük akarak, küstahlaşarak ‘benim’ diyenler yalancı ve sahte zafer narası atanlar gün gelir sabredenlerin sonunun selamet olduğunu görürler. Ne diyor Hz Mevlana, ‘Ya olduğun gibi görün, ya da göründüğün gibi ol.’ Sevgili Tarkan bunu şarkı yapmış. O da ‘Başkası olma kendin ol’ diyor. Biz ne olduklarını da gördük. Sinsice sızmalar, kahvece düşünceler sonunda insan olmaya bir türlü alışamamış mahluklar gördük. Halbuki Yüce Yaradan diyor ki, ‘Yaratılanların en şereflisi insanoğludur’ ama bizim lugatımızda şerefsiz kelimesi de var. Demek ki birileri öyle yapmış ki o kelime türemiş. Hiçbir şey boşu boşuna olmaz. Her şey bir sebep – sonuç hikayesidir. Kimi zavallılar sürekli ‘ben’ diyerek her türlü değerlerini verirler. Ortada insan kalmayınca ne değer kalır, ne de şeref diye bir kelime. Halbuki sabredenler her zaman ‘insanı yaşat ki devlet yaşasın’ prensibiyle hareket ederler. Bu bir kurum olabilir, bir şirket olabilir. Her şey olabilir. İşini iyi yapıp sabretmek, sonunda şu kelimeyi herkese hatırlatır. ‘Gerçeklerin kötü bir huyu vardır. Eninde sonunda ortaya çıkar. Ve sonunda iyiler kazanır.’ Kadın olsun erkek olsun. Toplum bir bütün ve eşittir. Dünyada yaşayan 8 Milyar insanın yarısının, kadının yarısının da erkek olduğunu biliyoruz. Ülkemizde de aynen böyledir. İnsan dediğin insanı doğurur. Birlikte insanı büyütür. Demek ki ilk terbiye ve asalet aileden gelir. Sonra toplum senin iradene göre şekillenir ve kendini doğrular konusunda ne kadar sabrettiğin ölçüsü ile orada bulursun. Hırsı aklını geçenler Bekri Mustafa konulara çok konu olmuşlardır. Temel fıkralarına da konu olmuşlardır. Ve biz her gün buna benzer fıkraları gerçek olarak yaşarız. Bir arkadaşımız Yazlık Ilıcası’na gitmiş. Üzerine bir şey almadığı için havuza girmeden önce oradaki yetkililerden bir şort istemiş. Halk tabiri ile buna ‘don’ diyebilirsiniz. Bir tane getirmişler. ‘10 lira vereceksin’ demişler. 10 lirayı vermiş. Bakmış ki malzeme uymadı. ‘Bu bana uymadı. Bana bir numara büyüğünü getirin’ demiş. Yeni şort gelmiş. Bir beden daha büyüğü. ‘5 lira daha vereceksin’ demişler. O arkadaşın tabiriyle ‘don farkı’ almışlar. Bunu bana ‘yazar mısın’ diye söyledi. Dedim yazarım. Tam konuyu satırlara döküyordum. Aklıma geldi sordum. Bu şortu yani senin tabirinle donu alıp da eve götürdün mü? Yani o senin oldu mu?’ Telefonda bana söylediği aynen şu: ‘Ne eve götürmesi? Orada bıraktım. Elalemin donunu niye eve götüreyim?’ Aslında bu sözü ile bir şeye yakalandı. Eğer o şortu herkes öyle kirayla verip geri veriyorsa bu nasıl bir iştir? Bir hastalık yayılma veya geçme söz konusu olmaz mı? Şimdi ben de diyorum ki bu arkadaşa. Birkaç gün sabret de inşallah bir rahatsızlıkla karşılaşmazsın. Kimi sabretmeler vardır. Çok zor gelir insana. İçinde hep bir şüphe. ‘Acaba mantar olur muyum? Ne bileyim uyuz olur muyum? Veya başka bir şey olur muyum?’ korkusuyla sabrettik. Sabır dedik, işi fıkraya kadar getirdik. Ama bakın bütün bunlar hayatın birebir gerçekleri. İnsan her zaman sabredenlerden olmalı. İyi ve doğru konuşmalı. İyi ve doğru yapmalı. Özü sözü bir olmalı. Dansöz Nana gibi kıvırmamalı. Menfaati için bukalemun olmamalı. Bak şimdi bukalemun deyince aklıma bumerang geldi. Bilirsiniz fırlatırsınız geri gelir. Aman ha dikkat. Ne demiş atalarımız? “Geceleri yediğin hurmalar gündüz gelir bir yerlerini tırmalar” Biz sabredenlerden olalım. Bekleyelim ve görelim.

KOTO’dan Büyükakın’a ‘tebrik’ ziyareti

Gölcük ADSM’de 23 Nisan kutlaması

Bağımsız Türkiye Partisi Kocaeli Gençlik Kolları 23 NİSAN ETKİNLİĞİ DÜZENLEDİ

Ay, ‘23 Nisan Atamızdan Bize En Büyük Armağandır’

Kocaelispor Ümraniyespor’a 1-0 mağlup oldu

Karting Sezonuna Coşkulu Açılış 

23 Nisan Çocuklarla Güzel

23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı Kutlu Olsun ÇOCUKLARIMIZ GURURUMUZDUR

Gölcük Otizm Derneği Bandırmalı misafirlerini ağırladı KIRMIZI BALONLARI GÖKYÜZÜNE BIRAKTILAR

Sahra başkanın ilk talimatı OKULLARA AKIL VE ZEKA OYUNLARI SINIFI

LİG TABLOSU

Takım O G M B Av P
1.Galatasaray 34 30 1 3 59 93
2.Fenerbahçe 34 28 1 5 58 89
3.Trabzonspor 33 17 12 4 13 55
4.İstanbul Başakşehir 34 15 12 7 7 52
5.Beşiktaş 34 15 13 6 5 51
6.Kasımpaşa 34 14 13 7 -3 49
7.Sivasspor 34 12 10 12 -4 48
8.Rizespor 33 14 13 6 -6 48
9.Antalyaspor 33 11 10 12 0 45
10.Alanyaspor 33 11 10 12 -3 45
11.Adana Demirspor 34 9 11 14 2 41
12.Samsunspor 34 10 15 9 -7 39
13.Ankaragücü 33 8 12 13 -3 37
14.Kayserispor 33 10 13 10 -10 37
15.Konyaspor 34 8 14 12 -14 36
16.Gazişehir Gaziantep 33 9 17 7 -13 34
17.Fatih Karagümrük 33 8 16 9 -5 33
18.Hatayspor 34 7 15 12 -10 33
19.Pendikspor 33 7 17 9 -31 30
20.İstanbulspor 33 4 22 7 -35 16