Nurettin Şenemre


ATATÜRK, ZAĞNOS CAMİ VE İSTANBUL


ATATÜRK, ZAĞNOS CAMİ VE İSTANBUL

Dünyadaki her milletin kendine has özellikleri maddi ve manevi değerleri vardır. Sosyal hayatımız gelenek ve göreneklerimizle şekillenir. Son günlerde üzülerek Cumhuriyetimizin Kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk üzerinden tartışmaları izlemek zorunda kalıyoruz. İnsanlar eleştirilebilir, şurada şu yanlış olmuştu denebilir, lakin hakarete varan hatta aşan açıklamalar asla kabul edilemez. Cumhurbaşkanı Erdoğan da aynen böyle söyledi. Biz bugün bu topraklarda hür ve bağımsız yaşıyor, ezanlarımız minarelerden söyleniyor ve bir bayrağımız varsa, bunu Atatürk ve arkadaşlarına yani mübarek ecdadımıza borçluyuz. Gazi Mustafa Kemal Laikliği getirdiğinde aslında bu İslam’ın ruhuna da uygun bir hareketti. Din ve devlet işleri birbirinden ayrılsın, insanlar İslam dinini Diyanet İşleri Başkanlığı vasıtasıyla resmi bir kurum tarafından algılasın. Böyle olması da son derece aklın ve mantığın gereğiydi. Allah’la kul arasına kimse giremez. İmanın kimde daha yüksek olduğunu hiç kimse bilemez. Bütün bunlar bir gerçekken, hakaret niye? Bu memlekette kime ne faydası olur? Biz ülkede bu kadar sorun varken, devlet terörle etkin bir mücadelenin savaşını verirken, birilerinin çıkıp büyük tartışmalara yol açacak hareketlerden kaçınması lazım. Bakın, Gazi Mustafa Kemal Atatürk bir Cumhurbaşkanı olarak ve bu konuda bir ilke imza atarak Balıkesir’in Zağaos Paşa Camii’nde Cuma Hutbesi vermiştir. İslam dinine karşı son derece saygılı ve İslam’ı mükemmel bir din olarak kabul eden Gazi’ye karşı hakaret milyonlarca insanı gönülden yaralarken, bütün bunlar neden ve niçin? Kime ne faydası olur? Ben hayatım boyunca “devlet ebet müddet” diyenlerdenim. Benim için devletin kavramı budur. Türkiye Cumhuriyeti Devleti, Türk Milletinin son kalesi, sarsılmaz iradesi, yıkılmayacak gücüdür. Hayatımız boyunca yedi düvelle mücadele ettik, bugün de ediyoruz ve başaracağız. Ben Mehter Marşını da severim, bayılırım. Saatlerce dinlesem bıkmam, büyük keyif alırım. İşte İstanbul. Kainatta eleştirilemeyecek tek insan Sevgili Peygamberimiz, İki Cihan Güneşi Efendimizin de gözdesiydi. Hz. Peygamber “İstanbul elbet bir gün fetholunacaktır, o komutan ne güzel komutandır, o asker ne güzel askerdir” buyurmuş ve yüce Türk Milletine adeta bir vasiyet bırakmıştı. Hz. Fatih Sultan Mehmet Han daha 21 yaşındayken, vasiyeti gönlüne koymuş; akıl, fikir ve ilimle birleştirip, Akşemseddinler, Molla Güranilerle, Şanlı ordusuyla İstanbul’u fethetmiştir. Bugün Hz. Peygamberin vasiyetini yerine getiren necip milletimiz, Yüce Yaradan’ın da koruma ve kollaması altındadır. Bunun da altını çizelim ve bilelim. Yapacağımız tek şey var; seksen milyon ülkemizin bekası, cumhuriyetimizin ve devletimizin ilelebet payidar kalabilmesi için tek vücut olmasıdır.

 

Atatürk ve Köylü

Atatürk, sık sık memleketi dolaşan bir liderdi. Çiftçi ile konuşur; işçi, sanatkar, esnaf ile konuşur. Memleketin derdini arar bulur. Meclise getirir, milletvekillerinden, bakanlardan hesap sorardı.

İşte böyle yurt gezilerinden birinde orta Anadolu’da tarlasında çift süren bir çiftçi ile karşılaşmıştır.

– Kolay gele, bereketli ola ağa.

– Allah razı olsun bey.

– Hayrola ağa, öküzün teki ne oldu?

– Devlete borcumuz vardı bey, icra kapımızı çalınca çaresiz kaldık, koca öküzü satıp borcumuzu ödedik.

– “Sağlık olsun ağa” diyerek konuşmasını kısa kesmiştir.

Çiftçinin adı Halil Ağa idi. Atatürk’ün yanındakiler, İçişleri Bakanı Şükrü Kaya, Salih Bozok, Kılıç Ali, Husrev Gerede, Emir Subayı Resuhi Bey, daha bir kaç yakını vardı. Yürüyorlardı. Atatürk düşünceli idi. Salih Bozok’u yanına çağırdı. Salih, yarın sabah git Halil Ağayı bul, bana getir. Benim kim olduğumu sorarsa, bizim bey seni bir kahve içmeye çağırıyor de.

Ertesi gün; Salih Bozok Halil Ağayı bulmuş, yanına getirmiştir. Atatürk ayağa kalkarak; “Buyur Halil Ağa” deyip bir sandalye göstermiştir. Zamanın başbakanı İsmet İnönü de salonda bulunuyordu ve olanlardan habersizdi. Atatürk Halil Ağaya dönerek; “Halil Ağa, anlat şu vergi işini bir daha” demişti.

Halil Ağa, vergi borcunu, icrayı, satılan öküzünü tekrar anlattı. Atatürk kaşlarını çatarak İsmet Paşa ve Şükrü Kaya’ya dönerek; “Arkadaşlar, biz İstiklal Savaşı’nı Halil Ağa’nın öküzünü icra yoluyla satalım diye yapmadık. Bu memlekette adaleti, vatandaşı böyle mi koruyacağız. Gerekirse vergi borcu ertelenebilir. Köylünün çift sürdüğü öküzü elinden alınmaz. ”

Halil Ağa “Sen Atatürk paşamsın galiba, beni bağışla, kusur ettim” diye yalvaracak oldu.

“Sana güle güle Halil Ağa, sen bizim gözümüzü açtın” diye Halil Ağa’yı ayakta uğurlamıştı. Atatürk Türk köylüsünün borcu konusunda çok titiz davranmıştır.

Olaylar Ve Atatürk, Sh 41-42

KAYIP MERVE BULUNDU

BAŞKAN DOĞUSEL: “KOCAELİ, DENİZ TURİZMİ OLANAKLARI İÇİN AR-GE ÇALIŞMALARINA AĞIRLIK VERMELİDİR”

GENÇ KIZDAN 3 GÜNDÜR HABER ALINAMIYOR

BAŞKAN SEZER DOĞRU HAMLELER YAPIYOR...

ŞEHİT RIDVAN GÜRSOY MEMLEKETİNDE TOPRAĞA VERİLDİ

VALİ YAVUZ: "1 MAYIS YÜRÜYÜŞLERİNİ GAMER'DEN TAKİP EDİYORUZ"

KO-MEK İlçe Sergileri Baharın Gelişini EL EMEĞİ GÖZ NURU ESERLERİYLE KARŞILAYACAK

Kocaelilileri bu yaz pırıl pırıl sahiller bekliyor

Bugün vefat edenler

Eski Dostlar 391. kez buluştu

LİG TABLOSU

Takım O G M B Av P
1.Galatasaray 34 30 1 3 59 93
2.Fenerbahçe 34 28 1 5 58 89
3.Trabzonspor 34 18 12 4 15 58
4.Beşiktaş 35 16 13 6 6 54
5.İstanbul Başakşehir 34 15 12 7 7 52
6.Alanyaspor 35 12 10 13 3 49
7.Kasımpaşa 34 14 13 7 -3 49
8.Rizespor 35 14 14 7 -7 49
9.Sivasspor 34 12 10 12 -4 48
10.Antalyaspor 34 11 11 12 -3 45
11.Adana Demirspor 34 9 11 14 2 41
12.Kayserispor 34 11 13 10 -9 40
13.Ankaragücü 35 8 12 15 -3 39
14.Samsunspor 34 10 15 9 -7 39
15.Fatih Karagümrük 34 9 16 9 -2 36
16.Konyaspor 34 8 14 12 -14 36
17.Gazişehir Gaziantep 34 9 18 7 -15 34
18.Hatayspor 34 7 15 12 -10 33
19.Pendikspor 34 7 18 9 -32 30
20.İstanbulspor 34 4 23 7 -41 16