ENERJİMİZİ ÜRETİME HARCAYALIM
Türkiye’de yeni bir dönemin başlangıcı ilimiz adına, ülkemiz adına, tüm enerjimizi daha çok çalışmaktan yana koyarak olmalı. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün “Muasır ve medeni devletler seviyesinin üzerine çıkma” sözleri bizler için önemli bir rehber olsun. Kocaeli bundan böyle 13 milletvekiliyle temsil edilecek. Meclis açıldı, milletvekillerimiz yemin etti, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi yürürlüğe girdi. Değerli milletvekillerimizin Kocaeli ve ilçelerinde gönül rahatlığıyla dolaşabilmeleri için kucaklaşma, ilimiz adına projeler üretme, birinci vazifeleri olmalıdır. “Her şey Kocaeli için” prensibi çerçevesinde ilimizin daha fazla üretmesi, halkımızın daha refah yaşaması ve bunun karşılığında da hepimizin gurur duyacağı vekillerimizin baş tacı olmalıdır. Çalışmazsak hiç bir şeyi başaramayız. Artık israf ekonomisi yerine, verim ekonomisini baş tacı yapacak bir tempoda olmalıyız. Sen-ben kavgalarının, kısır siyasi çekişmelerin hiç bir zaman bizlere faydası olmaz. Kocaeli gerçekten çok önemli bir il. Türkiye ihracatının %17’si ilimizden sağlanıyor. Katma değer açısından da İstanbul’dan sonra ikinci sıradayız. Hedefimiz birinci sıraya doğru yol almak olmalı. Bizlerin uyum içerisinde yapacağı başarılı çalışmalar mutlaka diğer illerimize de örnek olacaktır. Cadde ve sokaklarında insanların huzurla gezdiği, komşuluk ilişkilerinin “merhaba”dan öteye geçip, bir aile ortamına doğru gittiği Kocaeli için hepimiz üzerimize düşen görevi yapmalıyız. Biz büyük bir sanayi kenti hüviyetinin yanı sıra bir Donanma kentiyiz. Türk Deniz Kuvvetlerinin en büyük biriminin başında gelen Donanma, Gölcük’te. İzmit’in merkezi binlerce yıllık tarihe ev sahipliği yapmış, Bizans’tan Osmanlı’ya kadar ve bugün Cumhuriyet Türkiye’sine hizmet eden, aynı zamanda derin bir tarih ve kültür kentidir. Hani şu meşhur Kandıra’nın yoğurdu, İhsaniye’nin elması, İzmit’in pişmaniyesi, Hereke’nin halısı, 12 ilçemizin birbirinden ayrı ve farklı özellikleriyle müthiş bir ambiyansı yakalamak zorundayız. Zaman “Senin kaşının üstünde gözün var” deme zamanı değil, zaman, ilimiz ve ülkemiz adına daha çok çalışma daha çok üretme zamanıdır.
Temel ve Sigara
Temel parkta oturmuş sigarasını keyifli keyifli içiyormuş.
Bankta yer bulamayan bir adam gelmiş yanına oturmuş.
Ama Temelin sigara içmesinden çok rahatsız olmuş.
Adam dayanamayarak Temel’e sormuş;
– Kardeş kaç yıldır sigara kullanıyorsun?
– 30 yıldır kullanayrum hemşerum, demiş Temel.
– Kardeş 30 yıldır sigara için verdiğin parayla şu karşıdaki villa ile onun önündeki son model arabayı alabilirdin! demiş adam.
Bu defa sorma sırası Temel’e gelmiş;
– Sen sigara içeymisun hemşerum?
– Hayır hiç içmedim, diye cevap vermiş adam.
– Peki şu karşıdaki villa ile önündeki araba senin mi? diye sormuş bu defa Temel.
– Hayır, benim değil, demiş adam.
– O zaman ne konuşaysun hemşerum, demiş Temel. O ev de araba da penum.
Kabadayı Temel
Herkesin korkulu rüyası, Trabzon’un kabadayısı Temel elinde tespihi omuzunda ceketiyle Trabzon’da dolaşıyormuş.
Kimse Temel’e yan bakmaya cesaret edemezken meydanlıktan kasıla kasıla yürüdüğü esnada birden ensesine balyoz gibi bir tokat gelmiş.
Temel hışımla arkasını döndüğünde bir bakmış ki kendinin iki katı onu ikiye katlayacak bir adam. Tabi tokat sesini duyan herkes dönmüş seyretmeye başlamış Temel ne yapacak diye.
Temel, “söyle bakalım bana şakasına mı tokat attın, yoksa gerçekten mi?” Adam şöyle omuzlarını germiş, “gerçekten vurdum ne olacak?” Temel, “hee iyi o zaman el şakasından hiç haz etmem de.”
Sıfırdan Yüze
Eski okul arkadaşı 3 kafadar, eski günleri yâd etmek için yıllar sonra bir meyhanede buluşur. Malum, erkek muhabbeti başlar. İçlerinden biri, gerine gerine; “geçen gün bir cihaz aldım, 7 saniyede 0 dan, 100 e çıkıyor” der.
Diğerleri “ne aldın?” diye sorunca; “son model bir Mercedes aldım” diye cevap verir. Bunun üzerine diğeri “ben de öyle bir cihaz aldım ki; 5 saniyede 0 dan 100 e çıkıyor” der.
Diğerleri; “bu hıza ancak Porsche ulaşır” deyince, adam böbürlenerek; “tabii ki Porsche aldım” diye cevap verir. Bu sefer gözler, üçüncü adama döner.
Herkes, adamın gözünün içine bakarken, beklenen cevap gelir; “ben de yeni bir cihaz aldım.
Benimki, bastığın anda, 0 dan 100 e, sadece 1 saniyede çıkıyor” deyince, masadakiler; “hadi canım? Bu hıza Ferrari bile ulaşamaz. Öyle bir araç yok” diye gülüşürler. Adamın cevabı gecikmez; “yahu araba aldım demedim ki. Eve tartı aldım ben.”
