Bizim yanda bir kahvehane var, adına Uzman derler. Nihat Kinvan ve oğlu Ozan çalışır. Ozan bir Üniversite talebesi dışarıdan okur. Bizde ona Ozan Tozan deriz. Çay dediğin anda saniyesine önüne getirir. Geçen gün sohbet ediyoruz. Dedi ki ‘Ne ozanlığımız ne de tozanlığımız kaldı.’ Ne yapsınlar kahvelerde oyun olmayınca gelen giden de fazla olmuyor. Sadece gelen bir kaç müşteri ve dışarıya verilen çaylarla iş nasıl dönecek? Önceki gün yüzü gülüyordu. Ee kolay değil, akşam haberlerde yasakların 1 Temmuz’dan itibaren kalkacağı bizzat sayın Cumhurbaşkanı tarafından açıklandı. Pek sevinçliler. Askerlikteki terhis olma heyecanı gibi gün sayıyorlar. Ee kahve deyince oyunsuz olmaz. Ya okey oynayacaksın ya da pişpirik atacaksın. Böylece insanlarda buluşup hem vakit geçirecekler hem de arkadaş buluşmaları yaşanacak. Dile kolay 1 yıldan fazla kapalı kaldılar. Açık oldukları dönemde de zaten oyun yoktu. Bu işe sevinenler epey fazla. Bizim İbrahim abi var. Biz ona İbrahim Bak deriz. İyi bir hoşkincidir. Şu sıralarda Çanakkale’de kendi yazlığında keyif yapıyor. Ee duydu ya bir kere 1 Temmuz’dan itibaren hoşkin partilerinin başlayacağını hemen bizim Muzaffer Erenkaya’yı aramış ve ‘Temmuz’da oradayım’ demiş. Muzaffer de diyor ki; ‘Bizim İbrahim aga oyun olmasa demek ki Gölcük’e gelecek hali yoktu. Bu oyun ne kadar önemli bir nimetmiş ki taa Çanakkale’den buraya geliyor. Öyle ya tam da yazın ortası, havalar sıcak Çanakkale’de de deniz yavaş yavaş ısınmaya başladı. Sıcaklar böyle artarak devam ederse bizim İbrahim aga fikrinden geçip ‘Hadi ya ben denize gireceğim derse’ onu bilemem. Evet kahvehaneler oyuna merhaba derken özellikle emekli oyunseverler de yasaklarında tamamen kalkacak olmasından dolayı pek mutlu. Evde eşleriyle edibüdü gibi zaman zaman hırlaşan beyler artık oyunlarına da kavuşuyorlar. Tabi ki öyle her masa dolu dolu bir hareket olmayacak. Yine belirli kurallar çerçevesinde oyunlar olsa da açık alanları olan kahveler biraz daha şanslı, Mesela Kavaklı da kutula Sami, Kupon Ahmet, Zartala Vedat 1 Temmuz’u bekliyorlar. Şimdiden oyunlar için iddialaşmaya başladılar bile. Şuan da yaptıkları sadece kahvenin önündeki çınarın altında dinlenmek ve orada çaylarını yudumlamak. Kavaklı da İsmet ve Hikmet kardeşler de işletmeci olarak masalardaki şakır şukur fayans seslerini, yani okey oyunlarını hepsinden çok özlemişler. Birde şu müsilaj işi sona erse tattan yenmeyecekte bakalım o da nasıl olacak.
