Yasakların kademeli kaldırılması ile birlikte yaşadıklarımız dehşete düşüren manzaralardan ibaretti. Sanki zinciri boşalmış otobüs gibi sokaklar doldu taştı .Öğle vakitlerinde trafiğin kilitlenmesi akıl alır gibi değildi. Taksi duraklarında araç bulamadığınız gibi çoğu zaman telefonlara dahi bakan yoktu. Açılan telefonlarda zaten vatandaşa 15-20 dakikadan önce araç gelmez diyordu. Evet anladık; 17 gün kısıtlamayla yaşamak kolay değil. Bayramda kucaklaşamamak hiç kolay değil. Alışmadığımız bir hayatı yaşamak zorunda bırakıldık. Bir de 17 gün önceden bulundukları şehri terk edip ya dağa, bayıra, kıra ve köylerine veyahutta tatil yerlerine gidenler oraları da doldurdular taşırdılar. Bodrumlu yahu niye geliyorsunuz diye şikayet etmeye başladı. E birde bunun dönüşü var. Nasıl olacak bu iş? Sokaklarda insan kadar araçların olması neyle anlatılacak? Özlem kolay değil, eve sıkışıp kalmakta kolay değil de her şeyin başı odur dediğimiz sağlık ne olacak? Hepimiz görüyoruz ki dünkü manzara korkunçtu. 3 km’lik yoldan araçla dahi ki bunun 15 dakikası beklemekle 15 dakikası da yolda geçti . 30 dakikada gelebildik. Dur, kalk, dur, kalk. Yeşil yanmasını beklemek ayrı bir azap önde yüzlerce araç döndüğünde en fazla 15 -20 tanesi geçebiliyor. Tekrar kırmızı, tekrar yeşil, sabır taşını dahi çatlatacak şekilde bekle de dur.. Parkın ve sokaklarında ürkütücü bir hali vardı. Anıtpark tıklım tıklım. Oturanlar gezenler.. Allah’tan %99’unun üzerinde yani %100’e yakın bir maske kuralı uygulanıyordu ki bu durum biraz da olsa içimize su serpti. Otobüsler doğal olarak dolu. İnsanlar ne yapsınlar? Seferleri artırsan araç yetmez. Yani nereden bakarsanız bakın dünkü manzara hepimizi korkuttu. Dileriz bu kötü manzara karşısında ileride kötü sonuçlarla karşılaşmayız. Zor.. Dün zordu yarın öbür gün havaların daha da çok ısınacağını düşündüğümüzde belli ki çok daha zor olacak. Kısıtlamalar 1 Haziran’dan sonra görünen tabloya göre biraz daha kalkacak. Dört gözle işyerlerini açmayı bekleyen Çay Bahçeleri, Kafeterya lokanta sahipleri de müşterilerle buluştuğunda kalabalıklar biraz daha artacak. Tabii ki aylardır iş yapamayıp veya çok kısıtlı imkanlarla iş yapanlar dört gözle bugünleri bekliyor. İş olmadan ekmek olmaz.. O zaman kurallara harfiyen uyarak hayatımızı devam ettirme başarısı gösterirsek yazın sonunda her şey düzelir. Aksi takdirde yazın sonunda geçen sonbahar ki gibi sıkıntılı günler bizi bekliyor.
