17 Ağustos Gölcük Depreminin 25 yıl dönümünde DEPREM ŞEHİTLERİ DUALAR İLE ANILDI

17 Ağustos 1999 Gölcük  Depremi'nin 25. Yıl dönümünde deprem şehitleri Kavaklı Sahili’nde düzenlenen törenle anıldı. Türkiye’nin yaşadığı en acı afetlerden biri olan 17 Ağustos 1999 depreminin 25. yıldönümünde Gölcük halkı, deprem şehitleri için tek yürek olarak dualar etti.

 Arama kurtarma dernekleri ve kamu kuruluşlarının stantları yoğun ilgi gördü

Gölcük Kavaklı Sahilinde düzenlenen programda Kocaeli Büyükşehir Belediyesi’nin Acil durumlarda kullandığı Afet Tırları, Kocaeli İtfaiyesinin kurtarma ekipmanları, Güvenli Yaşam Odası vatandaşlar için sergilendi. Alanda ayrıca arama kurtarma dernekleri ve kamu kuruluşları da stantlarını  kurdu. Törende ayrıca 17 Ağustos sonrası çekilen fotoğraflar ve gazete manşetlerinden oluşan fotoğraflar sergilendi. 

Yoğun katılım sağlandı

Gölcük Kavaklı Sahilinde düzenlenen ve deprem şehitleri için dualar edilen anma törenine; İçişleri Bakan Yardımcısı Münir Karaloğlu, Gölcük Deniz Ana Üs Komutanı Albay Yücel Korkut, Kocaeli Valisi İlhami Aktaş, YRP Kocaeli Milletvekili Mehmet Aşıla, Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Doç. Dr. Tahir Büyükakın, Gölcük Belediye Başkanı Ali Yıldırım Sezer, AFAD Başkanı Okay Memiş, Japonya İstanbul Başkonsolosu Kenichi Kasahara, Almanya İstanbul Başkonsolosu Martin Graf, Pakistan Başkonsolosu, İl Emniyet Müdür Faruk Karaduman,  İl Jandarma Komutanı J.Kd. Alb. Murat Bozkurt, 47 arama kurtarma ekibi, kurum müdürleri, siyasi parti temsilcileri, STK temsilcileri ve çok sayıda vatandaşımız katıldı. 

 Kuran-ı Kerim Tilaveti ile dualar okundu

17 Ağustos Deprem Şehitlerini anma programı Gölcük Müftüsü Emin Yılmaz’ın Kuran’ı Kerim tilaveti ile başladı. Ardından İl Müftüsü Mehmet Sönmezoğlu tüm deprem Şehitleri için dualar okudu.  

Sezer, “Geriye bir tek şeyi geriye getiremiyoruz, o da hayatını kaybedenleri”

Kuran’ı Kerim Tilavetinin ardından söz alan Gölcük Belediye Başkanı Ali yıldırım Sezer, “O gün yaşadığımız aslında 45 saniyelik bir depremdi. Bu kadar kısa süre içerisinde hem insanların hem şehrin yaşamında çok ciddi değişiklikler meydana geliyor. Bunların telafi edilmesi, tekrar yerine konulabilmesi uzun bir zaman sürüyor. Ancak geriye bir tek şeyi geriye getiremiyoruz. O da hayatını kaybedenleri. Gölcük’te 17 Ağustos 1999 akşamında hayatlarını kaybeden yeğenlerim vardı. Ne yazık ki onları geri getirme imkanımız yok. Onlar yüreklerimizde yaşıyor. Ancak ülkemizde milyonlarca yaşayan vatandaşımız var. Afetlerle her zaman karşılaşmamız mümkün. Bizler deprem bölgesinde yaşamaktayız. Dolayısıyla yeni can kayıplarının önüne geçmek elimizde. Bununla ilgili yapılması gerek çalışmalar ilimizde ve ilçemizde yapılıyor. Bilimin ve ilmin gerektirdiği şekilde konutlarımızı, iş yerlerimizi yaptığımız takdirde o zaman bu kayıpların önüne geçeceğiz demektir” dedi.

“Biz o gün bir mahşer gününü yaşamıştık”

Sezer, konuşmasının devamında, “17 Ağustos 1999 sabaha karşı gözümün önünden gitmeyen iki tane sahne var. Biri Gölcük Devlet Hastanesi’nin bahçesi, diğeri ise Askeri Hastane’nin bahçesiydi. Deprem yaz akşamı olmuştu. Sabah olduğunda ise çarşaflar üzerine sarılmış bir vaziyette bir yandan huzurlarını ve yakınlarını kaybeden,  bir yandan da kanlar içerisinde olan vatandaşlarımız büyük bir üzüntü içerisindeydi. Biz o gün bir mahşer gününü yaşamıştık. Bugün yakın zaman içerisinde açılacak olan Yeni Gölcük Necati Çelik Devlet Hastanesi ile deprem izolatörü ve depreme dayanıklı olan hastanede kısa süreli elektrikler kesilecek fakat hastane hizmetine devam edebilecek. Yani elektrik kesintileri hastanenin hizmetlerini engellemeyecek. Gölcük Merkez’de Kentsel Dönüşüm Projemiz yapılıyor. 36 dönüm alanda iki katı yer altı otoparkı olacak. 406 işyeri ve 360 konuttan meydana gelecek bir proje olacak. Kentsel Dönüşüm Projesi’nde ben özellikle hemşehrilerimize teşekkür etmek istiyorum. Hak sahipleri ile anlaşmamız yüzde 99 oranında bir anlaşma ile neticelendi. Şu anda çalışmalarımız TOKİ tarafından sürüyor ve sorunsuz devam ediyor” dedi. 

“Şu unutulmamalı ki 45 saniye bir şehrin hayatını değiştirir”

Başkan Sezer son olarak, “Fakat asıl teşekkürü kıymetli Büyükşehir Belediye Başkanımız Sayın Doç. Dr. Tahir Büyükakan'a  projenin hayata geçmesi için vermiş olduğu destekten dolayı şükranlarımı sunuyorum. Depreme hazırlıksız ve dayanıksız olan bina sayısı azalacaktır. Bunu geçtiğimiz yıl Kahramanmaraş Merkezli depremlerde gördük. Gölcük Belediyesi olarak Hatay bölgesinde kıymetli başkanımızın önderliğinde ve başkanlığında önemli çalışmalar yaptık. Buradaki çalışmalarda şunu gördük; eğer bir bina depreme dayanıksızsa ve yıkılması gerekiyorsa yıkılmalı. Şu unutulmamalı ki 45 saniye bir şehrin hayatını değiştirir ve değiştiriyor demiştik. Şu an bulunduğumu yer dahi denizin içerisinde kalmıştı. Gölcük’ün pek çok yeri yeniden imar ve inşa edildi. Ben önceki dönem Büyükşehir Belediye Başkanımız Sayın İbrahim Karaosmanoğlu’dan, İsmail Barış’a ve Mehmet Ellibeş’ten, Büyükşehir Belediye Başkanımız Sayın Doç.Dr. Tahir Büyükakın’a teşekkür ediyorum. İnşallah bir daha hiçbir afeti Yüce Allah ülkemize yaşatmasın. 17 Ağustos 1999 Gölcük Depreminde hayatlarını kaybeden vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet diliyorum. Mekanları cennet olsun. Yakınlarına da sabırlar diliyorum” diyerek konuşmasını tamamladı.

Kenichi Kasahara, “İki ülke olarak bundan sonra da dostluk ilişkilerimizin daha da artmasını gönülden diliyorum”

Ardından söz Japonya İstanbul Başkonsolosu Kenichi Kasahara konuşmasında, Malumunuz Japonya'da Türkiye'de sıklıkla depremin yaşandığı iki ülkedir. 1995 yılında büyük bir deprem yaşandı. Japonya'da yaralarını sarmak üzereyken ve ayağa kalkmak üzereyken Japonya'da benzer bir şiddetle büyük bir deprem yaşandı ve bizi derin üzüntülere boğdu. Marmara depremi yaşandıktan sonra 37 arama kurtarma ekibinin sahaya göndererek arama kurtarma çalışmaları katılmalarını sağladık. Daha sonra tıbbi ekip tıbbi yardım ekibi de bölgeye gönderilerek yaralılara yardım ve tedavilerini sürdürdüler. Depremden sonra çalışmalara katıldılar bu depremden sonra yine her iki ülkede depremlerden sonra karşılıklı işbirliği devam etti ve 2011 yılında Japonya'daki büyük depremin yaşandığı sırada Türkiye'den yardım ekibi bölgeye intikal ettiler. Yurt dışından gelen ekipler arasında bölgeye en hızlı ulaşan ekipti. Bu  9.9 şiddetinin üstünde olan oldukça büyük bir depremdi. Bizler bu büyük felakette bizlerin yanında olan Türk kurtarma ekibinin çalışmalarını asla unutmayacağız. Bildiğiniz gibi geçtiğimiz sene Şubat ayında Kahramanmaraş merkezli 7.7 ve 7.6 şiddetinde 2 adet deprem ardı ardına meydana geldi. Bizler bu Japonya depremindeki Türk kurtarma ekibinin desteklerini yardımlarını asla unutmadık ve Türkiye'de yaşanan bu depremde hemen sonra acil yardım ekibi, Tıp ekibi acilen bölgeye gönderdik ve aynı zamanda 4 yardım  ve 4 arama kurtarma köpeğini de bölgeye intikal ettirdik. Çalışmalarını sürdüren akademisyenler araştırmacıların bu konuda çalışmaları hala devam etmektedir. Kara günde karşılıklı bu şekilde dost olarak birbirine yardım eden iki ülke olarak bundan sonra da dostluk ilişkilerimizin daha da artmasını gönülden diliyorum. Çok teşekkür ederim İyi akşamlar” dedi.

Büyükakın, “Kentimizin farklı ilçelerinde 7 tane farklı noktada kentsel dönüşüm çalışması devam ediyor “

Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Doç. Dr. Tahir Büyükakın, “Kocaeli 25 yıl önce büyük bir acıya uyandı. Her yıl acıları hatırlayarak zaman geçirmemeli, asıl yapılması gereken her yıl bir önceki yıla göre daha fazla adımlar atıp afete hazır bir şehir kurmalıyız. Şehrimizi depreme hazırlamalıyız. Çok rahatlıkla ifade ed 2000'li yılların başından itibaren bugüne kadar aldığımızda kentimizde yaklaşık 30.000 tane yeni konut gerek TOKİ, gerek Emlak Konut, gerekse Kent Konut, belediyemizin şirketi eliyle yenilendi ve yeni konutlar yapıldı. Şu anda bir tanesi Gölcük Merkez Mahallesi'nde olmak üzere kentimizin farklı ilçelerinde 7 tane farklı noktada kentsel dönüşüm çalışması devam ediyor. 99 Depreminden önce yapılan binaların taramasını yaptık. 2007 yılında çıkan bina yönetmeliği ile çalışmalarımıza hız vererek çalışmalarımızı tamamladık. İnşaat Mühendisleri odasıyla birlikte 99 depreminden önce yapılan 160 bin, 2007 öncesi yapılan 250 Bin binanın taramasını yaptık. Ön taramaya göre veriler şunu gösteriyor; 130.000 bağımsız birimin ve 30.000 kadar da ticari birimin önümüzdeki süreçte dönüştürülmesi gerekiyor. Biz istediğimiz çalışmayı yapalım en güzel planları hazırlayalım, en güzel projeler elimizde olsun ama sizler  bizimle yol yürümeniz gerekiyor.  Bizim yeni ağıtlar yakmaya, kader demeye hakkımız yok . Aziz milletimiz, devletimiz el birliğiyle inanılmaz bir yükün altından kalktı Ama yine mi aynısını yaşayacağız. Her seferinde aynı şeyi mi yaşayacağız? Biliyoruz ki deprem öldürmüyor binalar öldürüyor. Bu binaların altında insanlar kaldıktan sonra enkazı ne kadar güzel kaldırdığımızdan mı övüneceğiz? Ne zaman akıllanacağız? bu konuda sizlerin yardımınıza ihtiyacımız var.

“Kocaelimizi  gelmekte olan Marmara depremine hazırlanacağız”

Sözlerine devam eden Başkan Büyükakın, “Sivil toplum örgütlerimiz eskisi ile kıyasla çok daha güçlü organizeler. Ekip, ekipman, insan kaynağı, yetişmiş insan kaynağı olarak çok daha güçlüler. Devletimiz afetlere müdahale etme konusunda çok daha kabiliyetli, eskiden çok daha dar alanlardaki afetlere müdahale kabiliyetimizden çok daha ileri seviyede müdahale kabiliyetimiz var.  Çok daha iyi organize oluyoruz ama afetler sadece sonrasını yönetmek için organize olma durumlar değil biz afet anını ve sonrasını yönetme konusunda Dünyada eşi benzeri görülmemiş bir kapasiteye sahip olmalıyız. Bu nedenle de dönüşümü elimizden geldiğince hızlı bir şekilde sizlerle beraber hareket ederek gerçekleştireceğiz ve Kocaelimizi gelmekte olan Marmara depremine hazırlanacağız. Bir daha bu kent ve ülkemizdeki diğer kentler afetlerde kaybettiklerine ağlamayacak diye ümit ediyorum. 25 sene önce kaybettiğimiz aziz hemşerilerimizi ve yakın zaman önce kaybettiğimiz Maraş depremindeki vatandaşlarımızı rahmetle anıyorum. Allah'tan rahmet diliyorum kendilerine. Rabbim memleketimize bir daha o acıları yaşatmasın diyorum” dedi. 

“Ülkemizde her 10 yılda bir 7 büyüklüğünde deprem oluyor”

AFAD Başkanı Okay Memiş konuşmasında, “ Gölcük Bundan tam 25 yıl önce gece yarısı saat 03.02'de 7.4 büyüklüğünde gerçekten çok yıkıcı ve çok büyük bir depremle sarsıldı. Merkez üssü Kocaeli Gölcük'tü ama etkisi itibarıyla en az 10 vilayetimizi ve yaklaşık 16 milyon insanımızı etkiledi. Aslında bütün Türkiye'yi etkiledi. Çünkü bu bölge neredeyse 81 vilayetten göç alan bir bölge. Bizim resmi kayıtlarımıza  göre 17.480 vatandaşımız  hayatını kaybetti. Hayatını kaybeden kardeşlerimize Allah'tan rahmet diliyorum. Yaklaşık 45.000 vatandaşımız da yaralandı. 1999 depremin ardından çıkardığımız en büyük ders afetlere müdahale. Bu depremin ardından tüm kurtarma dinamiklerinin tek çatı altında toplanması gerektiği ortaya çıktı. 2009 yılında Sayın Cumhurbaşkanımızın talimatlarıyla AFAD birimi oluşturuldu önce başbakanlığa bağlıydı şu anda İçişleri Bakanlığına bağlı bir birim olarak afetleri yönetmeye gayret ediyoruz. Ülkemizde sadece bu bölgede değil her 10 yılda bir 7 büyüklüğünün üzerinde bir depremle sarsılıyor. her 10 yılda bir her  6 büyüklüğünde, her 5 yılda bir 6,5 büyüklüğünde bir depremle sarsılıyor. Bu depremlerin hepsi çok yıkıcı depremler. Bizim farkındalıkla ilgili birimimiz var. Diğer eğitimle ilgili birimlerimiz var. Aslında bu sarsıntılar bile tek başına farkındalığın çok üstünde olması gerektiğini bize zaten hatırlatıyor. Coğrafyamız bize depremin ne kadar önemli olduğunu, ne kadar gerçek olduğunu ve ne kadar etkili olduğunu da hatırlatıyor. Bu noktada hareketle çalışmalarımızı yürütmemiz gerekiyor. Afetler için 3 aşama var. Afet öncesi, afet müdahale ve afet sonrası. Afet öncesindeki en önemli çalışma kentsel dönüşüm” dedi.. 

“6 Şubat depreminde 1 milyon 950.000 arama Kurtarma ekibine ihtiyacımız vardı”

Memiş sözlerinin devamında, “6 Şubat’ta Asrın felaketini yaşadık. Bölgeye yurtiçi ve yurtdışından  çok sayıda arama kurtarma ekibi gönderildi. Arama kurtarma da müdahale ederken bir ekip 25 kişiden oluşur. 6 Şubat depreminde 39.000 bina yıkıldı ve bu 39.000 binadan 26.000'inde insan yaşıyordu. Yani 26.000 binaya müdahale etmemiz gerekiyordu. Bu binalara müdahale edebilmek için 1 milyon 950.000 arama Kurtarma ekibine ihtiyacımız vardı. Peki Dünyada ne kadar arama ekibi var biliyor musunuz?  Dünyada yapılan çalışmaya göre 750.000 araba kurtarmacı var. Biz kendi ülkemizin kapasitesi Yurt dışından gelen arama kurtarma ekipleri ile beraber 35.000 kişiyle müdahale ettik. Hepsine çok teşekkür ediyoruz.  Tabii ki buradan ders çıkardık ve şu anda Türk Silahlı kuvvetlerimizi, Kahraman ordumuzu, kahraman jandarmalarımızı ve kahraman polisimizi, Kahraman itfaiyecilerimizi kahraman, madencilerimiz ve sivil toplum kuruluşlarımızı eğitmeye başladık. Nüfusumuza orantılandığında dünyada en fazla arama kurtarma ekibine sahip ülke olacağız çok yakında. Tabi bu süreçte asıl yapmamız gerek sağlam yapılar yapmak.  Evet biz depreme ekipler olarak hazırız ama asıl marifet bu depremlerde büyüklüğü ne kadar olursa olsun yıkılmayan binalar yapabilmek. Onu da hep beraber devletimizle milletimizle Merkezi idare ile yerel yönetimlerle sivil toplum kuruluşlarımızla 85 milyonla beraber gerçekleştireceğiz. Japonya  ve diğer ülke dostlarımızla birlikte bilimin ışığında tekniğin ışığında mühendisliğin bize söylediği bilgiler ışığında en iyisini yapmamız lazım. Bu yönde 7/24 çalışıyoruz. Bu çalışmalara ağırlık vermeliyiz” dedi.

Aktaş, “Kentsel dönüşüme önem veriyoruz”

Kocaeli Valisi İlhami Aktaş konuşmasında, “Bu tür anma etkinlikleri bizim tekrar düşünmemizi, geçmişin muhasebesini yapıp önümüzde ne tür tedbirler almamız gerektiğinin fırsatını veren yıldönümleri. Yapılacak olan çalışmalarda, STK’larımızla birlikte, başta büyükşehir belediyemiz ve tüm yerel yönetimler, AFAD ile birlikte; gerek risk azaltma gerekse afete müdahale programları ile olası bir depremi en az kayıpla nasıl atlatırız çalışmalarını yarından itibaren hızlandırarak yapmamız gerekiyor. Bu vesile ile 17 Ağustos 1999’da kaybettiğimiz tüm vatandaşlarımız rahmetle anıyorum. O gün tüm Türkiye’nin yüreğine ateş düşmüştü. Daha sonra yaşadığımız büyük küçük tüm deprem ve diğer afetlerde kaybettiğimiz vatandaşlarımıza rahmetle anıyorum. Bu afetlerde kaybettiğimiz canların yanında  binlerce insanımızda yaralanıyor, sakat kalıyor, uzuvlarını kaybediyor. Onlara da daha sonraki yaşamlarında sağlıklı kolaylıklar diliyorum. Yakınlarını kaybeden tüm hemşerilerimize başsağlığı diliyorum. 

Karaloğlu “17 Ağustos’tan çok ders çıkardık”

İçişleri Bakan Yardımcısı Münir Karaloğlu ise “Bugün 17 Ağustos depreminin 25 yıl dönümü depremde kaybettiklerimizi anmak ve deprem gerçeğini anlamak üzere Kavaklı sahilindeyiz her şeyden önce 17 Ağustos depreminde hayatını kaybeden bütün vatandaşlarımızı Allah'tan rahmet diliyoruz. Depremden 5 yıl sonra Kocaeli’ne geldim. Bu şehre geldiğimde 17 Ağustos depreminin izleri bu şehirde duruyordu. Yıkılmayan binalar, konteynırlarda yaşayan vatandaşlar vardı. Yıkımın ne kadar büyük olduğunu ve uzun sürdüğünü anlamanız için bunları anlatıyoruz. 1999 Marmara Depremi bize halk olarak afetlere hazırlıklı olmadığımızı bize gösterdi. 7 Ağustos afetlere karşı dirençli bir toplum olmadığımızı bize haykırdı . 17 Ağustos Diğer taraftan devlet olarak kamu olarak afet yönetiminde koordinasyon eksiğimizi çok açık bir şekilde bize ifade etti. STK’ların çok önemli olduğunu ve 17 Ağustos’ta bu STK’ların yetersiz olduğunu gördük. Şimdi geriye dönüp baktığımızda ve geldiğimiz noktada hem toplum olarak 17 Ağustos'tan çıkardığımız derslerle beraber afete karşı daha bilinçliyiz  ve devlet olarak iyileştirmede koordine eden bir kurum haline geldik. Şuan gelinen noktada afete hazırız, afet yönetmeliğimiz oluşturulmuş ve koordinasyon için AFAD kurulmuştur. Bunlar 17 Ağustos’tan alınan derslerdir. Artık bina yapımında yaptığımız binaları, konutları, iş yerlerini depreme daha dayanıklı hale getirebilmek için yeni kriterler koyacağız. Bunu 6 Şubat depreminden çıkarmış olduğumuz bir ders olarak yeni yönetmeliğimize ilave edeceğimiz yeni uygulamalar olacak. 17 Ağustos’tan çıkardığımız derslerle beraber afete karşı daha bilinçliyiz. 17 Ağustos depreminden sonra deprem yönetmenlikleri yayınlandı, yenilenerek geldi. Şu anda biz yeterli görmüyoruz. Hocalarımızla deprem yönetmeliğinde yeni ilaveler yapmak üzere çalışmaları tamamladık. Yakın bir zamanda sayın cumhurbaşkanımıza arz ederek kamuoyuyla paylaşılacak ve yeni kriterler getireceğiz. Artık bina yapımında yaptığımız binaları konutları iş yerlerini depreme daha dayanıklı hale getirebilmek için yeni kriterler koyacağız . Riskli yapılarımızı hızlı bir şekilde dönüştürelim ve bir afete karşı olan riskimizi hep birlikte azaltalım. ı hızlı bir şekilde dönüştürelim ve bir afete karşı olan riskimizi hep birlikte azaltalım. Ben tekrar 17 Ağustos'ta yakınlarını kaybedenlere başsağlığı diliyorum. Ahirete göç  eden depremzede kardeşlerimizi Allah'tan rahmet diliyorum. Deprem engeli ile yaşamına devam etmekte olan kardeşlerimize kolaylıklar diliyorum dedi.

Yemin töreni gerçekleştirildi

Konuşmaların ardından Gölcük Arama Kurtarma Derneği (GESOTİM)’e bağlı Türkiye’de 2. Kocaeli’nin ilk Akredite olmuş Kadın kurtarma ekibi üyeleri  yemin ederek sertifikalarını protokol mensuplarının elinden aldı. Programın ardından Protokol üyeleri Kamu ve Sivil Toplum Kuruluşlarının stantlarını gezdi.

03.02’de deprem şehitleri bir kez daha anıldı

Anma töreni depremin gerçekleştiği saat olan 03.02’de deprem Şehitleri Anıtı’na çelenk sunumu ve dualarla sona erdi.

Haber: Serap DURUKAN