26. Zühtü Müridoğlu Ahşap Heykel Sempozyumuna katılan sanatçılar, “BU SEMPOZYUMDA YER ALMAKTAN ÇOK MUTLUYUZ”

Türkiye’nin en uzun soluklu ahşap heykel sempozyumu olan ve bu sene 26.sı Düzenlenen Zühtü Müridoğlu Ahşap Heykel Sempozyumu’nda yer alan sanatçılar Değirmendere Çınarlık Meydanı’nda çalışmalarına başladı. Gölcük Haber Gazetesi olarak sempozyuma katılan sanatçılarla çok özel bir röportaj gerçekleştirdik. Sanatçılar  Zühtü Müridoğlu Ahşap Heykel Sempozyumu’na katılmaktan çok büyük mutluluk duyduklarını ifade ettiler.

Karakuş, “Değirmendere şu anda benim için bir açık hava müzesi gibi ve burada olduğum için çok mutluyum”

Sanatçı Şahin Karakuş, “ 26. Zühtü Müridoğlu Ahşap Heykel Sempozyumuna İstanbul Beylikdüzü’nden katılıyorum. Kocaeli Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Mezunuyum. Yaklaşık bir 6 sene önce burada asistan olarak görev almıştım. Bu sempozyumun bende ayrı bir yeri vardır.  O zaman asistan olarak katılmıştım, şu anda sanatçı olarak katılıyorum. Bu benim için çok önemli. Bir de Değirmendere’de şu anda yaklaşık yüzün üzerinde ayrı ayrı sanatçıların yaptığı ahşap heykeller var. Değirmendere şu anda benim için bir açık hava müzesi gibi ve burada olduğum için çok mutluyum. Bütün emeği geçen herkese çok teşekkür ediyorum. Ben çalışmamda bir tekne ve üzerinde bir insan figürü yapıyorum. Değirmendere bir deniz kıyısı olduğu için çalışmamda yeni bir tekne ile yeni bir yola başlangıcını ve rüzgarla denizle etkileşimini işlemeyeceğim” dedi.

Tufan, “Burası çoğu heykeltıraşın hayalidir”

Sanatçı Sanem Tufan, “Ben 2011 mezunuyum.  İstanbul Marmara Üniversitesi’nde Doktora yapıyorum.  Bu sempozyum Türkiye için çok önemli. Ahşap Heykel Sempozyumu Türkiye’de çok sık yapılmıyor. Zühtü Müridoğlu Ahşap Heykel Sempozyumu Türkiye’nin en uzun soluklu sempozyumlarından bir tanesi. Burası çoğu heykeltıraşın hayalidir, burada olmak, bu sempozyuma katılmış olmak. Ben bu sempozyuma katıldığım için çok mutluyum. Hem olanaklar hem de çalıştığımız alan gerçekten çok güzel. Heykel yapmayı çok seviyorum. Yaptığım çalışmada iki tane köpek figürü olacak. İnsanların hayvanlar ile daha empati kurmasını amaçladığım bir eser olarak tasarladım. Gözlemlediğim kadarıyla burada da bir sürü köpek olması aslında çokta hoşuma gitti. Eserim tam yerini bulacak galiba. Bu sempozyuma katılmaktan ve burada bulunmaktan çok büyük keyif aldım. Çalışma ortamımız özellikle çok güzel” dedi. 

Bora, “Burada bulunmak ve bu sempozyuma sanatçı olarak katılmak benim için ayrı bir onur”

Sanatçı Şenol Bora, “ Ben bu sempozyuma Edirne’den katılıyorum. Bu mesleğim gereği birçok il ve ilçelerde dolaştım. Zühtü Müridoğlu Ahşap Heykel Sempozyumu’nun bende ayrı bir yeri vardır. Bu sene 26. sı düzenleniyor ve Türkiye’nin en uzun soluklu ahşap heykel sempozyumu. Dilerim bundan sonra da aynı heyecanla bu sempozyum devam eder. Burada bulunmak ve bu sempozyuma sanatçı olarak katılmak benim için ayrı bir onur. Burada çalışmaktan gerçekten çok büyük bir keyif aldım. Çalışma ortamımız gerçekten çok doğal ve çok güzel. Özellikle deniz kenarında olmamız bize çok büyük keyif veriyor. Ben çalışmamda bir boğa figürü yapacağım. Anıt heykel şeklinde bir çalışma olacak. Genellikle dışarıya proje gönderdiğim zaman anıt heykel yapıyorum. Genellikle boğa figürleri çalışıyorum. Burada da bir tane boğa figürü yapacağım. Ortaya çıkacak olan sonucu hep birlikte göreceğiz” dedi.   

Chegeni, “Zühtü Müridoğlu Ahşap Heykel Sempozyumu gerçekten çok güzel bir sempozyum oluyor”

Sanatçı Bahman Chegeni, “ Ben bu sempozyuma İran’dan katılıyorum.  Türkiye’ye  ilk defa böyle bir sempozyuma katılmak üzere geldim.  Çalışmamda bir adamın köpekbalığına dönüşümünü anlatmaya çalışacağım. Yani bir safhadan diğer safhaya geçişi anlatmaya çalışacağım. Bugüne kadar yaptığım eserlerimin bir çoğunu değiş ve inanış üzerine yaptım. Köpekbalıklarının bize saldırdıklarına inanıyoruz ama bu bizim deyişimiz. Kendi dünyalarında ne olduğunu bilmiyoruz. Burada bir insanın köpekbalığını anlaması için köpekbalığına dönüşme hikayesini anlatacağım. Zühtü Müridoğlu Ahşap Heykel Sempozyumu gerçekten çok güzel bir sempozyum oluyor. En iyi tarafı çalışma alanımız dok doğal. Demiz kenarında çınar ağaçlarının altında çalışmak çok keyifli. Emeği geçen herkese çok teşekkür ederim.

Jordan, “Organizasyon gerçekten çok iyi, çok güzel karşılandım”

Sanatçı Pedro Jordan, “ Ben yaklaşık 24-25 yıldır heykeltıraşlık yapıyorum ve Zühtü Müridoğlu Ahşap Heykel Sempozyumu’na İspanya’nın Kuzey tarafından katılıyorum. Böyle bir sempozyuma katıldığım için çok memnunum. Ben bugüne kadar 25-26 sempozyuma katıldım. Yeni insanlarla tanışmayı ve yeni yerlerde çalışmayı çok seviyorum. Sempozyumun başlama zamanlaması çok güzel. Daha önce katıldığım birçok sempozyumda zaman aralığı çok dar olduğu için biraz sıkıntı yaşıyorduk. Fakat burada bizlere verdikleri zamanlama çok güzel ayarlanmış. Mesela iki gün hava yağışlı olduğu için fazla çalışamadık ama bu bizi çok fazla etkilemedi. Çünkü sempozyum zamanı çok uzun ve biz eserlerimizi rahatlıkla hazırlayabileceğiz. Bir de bu sempozyumda beni en çok etkileyen beni havaalanında karşılamaları oldu. Organizasyon gerçekten çok iyi, çok güzel karşılandım. Çalışma ortamımız çok güzel. Deniz kenarında ve çınar ağaçlarının altında çok güzel bir ortamda çalışıyoruz. Buranın insanı bize çok iyi davranıyor. Yaptığımız eserleri gelip yakından inceliyorlar. Böyle bir yerde eserimin olacağından dolayı çok mutluyum” dedi.