9724,5%-0,42
35,19% 0,30
36,73% 0,92
2968,28% 1,32
4806,92% 0,71
Gölcük Belediyesi tarafından düzenlenen Mavera Dergisi Sempozyumu’nun kapanışında, 7 Güzel Adam olarak bilinen dergi yazarlarının çocukları, babalarının kendilerine olan bağlılıkları duygu dolu sözlerle anlattılar.
Gölcük Belediyesi tarafından düzenlenen edebiyat sempozyumları serisinin altıncısı olan Mavera Dergisi Sempozyumu’nun kapanışında, 7 Güzel Adam olarak bilinen dergi yazarlarının çocukları, babalarının kendilerine olan bağlılıklarını duygu dolu sözlerle anlattılar.
Gölcük Belediyesi tarafından düzenlenen edebiyat sempozyumları serisinin altıncısı olan; 25 kıymetli akademisyen, yazar ve şairin bildiri sunduğu, "Mavera Dergisi Sempozyumu" bugün sunulan bildirilerle tamamlandı. Sempozyumun 7.oturumu, Mavera Dergisi'ni yayınlayan 7 Güzel Adam’dan; Erdem Beyazıt'ın oğlu Ökkeş Beyazıt, Cahit Zarifoğlu'nun kızı Betül Zarifoğlu, Rasim Özdenören'in kızı Merve Özdenören ve Mehmet Akif İnan'ın kızı Banu İnan'ın katılımıyla düzenlendi. Kapanış oturumuna söz alan yazarların çocukları, babalarından duygu dolu sözlerle bahsettiler.
ŞİİRLERİNDEKİ BÜYÜ GİBİ ŞİİR GİBİ BİR BABAYDI
Dr. Hüseyin Yorulmaz’ın başkanlığını yaptığı oturumda babası Cahit Zarifoğlu’na olan hayranlığını anlatan Betül Zarifoğlu, “Babam, erken yaşta vefat ettiği için 10 yaşına kadar babamı tanıma fırsatım oldu. Yazan bir babaya sahip olduğunuzda yıllar sonra da onunla bir bağ kuruyorsunuz. Onunla sohbet ederek, sorularınızın cevaplarını yazılarında bulabiliyorsunuz. Bu anlamda şanslı görüyorum kendimi. Cahit Zarfioğlu şiirlerinde çok hüzünlü bilinir. Benim hatırladığım, kocaman bir gülümsemesi olan çok komik bir baba. Bizim ona garip bir düşkünlüğümüz vardı. Bunu nasıl sağladı bilmiyorum ama şiirindeki büyü gibi belki de evde de şiir gibi bir babaydı” dedi.
PROGRAMIN ADINI DUYUNCA HEYECANLANDIM
Erdem Bayazıt’ın oğlu Ökkeş Bayazıt ise programın adını duyunca heyecanla yola çıktığını söyleyerek, “Böyle bir programın düzenlenmesi beni çok heyecanlandırdı. O yüzden siz değerli akademisyenlere ve programı düzenleyen Gölcük Belediye Başkanı Ali Yıldırım Sezer’e çok teşekkür ediyorum. Babamla anılarımıza gelecek olursak babamın emeklilik döneminde her sene Kahramanmaraş’a giderdik. Yazılarında memleket vurgusuna çok önem verirdi. ‘Bir insan memleketi ve arkadaşları ile bağı kopmuşsa ondan hayır gelmez’ derdi” diye konuştu.
CAHİT AMCAM VEFAT ETTİĞİNDE BABAM AYLARCA GÜLMEDİ
Babası Akif İnan’ın ailesine çok düşkün olduğunu anlatarak sözlerine başlayan kızı Banu İnan, “Babam, ailesine düşkün, cömert ve fedakar bir insandı. O heybeti, karizmatik kişiliğinin yanında sevgiyi verebilen bir insandı. Ben hep şiirle büyüdüm. Şiir yazar, okullarda dereceler alırdım. Babam bizi şiir şölenlerine götürürdü. Ama babalarımız şiirde seviyeyi çok yukarda tuttuğu için daha güzelini yazmaya çalışırken hep geri çekiliyoruz. Bizim şiir hayat biçimimiz oldu. Ama Cahit amcam vefat ettiğinde babam aylarca gülmedi, konuşmadı ve yaşayacak kadar yedi. Birbirlerine kardeş gibi düşkünlerdi” şeklinde konuştu.
İSLAM BAKIŞINI GELECEK NESİLLERE AKTARMAK TEK EN BÜYÜK AMACIYDI
Rasim Özdenören’in çok yumuşak huylu bir insan olduğunu ifade eden kızı Merve Özdenören İlter sözlerini şöyle sürdürdü: “Babamın asıl amacı Müslüman olarak yaşayıp Müslümanca düşünmeyi başarabilmek ve bunu kendisinden sonraki nesillere de aktarabilmekti. Bunu hem Mavera Dergisi aracılığı ile hem edebiyatı hem de bürokrasi alanında bürokratların yetişmesine vesile olarak yaptığına inanıyorum.”
HOŞ BİR SEDA BIRAKMAK GAYRETİYLE YAŞIYORUZ
Mavera Dergisinin müzakere oturumunda söz alan Gölcük Belediye Başkanı Ali Yıldırım Sezer, tüm katılımcı akademisyenlere ve salonda yer alan izleyicilere teşekkür etti. Başkan Sezer konuşmasında şu ifadeleri kullandı: “Biz aslında güzel işler yaparak anı aslında bu şekilde geriye hoş bir seda bırakmak gayretiyle yaşıyoruz. Biz yaşadığımız kültürü sözlerle aktarıyoruz. Dolayısıyla edebiyat asla görmezden gelinemeyecek, yadsınamayacak, en önemli aktarım aracı. Mavera dergisi zamanında en fazla satıldığı dönemde maksimum satıldığı sayı 10.000’dir ama Türk kültürüne, edebiyatına katkısı o rakamlarla ölçülmeyecek düzeydedir. Bizim yaptığımız sempozyumların da edebiyat dünyamıza sağlayacağı katkılar dolayısıyla çok büyüktür.”
TÜRK EDEBİYATINA SUNULAN KATKI İÇİN TEŞEKKÜR ETTİLER
Sempozyumun ardından Başkan Sezer, tüm akademisyenlere sempozyumun anısına hazırlanan hediyeler ile teşekkür etti. Akademisyen ve yazarlar ise 6 sempozyum ile Türk edebiyatına sağladığı katkılar için Başkan Sezer’e teşekkür ettiler.