10104,85%-0,08
35,67% 0,13
37,46% 0,70
3180,65% 0,82
5102,07% 1,42
Cumhuriyet Halk Partisi İlçe Başkanı Mehmet Uzuner haftalık olağan basın açıklamasında ülke ve ilçe gündemini değerlendirdi. Başkan Uzuner, “Vatandaşın yanında, yapılan usulsüzlüğün karşısındayız” dedi.
“Türkiye için, ülkemiz için maalesef çok acı bir durum”
CHP İlçe Başkanı Mehmet Uzuner ilk olarak açıklamasında Bolu Kartalkaya’da yaşanan yangın felaketine değindi. Başkan Uzuner açıklamasında, “Ülke olarak geçtiğimiz günlerde çok acı bir olayla yüzleşmek durumunda kaldık maalesef. Bolu Kartalkaya'daki otelde 78 vatandaşımızı çıkan yangında kaybettik. Öncelikle kendilerine Allah'tan rahmet diliyorum, yakınlarına başsağlığı diliyorum, ülkemizin de başı sağ olsun bu noktada. Gerçekten çok acı bir olay ve Aslında ihmaller zincirinin getirdiği bir sonuç. Kamuoyuyla da bazı görüntüler düştü, hepimizin bir ailesi var ve onların yaşadığı o sürecin, o çıkmazın, o esnada yaşadıkları çaresizliğin ne olduğunu az çok hayal edebiliyoruz ancak buradan. Çok acı bir olay sorumlular kesinlikle cezalarını çekmeliler. Tabii bu tür olaylardan sonra en acı tarafı şu ki; hemen siyasi bir kavga moduna işin dönüştürülüyor olması. Orada kaybettiğimiz insanların, orada kaybettiğimiz canların ve onların ailelerinin de aynı zamanda acılarını doğru düzgün yaşayamıyor olmak. Türkiye için, ülkemiz için maalesef çok acı bir durum” dedi.
“Soruşturmanın serayeti açısından hemen istifa etmelidir”
Sözlerine devam eden Başkan Uzuner, “Aynı zamanda bizim o insanların bu otelde bu şekilde mahsur kalmasının yangında sonuçlarının ne olduğunu gördüğümüz anda sebepleri üzerine gitmemiz gerekiyor. Şöyle ki; Turizm Bakanı olmasını da geçtim bu otele müşteri ayarlayan acentanın, pazarlama şirketinin sahibi aynı zamanda Turizm Bakanı. Yani bugün size birisi internet sitesi üzerinden veya farklı bir yolla bir yeni pazarlamasını yapsa oranın tanıtımını yapıyor, şöyle bir oteldir veya şöyle bir yerdir gibi. Siz de ona göre tercihinizi yapıyorsunuz. Burada bir kere yeterli güvenliği olmayan yangın sistemi ile alakalı yeterli altyapısı olmayan bir yere o acenta o gün için müşterisi olan kişilere “gelin bu otelde kalabilirsiniz, konaklayabilirsiniz” diye yönlendirmiş ve pazarlamasını yapmıştır. Şu günün şartlarında sırf bu sebepten dolayı adalet bakanı soruşturmanın serayeti açısından hemen istifa etmelidir” dedi.
“Biz gerçekten artık Türkiye'nin bu tür ihmalkarlıklar zinciri olan olaylarla anılmasını istemiyoruz”
Başkan Uzuner, “Ama ülkemizde maalesef ki bunca olay yaşanıyor; geçmişte Çorlu'da tren kazası, bugün bakıyorsunuz bu olay, orman yangınları ve bunca şeyin olduğu yerde asıl sorumlu olan kişiler çok pişkin bir şekilde basının karşısına çıkıp vatandaşa kendi üzerindeki sorumluluğu başka yerlere yönlendirip farklı çıkarımlar yaparak “suçlu biz değiliz, odur” gibi bir söylemle vatandaşın karşısına geliyor. Burada suçlu o kişidir, bu kişidir. Kimin Sorumluluğu varsa bakın cezasının muhakkak çekilmesi lazım. Toplumdaki adalet duygusunun tekrar yerine yerleşmesi için bu tür olaylardan sonra sorumluların kamuoyunun da gözünün önünde gerekli cezaları alması gerekiyor. Biz gerçekten artık Türkiye'nin bu tür ihmalkarlıklar zinciri olan olaylarla anılmasını istemiyoruz. Tekrar hayatını kaybedenlere Allah'tan rahmet diliyorum. Ailelerine, yakınlarına, ülkemize de baş sağlığı ve sabırlar diliyorum” dedi.
“AKP, MHP ve Öcalan arasında bir Bermuda Şeytan Üçgeni oluşturulmuştur”
Açıklamalarını sürdüren Başkan Uzuner, “Tabii ülke gündeminde bu hafta bu olay herkesin dilinde ve konuşuluyor ama bunun dışında da hayat akıp devam ediyor. Ülke siyasetine meclisteki grup toplantılarından birinde girerek umut hakkı vesaire gibi şeylerle terörist başıyla görüşmeler başladı. Bu görüşmeleri de bu hafta içerisinde yapmaya devam ettiler. Ülkenin bir hafızası var, terörle ilgili yıllardır büyük bir sıkıntı yaşıyoruz, doğru ama dünyanın hiçbir ülkesinde ki terörle ilgili sıkıntı yaşayan hiçbir ülkede zamanında bebeklerin, çocukların, sivillerin, öğretmenlerin, mühendislerin, vatandaşın katledilmesine emir vermiş bir terörist başı daha sonra “Ya biz bu işi bitireceğiz” denilerek mecliste veyahutta mecliste grubu bulunan herhangi bir yerde konuşturma cürretini kimse göstermemiştir. Böyle bir şey de mümkün değildir ama gel gelelim bugün barış güvercini yaptılar bu kişiyi. Ve vakti zamanında Cumhurbaşkanlığı seçimden önce bugünkü genel başkanımız ve cumhurbaşkanı adayımız hakkında rakip cumhurbaşkanı adayı “bunlar Abdullah Öcalan’ı da çıkartırlar” dedi. Ortağı da aynı şeyi söyledi. Bugün gelinen noktada ellerine aldılar barış güvercini olarak şimdi de oradan nemalanmaya çalışıyorlar. Açık ve net olarak şunu söyleyebilirim: AKP, MHP ve Öcalan arasında bir Bermuda Şeytan Üçgeni oluşturulmuştur. Bu noktada vatandaş buradan uzak durmalıdır” dedi.
“Geçmişte yapılanları unutmuş değiliz, çözüm yolu kesinlikle bu değil”
Açıklamalarını sürdüren Başkan Uzuner, “Vatandaşlarımızın, ülkemizin, insanların bu konudaki hassasiyeti çok üst noktada. Geçmişte yapılanları unutmuş değiliz, çözüm yolu kesinlikle bu değil. Biz buradan da bir siyasi devşirme yapmak niyetlerinde olduğunu gayet net ve açık bir şekilde biliyoruz. Bu işin arkasında anayasa değişikliği olabilir, bu işin arkasında iktidarlarını sağlama almak olabilir, bu işin arkasında Cumhurbaşkanlığı seçimine yönelik bazı planlar olabilir; ama gel gelelim ki seçimler öncesinde bize attıkları kara iftiranın bugün tam merkezindeler ve bizzat uygulayıcısı konumundalar. O yüzden ortaklıkları nettir, bir ortaklık içindeler ve bu ortaklığın sonucunda da haliyle siyasi olarak rant ve kar elde etmek amacındalar. Vatandaşlar da biz de bunun tam olarak karşısında olduğumuzu özellikle bildirmek istiyorum. İmralı'da bulunan bu terörist başıyla yapılacak herhangi bir müzakere, oradan çıkacak herhangi bir sonuç, Türkiye'nin lehine bir hedef koymayacaktır bizler için. O yüzden biz kesinlikle şahsen kendim de bu gidişatın ve bu planın tamamen karşısında olduğumuzu özellikle belirtmek istiyorum” dedi.
“Burada zaten bir usulsüzlük var”
İlçe gündemine de değinen Başkan Uzuner, “Bunlar tabii şehrin gündeminde, Gölcük’ün gündeminde son dönemde özellikle Hisareyn’deki tarım alanlarının lojistik depolama merkezi olarak kullanılmasına yönelik bazı şeyler oldu. Burada belediyenin de bir cevap yazısı oldu bu durumla alakalı. Belediyenin izin verdiği adada daha önce konut imarına açılmış bir yer, tabii burada ihtiyaç duyulduğunda otopark düzenlemesine yönelik olarak bu tarzda otopark alanları falan da yapılabiliyor. Ancak belediyenin imar birimine gidip otoparkla ilgili görüş alıp aşağıdan ruhsatı lojistik depolama alanı olarak çıkarmak da başka bir hinlik, başka bir uyanıklık. Kaldı ki konut imarlı bir yere siz konut veya konutların yaşam alanları ile alakalı, sosyal donatılarıyla alakalı yerleri yapabilirsiniz. Ticari bir alan değil burası, sanayi alanın da değil. Burada zaten bir usulsüzlük var. Birincisi bu, ikincisi bu kişiler, şirketler bu izni alıp çevresindeki tarım alanlarına da orada yaptıkları şekilde asfalt, beton dökerek zeminin su geçirgenliğini engelleyecek şekilde ki tarım burada daha fazla devreye giriyor, mutlak tarım alanı dediğimiz alanlara yine aynı şekilde imalatları yapıyorlar” dedi.
“Niye hep aynı zenginlikler aynı kişilerin etrafında dönüyor?”
Başkan Uzuner, “Hisareyn’deki vatandaşlarımız, arsa sahibi, mülkiyet sahibi olan bu kişilere de özellikle söylemek istediğim bir şeyler var: vatandaşlarımız bizi aradı, farklı yollarla haberler geldi. İşte “biz burayı kiralamıştık, gelirimiz vardı. Buna mani olunmasın” diye bir şeyler söylendi. Bakın burada bir usulsüzlük var, bir alışveriş var ama bu alışveriş bir usulsüzlük üzerine yapılıyor. Vatandaşlarımızdan da ricam, yıllardır oraların tarıma elverişli olmadığını sizler de biliyorsunuz ve değerlendirmiyorsunuz tarım açısından. Belki 15-20 yıl, belki 30 yıldır buralarda doğru düzgün tarım yapılamıyor. Ama gel gelelim bu araziler halen il tarım müdürlüğü nezdinde tarım arazisi vasfında. Bunca yıl neden yerel yönetimlerle, il tarımla gerekli girişimlerde bulunup değişikliklerin yapılmasını istemediniz? Çünkü hemen yanı başındaki alanda tarım alanıydı, konuta döndü. Buralar da aynı şekilde değerlendirilebilirdi vakti zamanında. Tarım yapılıyorsa yapılsın, yapılmıyorsa bugünkü değişiklik ne gerektiriyorsa o yapılsın. Ama bugünün şartlarında kanun var ortada, mevzuatı var, hükümler var. Bunların hepsinin olduğu yerde tarım arazisine sizin böyle bir şey yapma durumunuz yok. Peki neden hep aynı kişi Kocaeli ilinde farklı ilçelerde? Neden hep aynı kişi karşınıza çıkıyor? Yani bakıyorsunuz Gölcük'te bir iş yapılacak veyahut da yıllardır bir yerin kiracısı vatandaş, aynı kişi 20 yıldır aynı yeri işletiyor. Ya ondan başka kimse yok mu, inanılmaz bir işletme zekası mı var bu insanların? Niye hep aynı zenginlikler aynı kişilerin etrafında dönüyor?” dedi.
“Biz vatandaştan yana siyaset yapıyoruz”
Başkan Uzuner, “Şimdi diyorlar ki rant sağlanmıyor. Kardeşim siz rantı yıllardır sağlıyorsunuz aynı kişilere. Çevrenizdeki kişilere menfaat grubu oluşturmuşsunuz, bu kişilerin dışında da çıkarmıyorsunuz. Bu halkın gözü önünde olan bir şey, Gölcük'te herkes biliyor. Kimlerin nereleri kapattığını, kimlerin nerelerin yıllardır kiracısı olduğunu belediyenin mülklerinin. Hisareyn'deki vatandaşlarımızın özellikle şunu bilmesini istiyorum: Biz vatandaştan yana siyaset yapıyoruz. Ama usulsüz olan bir şeyin de her zaman karşısındayız. Eğer tarım yapılmıyorsa orada o arsalarla ilgili değişiklik yapılsın, tarım yapılacaksa da tarım yapılsın. Şimdi birisi orada 2024'ün başında kendi hissedarları arasında değişiklik yapılıyor. Ondan sonra bir bakıyorsunuz 2 ay sonra oraya beton dökülüyor. Yani böyle bir yatırımın karşılığını alma şekli olabiliyor mu? Mutlak tarım arazisi burası, aynı zamanda DSİ'nin de sınırları içerisinde hemen derenin kenarında. Ya burada bir rant oluşturma düzeni sadece burası için değil, bakın Gölcük’ün geneli itibariyle söylüyorum. O yüzden dikkat edilmesi gereken şu; burada şunun siyasetine de yapacaklardır, “İşte sizin gelirlerinizi de karşılar Cumhuriyet Halk Partisi, şöyle dedi de bu yüzden işte efendime söyleyeyim sizin buradan kira gelirinizi engelliyor” böyle değil. Vatandaş orada usulüne uygun bir şekilde kiralamayı yapsın, mülk onundur. Mülkiyeti onlara aittir. Gelirini de elde etsin. Ama usulsüz bir durum varsa biz buna ne alkış tutarız ne bir şey yaparız”dedi.
“Biz usulsüz olan bir şeye ne adım atarız, ne aracı oluruz, ne de bunu savunuruz”
Başkan Uzuner son olarak, “Beni arayan bazı vatandaşlarımız şunu dedi: “ya biz işte CHP’liyiz. Hisareyn’den işte bu kadar Cumhuriyet Halk Partisine oy çıkıyor.” Bakın Cumhuriyet Halk Partisi tüzüğünde şu yazar: erdemli insanlar olmasından bahseder Cumhuriyet Halk Partisi üyelerinin. Bu kendimize ait olsa da olmasa da biz usulsüz olan bir şeye ne adım atarız, ne aracı oluruz, ne de bunu savunuruz. Bizim farkımız bu zaten. O yüzden vatandaşlarımızın lehine bu işin sonuçlanması niyetiyle bekliyoruz. Ancak şunu da söylemek istiyorum: bu şekilde usulsüz atılacak her adımın da karşısında olmaya devam edeceğiz. O işin muhatabı, alışverişlerin muhatabı kim olursa olsun; bunu bu şekilde yapmaya özellikle devam edeceğimizin bilinmesini istiyorum” dedi.
Haber: Serap DURUKAN