10358,50%0,26
40,15% 0,22
47,03% 0,08
4336,36% 1,24
6897,23% 0,94
Amerika’yla bir dargın bir barışık gidiyoruz. Suriye’debirlikte kara devriyesine çıkmamız önemli. Türkiye’nin ısrarlı tutumu sonucu bu sağlanmış durumda. Tabiki hiç bir zaman ülkemizi tehdit edecek, olup bittilere izin vermeyeceğimizin görülmesi açısından da da kara devriyesi önemli. Aslında burada bir başka önemli konuda, ABD’yle Türkiye arasındaki ticaret hacminin yüz milyar dolara çıkarılacak olması. Eğer bunu gerçekleştirirsek ki yollarda böyle gözüküyor o zaman ülkemiz adına bu konu son derece önemli olacak. Dolayısıyla Türkiye ABD’nin çok önemli ticari ortaklarından biri haline gelecek. Dünyanın 17 büyük ekonomisi arasında yer alan Türkiye’nin aslında ne kadar büyük bir potansiyele sahip olduğu da ortada. Hem nüfusu hemde canlı dinamizmi nedeniyle Türkiye ile ABD arasında ticaret hacminin yüz milyar dolara çıkmasıda bu manada büyük bir önem arz ediyor. Bir yandan birlikte devriye konusu aynı zamanda askeri alanda da ABD’yle yapılacak olan iş birliği açısından son derece önem arz ederken, diğer yandan da ticaret hacminin yüz milyar dolara çıkarılması planları ve bu konuda anlaşma sağlanması bir başka ve değerli konudur.
Eşeğe Yazık Olur
Nasreddin Hoca hayvanlarına ağır yükler yükleyen onlara eziyet eden köylülerine iyi bir ders vermek ister. Günlerden bir gün eşeğine binerek köy meydanında dolaşmaya başlar. İşin garibi dolu bir çuvalı da sırtına almış, köyün içerisinde gezmektedir. Köylüler şaşırıp sormuş :– Yahu Hoca , hem eşeğin üzerindesin, hem çuvalı sırtında taşıyorsun. Bu iş nedir böyle ? Nasrettin Hoca cevabı yapıştırmış hemen :
– Zavallı hayvancık, der. Zaten neredeyse gece gündüz durmadan bana hizmet ediyor. Sırtına bindiriyor, yüklerimi taşıyor, değirmeni çeviriyor. Bu kadar hizmetlerinden sonra dolu çuvalı da eşeğe yüklemek istemedim. Eşeğe yazık olur. Bu yüzden ben sırtıma çuvalı aldım.
Melodiye Eşlik Eden Köpek
Küçük çocuk, keman dersi için evde prova yapıyor, babası da oturmuş gazete okuyordu. Evin köpeği de çocuğun kemanından çıkan melodilere havlayarak eşlik ediyordu.
Bu gürültüde babanın gazete okuması mümkün mü? Bir duruyor, iki duruyor, ama ne çocuk keman çalmayı ne de öteki havlamayı kesiyordu. En sonunda baba, oğluna seslendi:
“Oğlum, şunun bilmediği bir parça çalsana!”
Gizlisi Açığı
Bir kıtlık zamanında Hoca’yı çarşıda ekmek yiyerek giderken görenler :
-“Hoca efendi, herkesin gözü önünde böyle ekmek yemek ayıp değil midir?” demişler.
– “Komşusu açken bol bol tıkınmanın gizlisi ayıp olmazsa açıkta yapılanı ne diye ayıp olsun” demiş Hoca, ” Komşusu açken tok yatmak, ya her zaman , her yerde ayıptır, ya da hiç ayıp değildir.”
Karalar giymişsin
Bir gün Nasreddin Hoca’yı siyah elbiseleriyle görenler:
– “Ne oldu Hoca efendi” demişler, “bu gün karalar giymişsin?”
– “Oğlumun babası öldü de …” demiş Hoca, “O’nun yasını tutuyorum.”
Ördek
Ördek manava girer ve Manav’a:
– Ekmek var mı ?
– Yok.
– Ekmek var mı ?
– Yok.
– Ekmek var mı?
– Yok.
– Ekmek var mı ?
– Yok dedik ya.
– Ekmek var mı ?
– Eğer bir daha sorarsan seni duvara çivilerim.
– Çivi var mı ?
– Yok.
– Ekmek var mı?
Laz Yılan
İki laz yılan olan Temel’le İdris yolda gidiyorlarmış. Birden Temel İdris’e dönüp:
“Ula İdris biz zehirli miydik yoksa zehirsiz mu?” diye sormus.
İdris şaşırmış “Ula ne oldu gene” demiş.
Temel de: “Ula biraz once dilimi isirdim da,” demiş.
Tekrar Deneyin
Temel ile Dursun promosyonlu meşrubat alırlar. Meşrubatı açan Temel hemen kapağa bakar:
– “Tekrar deneyin.” Kapağı kapatıp yeniden açar ve okur:
– “Tekrar deneyin.” … … … En sonunda sinirlenen Temel:
– “Ula Tursun. Ha punlar pizi kandıriy! İki saattir deneyrum hala pi şey çıkmadi.”