Tarih: 16.08.2019 15:23

Asrın Deprem Felaketini yaşayan vatandaşlarla konuştuk‘UNUTMADIK, UNUTTURMAYALIM’

Facebook Twitter Linked-in

Asrın Deprem Felaketini yaşayan vatandaşlarla konuştuk

‘UNUTMADIK, UNUTTURMAYALIM’

17 Ağustos 1999’da tarihe Asrın Felaketi olarak geçen Gölcük Depreminin 20. yılında acılar hala aynı tazeliğini koruyor. Gece 03.02’de başlayan ve 45 saniye süren depremde birçok vatandaşımız şehit olurken, onbinlerce kişide enkaz altından kurtarıldı. Bizde Gazetemiz olarak Gölcük halkına büyük felaketi sorduk. Vatandaşların ortak söylemi ise ‘Depremden ders almadık’ şeklinde oldu.

Ateş, “Gölcük olası bir depreme hazır değil”

Gölcük’te hasarlı binalar olduğu sürece tehlikenin devam ettiğini ifade eden Fevzi Ateş, “ Gölcük Depremi’nin üzerinden 20 yıl geçti ve o zaman orta hasarlı denilerek yıkılmayan yüzlerce bina artık yorgun ve olası bir depremde yıkılma ihtimalleri %70-80 oranında. Hatta hasarlı olmayan binalar bile ağır hasar alabilir. Bu nedenle Gölcük olası bir depreme hazır değil. Bunun dışında Gölcük’te kültür seviyesi tamamıyla düştü.20 önce Gölcük için küçük İstanbul deniliyordu. Şimdi ise köy kasaba statüsüne geldi. Bu 20 yıl içinde Gölcük daha da gelişeceğine daha da geri gitti. Gölcük’te şu anda Anıtpark’tan başka gidilebilecek bir yer mi var. Akşamları Gölcük’te hayat bitiyor. Bu arada Zorunlu Deprem Sigortası çıktığı günden beri poliçemi yenilerim” dedi.

Çelik, ‘Deprem konusu şakaya gelmez’


17 Ağustos Gölcük Depremi hakkında duygu ve düşüncelerini dile getiren ADD Gölcük Kadın Komisyonu Başkanı Ayşe Çelik, ‘Kesinlikle depreme hazırlıklı değiliz. Deprem konusu sadece bir güne sığdırılıyor. Biz Atatürkçü Düşünce Derneği olarak bu etkinliği bugüne denk getirdik ki hem depreme farkındalık oluşturalım hem de Cumhuriyetimize sahip çıktığımızı herkese gösterelim. Deprem konusu şakaya gelmez,  yerel yönetimiyle, halkıyla mutlaka depreme karşı hazırlıklı olunmalı, yaşanılan felaketler en az acı ile atlatılmalıdır. Bu yıl depremin 20. yılını karşıladık. İlçemizde sadece 16 Ağustos akşamları etkinlik yaparak, gece 03.02’de denize karanfil bırakarak depreme farkındalık oluşturamayız. Bu münasebetle depremde hayatlarını kaybeden Şehitlerimize Allah’tan rahmet, ailelerine sabırlar diliyorum’ diye konuştu.

Şen, “Allah bir daha böyle bir felaket yaşatmasın”

Asrın Felaketi Gölcük Depremi’nin çok korkutucu olduğunu ifade eden Mehmet Şen, “ O geceyi unutmak mümkün mü? Çok korkutucuydu. Allah bir daha böyle bir felaket yaşatmasın. Çok kayıp verdik. Çok şükür o gece evimiz yıkılmadı ama çok korktuğumuz için bir sene çadırda kaldık. Çocuklarımız daha rahat okusunlar diye Konya Karaman’a akrabalarımızın yanına gönderdik. Bir sene sonra anca evimize girebildik ve hala aynı evde oturuyoruz.  Evimizde Deprem sigortası yaptırmadık ama yaptırmayı düşünüyoruz. 20 yılda Gölcük’te pek bir şey değişmedi aslında. Gölcük yeniden çok güzel yapılandırılabilinirdi. İlk zamanlar 3 kattan fazla izin verilmeyecek deniliyordu. Şimdi bakıyoruz yok bahçe katı, yok çatı katı diyerek 5 kattan aşağı ev yapılmıyor. Gölcük daha çok üst mahallelere taşındı. En çok gelişen yer oralar oldu. Bize Gölcük merkezde hiçbir değişiklik olmadı” dedi.

Uzuner, ‘Kentsel dönüşümün olmadığı bir şehirde ilerleme beklenemez’

Bundan 20 yıl önce ilçemizde yaşadığımız 17 Ağustos Asrın Felaketinden hiçbir ders çıkartılmadığını söyleyen Engin Yasin Uzuner, Kentsel Dönüşümün olmadığı bir şehirde ilerlemenin beklenemeyeceğini ifade etti. Uzuner, ‘17 Ağustos Asrın Felaketinin üzerinden 20 yıl geçti ve ne yazık ki bizler bu depremden yeterince ders çıkartmadık. Kentsel dönüşüm Projesi adına 3-4 yıl önce yapılması gerekenler hala yapılmadı. Yani Gölcük’te deprem adına  daha çok yapılması gereken konular var. Mesela E-5 Karayolu üzerindeki 8 katlı binalar yıkılmadı temizlenmedi. Yetkililerin söylemleri ne yazık ki havada kaldı. Şu anda kentsel dönüşümün olmadığı bir şehirde ilerleme beklenemez’ dedi.

İpek, “Çok zor günler geçirdik”

Depremi yaşamayan ama o günleri hala unutamadığını ifade eden Mustafa İpek, “ Gölcük Depremi’nin üzerinden 20 geçti ama Gölcük bize göre hiç ders almadı. Kimsenin kimseye saygısı kalmadı. Apartmanlarda komşular birbirlerini tanımıyor. Herkes kendi çıkarını düşünüyor. Ben deprem olduğu gün Trabzon’daydım. Hatta o anda yoldaymışım. Deprem olduğunu duyar duymaz hemen geri döndüm ve Gölcük’e 3 günde geri dönebildim.  Geri döndüğümde Gölcük bıraktığım Gölcük değildi.  Mahallemizdeki apartmanlar hep yıkılmıştı. Çok şükür oturduğum eve bir şey olmadı. Ben depremi yaşamadığım için evde korkmadan kalabiliyordum ama çocuklar evde kalmak istemedikleri için bir süre çadırda kaldık. Çok zor günler geçirdik. Yemek yapacak yerlerimiz olmadığı için devletin verdiği yemekleri yerdik. Gölcük’te enkazlar kaldırıldıktan sonra evimize geri dönebildik. Zaten evimiz eski ev olduğu için hiç hasar almadı. Sadece televizyonumuz düşmüştü ve onu da yerine koyduğumda hala çalışıyordu. Şimdi o evi yıktım ve yerine tek katlı bir ev yaptım. Evin tapusu benim üzerime olmadığı için deprem sigortası yaptıramadım ama  tapu problemim ortadan kalktıktan sonra Deprem Sigortası yaptırmayı düşünüyorum. Allah bir daha o günleri yaşatmasın” dedi.

Könez, “Gölcük yoktan var olan bir şehir olmuştu”

Uzun yıllar yaşadığı mahallesinin bir gecede yerle bir olduğun ifade eden Selim Könez, “ Gölcük Depreminin  üzerinden 20 yıl geçti ama o anı hiç unutmadık. 15 yıl oturduğum  evden çıkış kapısını bulamamıştık. Bütün evin eşyaları yerle bir olmuştu. Her yer cam parçaları ile doluydu. Zorla evden dışarı çıktığımızda yıllardır oturduğumuz mahallemizi tanıyamadık. Çoğu bina yıkılmış, her yer toz bulutu ile kaplanmıştı. Her evden bağırmalar geliyordu.  O geceyi hayatımın sonuna kadar unutamam. Bir süre  evimizde kalamadık ve çadırda yaşamak zorunda kalmıştık. Gölcük yoktan var olan bir şehir olmuştu. Depremin birinci günü Gölcük’ü tanıyamamıştım. Şimdi Gölcük baştan aşağı yapıldı. Gölcük’te yıkılması gerekirken yıkılmayan ve güçlendirme yapılan bina sayısı çok fazla ve aslında bu evlerin hasar tespitleri yeniden yapılıp yıkılmasını istiyoruz. Çünkü olası bir depremde  bu binaların bir çoğu yıkılır ve 1999 depreminden daha çok kayıp veririz. Evimiz depremde hiç hasar görmediği için aynı evde oturmaya devam ediyoruz. Evimize Deprem Sigortası yaptırmayı hiç düşünmedim” dedi.

İsim: Arif ÖZTOK- Serap DURUKAN




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —