BBP Gölcük İlçe Başkanı Şahin Akpınar
“BU BİR VAHŞETTİR, BU BİR KATLİAMDIR, BU BİR SAVAŞ SUÇUDUR”
Büyük Birlik Partisi (BBP) Gölcük İlçe Başkanı Şahin Akpınar, düzenlediği basın açıklamasında, İsrail’in Gazze Şeridi’ne saldırılarının 42. gününde şiddetlenerek devam ettiğini söyledi. Akpınar” Geçtiğimiz sabah terörist İsrail askerleri Şifa Hastanesi’ne, Hamas üyelerinin saklandığı gerekçesiyle operasyon düzenliyor. Bu bir vahşettir, bu bir katliamdır, bu bir savaş suçudur” dedi.
“Bir an önce ateşkes sağlanmalı”
BBP Gölcük İlçe Başkanı Şahin Akpınar, İsrail’in Gazze Şeridi’ne yönelik saldırılarını kınayarak, Şifa Hastanesi’ne düzenlenen operasyonu vahşet, katliam ve savaş suçu olarak nitelendirdi. Akpınar, ayrıca İsrail Başbakanı Netanyahu’nun Arap liderlere yönelik tehdidine tepki göstererek, dünyanın önceliğinin ateşkesi sağlamak olduğunu vurguladı. Parti olarak kuvvetler ayrılığı ve adaletin önemine değinen Akpınar, yeni, demokratik ve sivil bir Anayasa yapılması gerektiğini belirtti.
“Bu bir savaş suçudur”
Saldırıların dışında hastanelerde de tedavi için asgari şartlar sağlanamadığı için ölümlerin devam ettiğini belirten Akpınar, “Bu sabah terörist İsrail askerleri Şifa Hastanesi’ne, Hamas üyelerinin saklandığı gerekçesiyle operasyon düzenliyor. Bu bir vahşettir, bu bir katliamdır, bu bir savaş suçudur. Dünyaya kafa tutan, çocuk, kadın, yaşlı masum insanların katili İsrail elbet bir gün bunların hesabını verecektir.” diye konuştu. İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun, Arap liderlere yönelik “Sessiz kalın yoksa koltuklarınızdan olursunuz” tehdidinin üzerine herhangi bir Arap ülkesinin liderinden ciddi tepki gelmemesinin olayın boyutunu tüm çıplaklığıyla gösterdiğini dile getiren Akpınar, tüm dünyanın önceliğinin ateşkesi sağlamak olması gerektiğini vurguladı.
“Maalesef İnsanlık büyük bir yıkıma uğratılmıştır”
Akpınar açıklamasının devamında, “Çoğunluğunu çocuklar, kadınlar ve yaşlıların oluşturduğu sivillere yönelik saldırılara sebep olan tüm yetkililerin savaş suçlusu olarak yargılanması gerektiğini düşünüyoruz. Anlayamadığımız bu nasıl bir düzendir ki, tüm dünya kınıyor ama dinleyen yok. Koskoca 42 gündür, vura vur gidiyor. Kınayan kınayana ama, duyan takan yok. Yaptırım yok. Hareket yok. Çözüm yok. Hamas başaracağını başardı, Dünyaya sesini duyurdu, direndi, direniyor. Fakat bir yanda koca batı devletlerinin limitsiz desteği diğer tarafta bilek gücüyle direniş. Eğer ki acil müdahale edilmezse, yaptırımlar uygulanmasa Hamas daha ne yapabilirki. Nasıl bir dünya düzenidir ki bu, savaşın kazananını bekliyor. Maalesef İnsanlık büyük bir yıkıma uğratılmış ve adil dünya ve insan haklarının varlığına olan inancını kaybetme noktasına gelmiştir. Bu travmayı yaşayan çocuklar, gençler hayallerini umutlarını kaybetmiş durumda. Korkarım bu durum önlenmezse, çok daha kötü sonuçlar insanlığı bekliyor. Allah sonumuzu hayır etsin” dedi.
“Yeni, demokratik ve sivil bir Anayasa yapılmalıdır”
Can Atalay hakkında Anayasa Mahkemesi ve Yargıtay’ın verdiği kararlarla ilgili tartışmalara da değinen Akpınar, parti olarak ilkesel manada kuvvetler ayrılığı ve kuvvetlerin birbirlerini denetleyebileceği bir sistemden yana olduklarını belirtti. “Adalet mülkün temelidir. Temelin, adalet kurumları arasındaki tartışmalarla zarar görmesini istemeyiz.” diyen Akpınar, şu değerlendirmelerde bulundu: “Yaşananlardan çıkartılabilecek ilk sonuç, hukuk sistemimizin zaman zaman karşı karşıya kaldığımız benzer problemlere, istismarlara, devlet aleyhindeki faaliyetlere hukukun alet edilmesine yol açmaması için kendi içindeki boşlukların ve zaafların giderilmesi mecburiyetidir. Hukuk, devletin aleyhindeki faaliyetlerde bir araç, bir silah olarak kullanılamaz. Son yıllarda Anayasa Mahkemesi bazı şahıslarla ilgili milletimizin gönlünde karşılık bulmayan kararların altına imza atmıştır. Suçluların, özellikle terör örgütü mensuplarının, Meclis’e taşınarak, yargıdan, cezadan kurtarılması gayretleri, demokrasimize de bütün olarak siyaset kurumuna ve siyasi partilere de Meclisimize de zarar vermektedir. Anayasa Mahkemesinin bu tutum ve davranışlarını açıkça yanlış olarak değerlendiriyoruz. Anayasamız değişikliğe uğradı ama tümüyle değişmeden bu tartışmalar bitmeyecek. Yeni, demokratik ve sivil bir Anayasa yapılmalıdır” dedi.
“5 Bin Lira ikramiyenin tüm emeklilere verilmesi talebimizi yineliyoruz”
Akpınar son olarak, parti olarak asgari ücretin enflasyonun altında kalmamasını istediklerini belirterek, en düşük emekli maaşının da en az yeni belirlenecek asgari ücret kadar olması gerektiğini kaydetti. Ayrıca emeklilerimiz için verilen 5.000 TL destek ücretinin de gayrısız tüm emeklilerimize verilmesini doğru bulduğumuzu da tekraren dile getiriyoruz. İhtiyacı var ki çalışıyor, tarım beka meselemiz diyoruz ama tarımla uğraşıyor diye emekliyi muaf tutuyoruz. Bu bize göre yanlış. Bir bakıma emekli olan büyüklerimize, bilgi ve tecrübeli olan emeklilerimize bırak kardeşim uğraşma bir şeyle demek oluyor. Bu yanlış. Umarız hükümetimizde bunun farkına varıp durumu düzeltecektir. Bu duygu ve düşüncelerle sizleri selam, sevgi ve saygılarımla selamlıyor, hayırlı günler diliyorum” dedi.
